Kenan Sofuoğlu: Motorumun sesinden TBMM’ye geldiğimi anlayacaklar
Sayısız şampiyonluğa imza atan milli gururumuz Kenan Sofuoğlu artık çiçeği burnunda bir siyasetçi. Belli ki TBMM renkli bir vekil kazandı. “Siyasette en iyi bildiğim şeyle, sporla iz bırakmak istiyorum” diyen Sofuoğlu TBMM’ye motosikletle gideceğini ve diğer vekillerden farklı olacağını söylüyor.
Kenan Sofuoğlu, Türkiye'nin en başarılı motosiklet sporcusu. İki abisini, sonra babasını ve ardından da ilk evladını kaybetti... Yaşadığı acılar karşısında zaferleriyle hayata tutundu. Yılmadı, şampiyonluklarla spor hayatını sürdürdü. 13 Mayıs'ta İtalya'da Dünya Supersport Şampiyonası'nın beşinci ayağında son kez piste çıktı ve 20 yıllık kariyerini noktaladı. Ailesiyle yeni, rahat bir hayat planladı. Herkes siyasete gireceğini söylerken o milletvekili aday adaylığı başvurusunda bulunmadı. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan gelen bir telefonla hayatında yeni bir dönem başladı... Artık milletvekili olarak çiçeği burnunda bir siyasetçi. "En iyi bildiğim işle, sporla siyasette iz bırakmak istiyorum" diyen Sofuoğlu ile Sakarya'da görüştük. Söyleşiye Hollandalı eşi Julia da eşlik etti. Çiftin oğulları Mahir de yanlarındaydı.
- Siyasete girmenizde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın etkisi oldu değil mi?
- Sürekli kaza oluyor diye Cumhurbaşkanı yarışları bırakmamı istemişti. Bu yılyine bir kaza yaptım. Cumhurbaşkanımız Sakarya'ya geldiğinde bir daha kaza yaparım, bana bir şey olur tedirginliği ile kabalık bir ortamda "Bu kadar insanın önünde söz vereceksin" diyerek ısrarla yarışları bırakmamı istedi. O an net bir şey diyememiştim. Bunu isteyen hem Cumhurbaşkanımız hem çok sevdiğim bir devlet lideri. Ülkemizin en üst ismi bırakmamı istiyorsa saygı duymam gerekiyordu.
- Sonra...
- Yıl sonuna kadar anlaşmalarım vardı. Ceza almamam, aldığım paraları da geri ödememem gerekiyordu. Cezayı düşünmedik. Aldığım ücretleri geri ödeyerek, yıl sonuna kadar marka yüzü olarak devam edecek şekilde takımımla anlaştık. Ardından jübile kararı aldık. Jübile kararımdan sonra erken seçim tarihi açıklandı. Siyaset planım olmadığı için aday adaylığı başvurusu yapmadım. Herkes "Kenan milletvekili aday adayı olacak" diyordu. Çünkü Cumhurbaşkanımız herkesin önünde konuşmuştu. Aday adaylık başvuru süresi bitince rahatladım. Listelerin açıklanacağı günün sabahı Cumhurbaşkanımızdan telefon geldi: "Razılığın varsa seni listeye koymak istiyoruz" dedi. Ben de, "Uygun görüyorsanız, ihtiyaç duyuyorsanız sizin için kabul ederim" dedim. İsmimi akşam listede gördüm. Ertesi gün hayatım değişti.
- Listede adınızı görünce ne hissettiniz?
- Eşim dışında herkes çok sevindi. Dinlenmeyi, ailesiyle vakit geçirmeyi düşünen biri olarak yeni bir sürece başlıyordum. Sürecin nasıl olacağını bilmediğim için tedirgin oldum. Yıllarca yarışlara katıldım, Türkiye'yi temsil ettim. Devletim şimdi benden bu şekilde hizmet istiyor. Cumhurbaşkanımızın bize verdiği bir hediyedir esasında.
- Böyle bir değişiklik zorladı mı sizi?
