Günün yaşam haberleri (14.06.2028)
Günün öne çıkan yaşam haberlerini ahaber.com.tr olarak sizler için derledik...
KARTAL UÇAĞI KAPTI
Avustralya'da bir deniz kartalı, planör tarzı model uçağı profesyonelce takip edip 4 dakika sonra pençeleriyle yakaladı. Ancak uçağın av olmadığını anlayan kartal uçağı bıraktı.
Avustralya'da bir deniz kartalı, göklerde rakibinin olmadığını çarpıcı biçimde kanıtladı.
Gazete Habertürk'te yer alan habere göre Albany kenti sahilinde objektiflere yansıyan olayda, kanat açıklığı 2 metreyi bulan beyaz belli deniz kartalı, kanat açıklığı 1.8 metre olan planör tarzı model uçağı profesyonelce takip edip 4 dakika sonra pençeleriyle yakaladı.
Ancak yakaladığının yenilecek bir av olmadığını kısa sürede anlayan kartal, pençelerinin arasındaki model uçağı serbest bırakıp uzaklaştı.
SUÇLU PİTBULL DEĞİL SAHİBİ
Savcı pitbull dehşetinde flaş bir karar verdi. Psikolog Ece Yönet, İstanbul Mecidiyeköy'de köpeğini dolaştırmak için dışarı çıkardı. Mert Ö.'ye ait tasmasız dolaştırılan pitbull, Yönet'in köpeğine saldırıp öldürdü. Savcılık, Mert Ö. hakkında "hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması" suçundan 6 aya kadar hapis talebiyle dava açtı.
İstanbul Mecidiyeköy'de Psikolog Ece Yönet, iddiaya göre 4 yıldır beslediği Benjamin isimli Manchester terier cinsi köpeğini gezdirmek için dışarı çıktı. Kısa bir süre sonra sokakta pitbull cinsi bir köpekle karşılaştılar. Pitbull bir anda Benjamin'e saldırdı. Mert Ö., sahibi olduğu pitbull'u ayırmaya çalışsa da başarılı olamadı. Benjamin, saldırı sonucu öldü. Karakola giden Yönet, şikâyetçi oldu.
Köpeğini evde beslediğini söyleyen Mert Ö., ifadesinde "İkametimin önüne geldiğimde köpeğimin tasmasını çıkardım. Köpeğim tepkisiz bir şekilde yanımdan ayrıldı. Olay ani olduğu için engel olamadım. Diğer köpeğin sahibi bayan çığlık attı. Köpeğim çığlık üzerine heyecanlandı. Köpeği tam kucağına alamadı. Köpeğimle askı oyunu oynarım. Havada görünce yerden zıplayıp köpeği yakaladı. Müdahale etmeye çalıştım. Ancak bırakmasına engel olamadım" dedi. Savcılık, şüpheli Mert Ö. hakkında "hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması" suçundan 6 aya kadar hapis talebiyle dava açtı. Hazırlanan iddianamede, dava konusu olay ön ödemeye tabi suçlardan olduğu için şüpheli Mert Ö. için ödeme emri çıkarıldığı, tebliğ olduktan sonra yasal süresinde ödeme yapmadığından şüpheli hakkında kamu davası açıldığı belirtildi.
'BAŞKALARININ DA BAŞINA GELEBİLİR'
Yönet, "Mecidiyeköy'de birçok sahipsiz, sadece damızlık ve dövüştürülmek üzere yetiştirilen pittbull ve diğer yasak ırklarda köpekler olduğunu gördük. İnsanların bilinçlenmesi gerekiyor. Bir anne ile çocuğu gezerken de böyle bir saldırının yaşanabileceğini düşünmek beni tedirgin ediyor. Aynı olayın başka insanların da başına gelmemesi için adli süreç başlattık. Tazminat davası da açacağız. Bu tazminatı Benjamin adına barınaklara vermeyi veya ormanda yaşayan köpeklerin beslenmesi için kullanmayı düşünüyoruz" diye konuştu.
DİLENEREK KAZANDIKLARI PARAYLA KOKAİN ALIŞ VERİŞİ
İstanbul'da dilenerek kazandıkları parayla aldıkları 100 bin lira değerindeki kokaini Konya'da satmaya çalışan evli çift yakalandı. Koca tutuklanırken eşi adli kontrolle serbest bırakıldı.
İddiaya göre, Konya'da yaşayan Serkan (38) ve eşi Arzu D. (38) yanlarına 2 çocuklarını da alarak bir süre önce dilencilik yapmak için İstanbul'a gitti. İstanbul'da dilenen aile elde ettikleri para ve kendi altınlarını vererek 220 gram kokain alıp satmak için Konya'ya döndü.
