'İlk Kitaplar İlk Heyecanlar' programı TYB İstanbul’da gerçekleşti
Mahmut Coşkun’un Yakarım Gül Satanlar Bahçesini isimli ilk romanı Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde tanıtıldı.
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 04.10.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 04.10.2018 | 21:15
Türkiye Yazarlar Birliği'nin seri programlarından olan İlk Kitaplar İlk Heyecanlar söyleşileri kapsamında Mahmut Coşkun'un ilk kitabı olan Yakarım Gül Satanlar Bahçesini isimli romanın tanıtımı TYB İstanbul Şubesi'nde gerçekleşti. Mahmut Coşkun'un konuşmacı olduğu söyleşiyi yazar Güray Süngü yönetti. Programı takip edenler arasında genç öykücüler kadar Necip Tosun ve Cemal Şakar gibi usta öykücüler de vardı.
Açılış Konuşması'nı gerçekleştiren TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, ilk eseriyle okuyucusunu selamlayan yeni kalemler için her daim kürsülerinde yer ayırdıklarını vurgulayarak önemli birikim ve emek mahsulü eserlerin daha görünür olması ve kitlelerle buluşması adına ellerinden gelen desteği bundan sonra da esirgemeyeceklerini kaydetti.
BUGÜNÜN GENÇLİĞİ NEŞET
Kitabını yayımlayan İz Yayıncılık Muhayyel Serisi'nin editörlüğünü yürüten yazar Güray Süngü'nün soruları eşliğinde konuşmasını yapan Mahmut Coşkun, şahsi yazma ve okuyucuyla buluşma süreci hakkında bilgiler aktarırken kitabın yazılış serüvenini de dinleyenlerle paylaştı. Günümüzde bir yazar olarak yayın mecrasına dâhil olma meselesine dair görüşlerini de ifade eden Coşkun şunları söyledi:
"Yazma sürecim çok erken başladı. Okuduğum yazarlarla yazıyı kurma biçimimde değişiklikler oldu. Edebiyat öğrenimim ve edebiyat öğretmeni olmam dolayısıyla yazı tekniklerine, roman ve öykü kurgulama metotlarına dair çalışmalar yapmıştım. Bunlardan yaptığım çıkarımlar yazıya yaklaşımımda etkili oldu ve kendime ait roman ve öykü kurgulama tavrı oluşturabildiğimi düşünüyorum. Yakarım Gül Satanlar Bahçesini'nin başkahramanı Neşet, bu yüzyılda bu memleketin bütün çocuklarını sembolize ediyor. Hepimizin aklında bir mesele var, tıpkı Neşet gibi. Neşet'in meselelerden sığındığı yerin kendini yadırgatması gibi bugünün gençliğinin de meselelerden sığındığı yerler kendini yadırgattı. Neşet kendini yadırgıyor; biz de kendimizi yadırgıyoruz. Biz bu toprakların geçmişine o kadar büyük haksızlıklar yaptık ki; tıpkı Neşet'in kendi geçmişine yaptığı haksızlıklar gibi. Roman, alt metin olarak geniş böyle bir hikâyeyi barındırıyor."