- Çoğunlukla evde vakit geçirdiğim için biraz rahat yaşıyordum. Böyle bir sürece girmek inanın biraz zorluyor. Herkes konuşmak, fotoğraf çektirmek, derdini anlatmak istiyor. Son bir ayda 10 binlerce insanla fotoğraf çektirmişimdir. Bir ayda kimse siyasete alışamaz. İnanıyorum ki herkes bunu takdir edecektir. Siyaset hayali olan biri belki çok sevdiği bir işe ulaşmış olur ama benim öyle hayalim yoktu. Devlet başkanımızın bir görev vermesi, bize güvenmesi onurdur... Derdimiz o görevin hakkını vermek, mahcup olmamak. Kaç adayı kendisi arayıp listeye koymuştur? Bu onuru, taşımaya çalışıyorum.
HAYATIMDAN TAVİZ VERMEM
- Ankara'ya taşınacak mısınız?
- Emeklilik planıyla evimi, her şeyimi hazırladım. Eşim de burayı seviyor. Yarışlar nedeniyle ailemden çok ayrı kalmıştım. Tam ailemle vakit geçireceğim derken bir daha; haftanın yarısını ailemden ayrı geçirecek olmam zorlayacak beni.
- Pistteki hızınız TBMM'ye yansıyacak mı?
- Benim çizgim diğer milletvekillerinden farklı olacak. Dedim ya kendimi siyasetçi olarak görmedim, görmek gibi bir niyetim de yok. Bir görev verilmiş bana, görev için çalışacağım ama kendi hayatımdan da taviz vermeyeceğim.
- Nasıl?
- Arabamla, motosikletimle, giyim tarzımla... İnsanlar beni böyle sevdi. Nereden geldiğimi unutmadım. İstanbul'un lüks yerlerine yerleşmedim, sosyete arkadaşlarım yok. İnsanlar konuşmayı çok seviyor. İngilizler, Amerikalılar, Fransızlar gibi yarıştığım ülke insanlarının ileri geri konuşmasına alışkınım da Türklerin hakkımda konuşmasına alışkın değilim. "Lamborghini'ye binip niye partiye gitti?" dendi. Alnımın teriyle kazandığım parayla aldığım arabama bindim gittim. Kimse hesapsoramaz. Lamborghini'ye binmekle burnu yükseklerde adam olmuyorsunuz. Milletin derdinden anlamaz deniyor. Bu işler bindiğiniz arabayla olmuyor. Çok şükür hayatta hesap veremeyeceğim bir şey yapmadım. Çizgimi değiştirmek gibi bir niyetim yok. Normal hayatımda nasılsam yine öyleyaşayacağım. Ben siyasete, siyasetçi olmak için girmedim. Görevin hakkını vermek için çalışacağım.
- Kazandım aldım mı diyorsunuz?
- Bazı cahil insanlar hâlâ milletvekilli maaşı noktasında. Yolda birinin durdurup "Vergilerimizle bu arabaya biniyorsun" dememesi için ilk kez size söylüyorum. Milletvekili maaşımın bir kuruşuna dokunmadan ihtiyaç sahiplerine dağıtacağım. Elhamdülillah bu maaşa ihtiyacım yok. Bu yola bir çıkar için, vekil maaşı için girmedim.
- Meclise de bu arabanızla gidecek misiniz?
- Evet Lamborghini'mle de motorumla da gideceğim. Bunlara ulaşmak için vücudumda kırılmadıkkemik kalmadı. Yıllarca çalışmışım. Avrupa'da gurbette çalışmışım, paramı da Avrupa'dan,sponsorlardan kazanmışım. Hak etmişim, almışım. Kimseye hesap vermek zorunda değilim. Bugün neye biniyorsak hak ederek biniyoruz, kimsenin konuşmaya yetkisi yok.
- Kaç arabanız ve motosikletiniz var?
- Beş arabam, beş de motosikletim var. Bir motosikletimle bir arabamı Ankara'ya bırakacağım. Meclise giderken arabamın, motorumun sesiyle insanlar "Kenan geliyor" diyecek. Ben farklı bir milletvekili olacağım.
BİRAZ TECRÜBEYE İHTİYACIM VAR
- Artık milletvekilisiniz, insanlarla ilişkileriniz değişti mi? En çok hangi konularda zorlanıyorsunuz?
- Camiye gittiğimde dahi insanların talepleri oluyor. Bu biraz zorluyor. Henüz nasıl cevap vereceğimi de bilmiyorum. Sorumluluğunuz var, milletin vekilisiniz. İnsanları kırmamanız gerekiyor. Herkese evet deme şansınız da yok. O çizgiyi bulmam gerekiyor. Biraz tecrübeye ihtiyacım var. En büyük avantajım da sporda büyüğüm, liderim, yol gösterenim yoktu ve o şekilde bir kariyer nasip oldu. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan gibi büyük bir lider var. AK Parti gibi güçlü teşkilatın olması işimizi kolaylaştırıyor.