Otogarda Konya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından yakalanan ailenin üzerinde yapılan aramada küçük kızlarının el çantasında 100 bin lira değerinde kokain ele geçirildi.
Serkan ve eşi Arzu D. sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Mahkemede kokainin kendisine ait olduğunu söyleyen Serkan D. tutuklanırken eşi adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
İHA
SAHTE PROFESÖR TUTUKLANDI! ÜNİVERSİTELERDE KONUŞMA BİLE YAPMIŞ...
Lise mezunu olmasına rağmen Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) mezunu Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Profesörü olduğunu iddia edip çeşitli televizyonlara çıkan Cüneyt Turan sevk edildiği hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, kendisini Gülhane Askeri Tıp Akademisi Mezunu Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahi Prof. Dr. Cüneyt Turan olarak tanıtan bir kişinin hastaları dolandırdığı yönünde bilgi aldı. Bazı ulusal kanallardaki programlara da katılan Turan 1985-1986 yıllarında Almanya Hamburg Üniversitesi Tıp Fakültesi ve ABD'de beyin tümörleri üzerinde ihtisas yaptığını söylüyordu.
LİSE MEZUNU PROFESÖR
10 binin üzerinde beyin tümörü ameliyatı yaptığını belirten Turan, 2006-2009 arası aktif çalışmaları olduğunu, 2009'dan sonra da sadece misafir hoca olarak ameliyatlara iştirak ettiğini anlatıyordu. Şimdiye dek hiç bir hastasının ölmediğini belirtiyor, üniversitelere konuşmacı olarak gittiğini, öğrencilere seminerler verdiğini iddia ediyordu.
Ekipler yaptığı araştırmada, Cüneyt Turan'ın lise mezunu olduğunu, insan sağlığı hakkında yanlış bilgilendirme yaptığını belirledi. Bazı hastaların ultrason tahlil sonuçlarını Turan'a ulaştırdığı, Turan'ın da bu tahlilleri para karşılığı incelediği ve tedavi önerisinde bulunduğu öne sürüldü. Yapılan tespitlerin ardından Cüneyt Turan, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin Sultanbeyli'de düzenlediği operasyonla gözaltına aldı.
TUTUKLANDI
Emniyetteki işlemleri ardından İstanbul Adliyesi'sevk edilenlen Turan, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan sorgusu sonrasında tutuklanmak üzere Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Şüpheli, sorgusu ardından tutuklanarak cezaevine konuldu.
GÖKDELENE TIRMANAN RAKUN İNTERNET FENOMENİ OLDU
ABD'de Minnesota eyaletinin St. Paul kentinde bir gökdelene tırmanan rakun sosyal medyada gündem oldu. Rakunun yere düşmesini önlemek için yetkililer seferber olurken cesur hayvana "Örümcek Rakun" lakabı takıldı.
ABD'nin Minnesota eyaletinin St. Paul kentinde bir gökdelenin tepesine tırmanan cesur rakun internetin yıldızı haline geldi. Salı sabahı 23 katlı bir binaya tırmanmaya başlayan rakunun yere düşmesini önlemek için yetkililer seferber oldu.
Öğleden sonra 12 kat yukarı çıkan rakunun ünü, radyo muhabiri Tim Nelson tarafından haberleştirilince tüm ülkeye yayıldı.
Hayvanın macera dolu seyahati #MPRraccoon etiketi altında tüm dünyada takip edilmeye başlandı.
Pencereler açılmadığı için rakuna yardım edemeyen yetkililer rakunu kurtarmak için çatıda kapanlarla bekledi. Rakunun tırmanışını pek çok kişi sokaktan izledi. İki gündür binanın katları arasında gezen rakun için Twitter hesabı bile açıldı.
22. kattaki bir pencere kenarında, dinlenmek için duraklayan rakun aradan geçen 20 saatin ardından bugün çatıya çıkmayı başardı.
NASA'YA AY TOPRAĞI DAVASI!
ABD'nin Kentucky eyaletinden Laura Murray Cicco, kendisinde bulunan küçük bir tüp içindeki gri tozların "Ay toprağı" olduğunu iddia etti. Cicco, tüpteki toprağın kendisine Ay'a ayak basan ilk insan olan Amerikalı astronot Neil Armstrong tarafından hediye edildiğini öne sürdü
Amerikan Uzay Ajansı NASA, yakında mahkeme kararıyla "bir toprak analizi" yapmak zorunda kalabilir. Çünkü Kentucky eyaletinde bir kadın kendisinde bulunan küçük bir tüp içindeki gri tozların "Ay toprağı" olduğunu NASA'dan teyit etmesini istiyor.
Gazete Habertürk'te yer alan habere göre Laura Murray Cicco, tüpteki toprağın kendisine Ay'a ayak basan ilk insan olan Amerikalı astronot Neil Armstrong tarafından hediye edildiğini öne sürüyor.
Cicco'nun babası pilottu ve hava kuvvetlerinde Armstrong'un yakın dostlarından biriydi.
Cicco, elinde ayrıca babasının kartviziti altında Armstrong'un imzasını taşıyan bir not olduğunu da ileri sürüyor. Notta, "Laura Ann Murray'e. Şansı bol olsun. Neil Armstrong, Apollo11" yazıyor.
ANCAK NASA KANITLAYABİLİR
El yazısı uzmanları notun Armstrong tarafından yazıldığını teyit ediyor. Ancak tüpteki tozların Ay toprağı olup olmadığını ancak NASA kanıtlayabilir.
ABD'de 2012'de kabul edilen yasayla astronotların uzayda topladıkları örneklerden bazılarının sahibi olmasına izin verilmişti.
Cicco'nun Ay toprağını teyit ettirerek milyonlarca dolar kazanmayı hedeflediği tahmin ediliyor. Uzaydan toplanan toprak ve taş örnekleri milyonlarca dolara el değiştiriyor.
İZİNSİZ ÇEKİLEN FOTOĞRAFIN CEZASI AĞIR OLDU
Adana'da otobüs durağında bekleyen iki lise öğrencisinin cep telefonuyla izinsiz fotoğraflarını çeken sanığa "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi. 17. Asliye Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına tutuksuz sanık F.O. katıldı.
Yeni aldığı cep telefonu ile otobüs duraklarında gördüğü 2 kişinin fotoğrafını çektiğini belirten F.O, "Bayanlar benim fotoğraf çektiğimi fark edip bağırdılar. Bunun üzerine etraftaki insanlar gelip fotoğrafları zorla silmemi istedi. Ben de sildim. Pişmanım" ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık F.O.'ya "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası vererek hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Seyhan ilçesi kent merkezindeki İnönü Parkı'nda bulunan otobüs durağında 13 Kasım 2017'de F.O, cep telefonuyla durakta otobüs bekleyen lise öğrencileri G.S. ve M.Z.'nin fotoğraflarını çekmiş, öğrencilerin şikayeti üzerine şüpheli hakkında dava açılmıştı
ÜNLÜ RUS KADIN BLOGGERLAR SAMSUN'U TANITIYOR
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin özel davetlisi olarak kente gelen ünlü Rus kadın bloggerler, kaldıkları otellerde ve gezdikleri mekanlarda çekindikleri fotoğrafları sosyal medya hesaplarından paylaşarak kentin tanıtımını yapıyor.
Samsun Valiliği, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı ile Samsun Ticaret ve Sanayi Odası, Samsun-Krasnodar uçak seferlerinin başlamasının ardından Rus turistleri bölgeye çekebilmek için tanıtımlarını sürdürüyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi, Samsun'un tanıtımı için ünlü Rus kadın bloggerları kente davet etti. Güzellikleriyle de dikkat çeken bloggerlar, gittikleri mekanlarda çekindikleri fotoğrafları kendi sosyal medya hesaplarından paylaşmaya başladı.
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Necmi Çamaş'ın da yakından ilgilendiği projede yaklaşık 30 Rus blogger, fotoğrafları ile takipçilerine Samsun'u anlatıyor.
YÜKSEK FATURA UYUŞTURUCU TACİRLERİNİ ELE VERDİ
Bu ev polis ekiplerini bile şok etti! İstanbul'da, Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Bürosu ekipleri, son aylarda faturaları 5 kat artan Mehmet S.'nin Yakuplu Mahallesi'ndeki evinde yapılan aramada, 4 kilo 300 gram 115 kök hintkeneviri, satışa hazır halde 310 gram esrar, 1 ruhsatsız tabanca, 8 Kalaşnikof mermisi, 250 uyuşturucu satışında kullanıldığı değerlendirilen kilitli poşet, 25 gram hintkeneviri tohumu ile uyuşturucu madde yetiştirmekte kullanılan aydınlatma düzeneği ve bazı elektronik cihazlar ele geçirdi
BU VAZO 16 MİLYON EURO'YA ALICI BULDU
18. Yüzyılda yapılan, Çin'in son imparatorluk hanedanlığına ait olduğu bilinen bir vazo yıllar sonra ortaya çıktı, rekor fiyata satıldı.