- Emeklilik hayatınızda bir planınız var mıydı?
- Maldivler'de, Avusturya dağlarında tatil yapacaktık. İptal ettik. Yarışmaya da devam etseydim her yıl çok paralar kazanırdım. Türkiye'nin dışarıdan ne kadar geliştiğini Recep Tayyip Erdoğan sayesinde ne kadar güçlendiğini görüp şahit olmuş birisiyim. Şimdi ülkemiz için hayatını vermiş böyle bir lider, bırakacaksın, hepsini geleceksin dediği zaman benim için akan sular durur.
KENAN DÜNKÜ ÇOCUK DEĞİL
- Seçim çalışması sürecinde vatandaşlar hangi sorunlardan bahsetti?
- Sakaryaspor'la ilgili dertlerini anlattılar. Genç sporculara faydalı projeler üreteceğim. Kendimden biliyorum, büyük sıkıntılar var. En basiti, devlet yönetmeliğinde bizim gibi, futbol dışındaki sporcular yok denecek kadar az. Yüzlerce tanıdığım sporcu, onlarca Avrupa, Dünya Şampiyonları var. Hiçbir destek görememişler... Derdim, bu tarz sporculara devlet yönetmeliğinde bir kapı açmak, onları devlete tanıtmak. Ve hayatlarını kolaylaştırıp, güzelleştirmek. Kenan dünkü çocuk değil. 20 yılı aşkın spor kariyerim var.
- Gençlerin sesi olacaksınız yani...
- Genç sporcuların vekil abisi olacağım. Cumhurbaşkanımız bu görevi verdikten sonra ne yaparım da faydalı olurum arayışına girdim. Sadece meclise gidip elini kaldır, indir olmamalı. Böyle yapan çok milletvekili var. Hayatımda yaptığım işi, iş olsun diye yapmadım. Öyle olsaydı beş kez şampiyon olmazdım.
- Sporun temel sorunu ne peki? Bir de pistler mi meclis mi zor olur?
- Türkiye sporda iyi bir yerde değil. Tesisleşmede sıkıntı yok. Bence sporcuyu çok iyi anlayan, sporda sıfırdan gelmiş, sporcunun derdini çok iyi anlayabilecek bir siyasi adam gelmedi. Bu ülkede futbolcuların hayatı çok iyi. Ama diğerlerine bakalım: Hepsi bir uçak biletini nasıl alırım ya da nasıl bir maaş alırım da hayatımı geçindiririm derdinde. Bu konuda faydalı olmaya çalışacağım. Tabii meclis daha zor. Yeni bir yola girmek zorluyor ama en iyi bildiğim işle, sporla ilgileneceğim.
?JULİA SOFUOĞLU GÖZ ÖNÜNDE OLMAYI SEVMİYORUM
- Eşinizle nasıl tanıştınız?
- Hollanda'da yarış pistinde tanıştık. Beni Türk sanmıştı. Babam Hollandalı annem Cezayirli.
- Eşinizin aktif siyasete girmesine ne diyorsunuz?
- Beraber yarışa gidiyorduk. Yarıştan sonra rahat bir hayat düşünürken, siyasete gireceğini beklemiyordum. Ben çok istemedim. Ama Erdoğan'ı o kadar seviyor ki, ne derse yapmak istiyor. Yaptı da zaten. İnsanlar Kenan'a daha çok saygı duyuyorlar. Çok büyük bir şey oldu. Ama Avrupa'da bu iş Türkiye'deki gibi popüler değil. Ben Hollanda'dan siyasetçi tanımıyorum. O yüzden şaşırdım. Şimdi nasıl olacağına bakacağız. Yine koşturacak.
- Milletvekili eşi olmak nasıl?
- (Gülüyor) Tam anlamadım daha... Nasıl olacak, Ankara'ya gitmek zorunda mıyım, burada kalabilir miyim daha bilmiyorum. Özel günlerde yanında olacağız. Mesela yemin törenine gideceğiz. Göz önünde olmayı çok sevmiyorum. Benim hayatım aynı. Ama günlük normal hayatımıza devam edeceğiz.
GÜNAYDIN