Yıllarca Fransız bir aile tarafından diğer antika eşyaların yanında bir ayakkabı kutusunda saklanan vazo, Sotheby's müzayede evinde 16 milyon Euro'ya satıldı. Açık artırmayla satışa sunulan vazonun 18. Yüzyıl'da yapıldığı ve Çin'in son imparatorluk hanedanlığı Quing'e ait olduğu belirlendi. Değerinin 20 katına satılan vazo, Sotheby's Fransa ayağının bugüne kadar en yüksek fiyattan sattığı parça olarak kayıtlara geçti. Asya sanatları uzmanı Olivier Valmier, ayakkabı kutusunu açtığında eserin güzelliği karşısında büyülendiğini belirterek vazonun müzayede evine gelişini anlattı. Valmier "Vazoyu getiren kişi buraya trenle gelmiş. Banliyö trenine binmiş ve istasyondan buraya kadar yürümüş." diyerek şaşkınlığını ifade etti. 1736-1795 yılları arasında hüküm süren Çin İmparatoru Çianlng'a ait bir damga taşıyan vazonun üzerinde hayvan desenleri ve altın işlemeleri bulunuyor. Kimliğini açıklamak istemeyen genç bir Çinli koleksiyonerin satın aldığı vazonun satışı 20 dakikada gerçekleşti, bu sürenin bir açık artırma satışı için hayli uzun olduğu ifade edildi.
MAHKEMEDE ŞOKE EDEN SÖZLER: 'GECE ABLAMLA YATTIM, SABAH ENİŞTEMLE UYANDIM'
Bursa'da, 16 yaşındaki baldızı B.E.ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açılan tutuklu sanık Berk D.'nin (35) yargılanmasına başlandı. B.E. mahkemedeki ifadesinde, "Eniştem fabrikada gece vardiyasında görev yapıyordu. Ben de o akşam ablama gittim. Gece ablam ile yattım. Sabah kalktığımda ablam işe gitmiş, fabrikadan gelen eniştem ise yanımda yatıyordu" dedi.
Merkez Yıldırım ilçesinde babasından boşanan annesi Ayşe Ü. ile yaşayan B.E., gittiği ablasında kaldığı bazı geceler, eniştesinin tacizine uğradı. Mart ayında, ablasının evine gitmek istemeyen B.E., annesinin ısrarı üzerine gerçekleri anlattı.
TACİZ GİZLİ KAMERAYA YANSIDI
Bunun üzerine B.E.'nin annesi ve ablası, olayın doğru olup olmadığını öğrenmek için eve üç kez gizli kamera yerleştirdi. Bunlardan birinde Berk D, salonda kanepede yatan genç kızın üzerindeki yorganı kaldırırken görüntülendi. Aile, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan Berk D., emniyetteki ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Mahkemeye çıkarılan Berk D., tutuklanarak cezaevine konuldu.
Hakkında, Bursa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde Çocuğa cinsel istismar suçundan 8 yıla kadar hapis cezası istenen Berk D.'nin yargılanmasına başlandı. Yapılan ilk duruşmaya pedagog eşliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan B.E., "Eniştem fabrikada gece vardiyasında çalışıyordu. Ben evlerinde kaldığım zaman kanepede yatıyordum. Kendisi gecenin bir saati gelince yanıma sokulup kalçamı okşuyordu. Uyanır gibi yaptığımda ise uzaklaşıyordu. Bir defasında o çalışırken ablam ile onun yatağında yattım. Sabah ablam işe gitmiş, farkında değilim. Eniştem ise yatağa girdi. Ablam ile yattım eniştem ile uyandım. Şok oldum. Olayı anneme ve ablama söylemek zorunda kaldım. Eve üç kez güvenlik kamerası yerleştirdik. Bir defasında eniştem gelip üzerimdeki yorganı açtı. Bu sırada hareket edince kaçtı" dedi.
YATAKTAKİ BALDIZINI FARK ETMEMİŞ!
Duruşmada yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Berk D. ise, "Baldızımı ben kardeşim gibi görüyordum. Ben kendisine cinsel istismarda bulunmadım. Kamera görüntüsünde ise gece gelince düşen yorganını kaldırıp üzerine örttüm. Ayrıca yatak olayını söylüyor. Ben işten gelince direkt yatağa girdim. Onu fark etmedim. Masumum beraatimi istiyorum" diye kendini savundu.
Sanık avukatı Tayfun Gündoğdu ise müvekkilinin suçsuz olduğunu belirtip, "Müvekkilime komplo kurmuşlar. Konu gündeme geldikten sonra eşi ondan Görükle Mahallesi'nde bir daire karşılığı boşanmak istedi. O da kabul etmedi. Böylece kurdukları komployu yargıya taşıdılar" iddiasında bulundu.
Sanık Berk D.'nin eşi N.D.'nin sinir krizi geçirdiği için ifade veremediği duruşmayı erteleyen mahkeme, Berk D.'nin tutukluluk halinin ise devamına karar verildi.
4 IŞIK YILI UZAKTA YAŞAM OLASILIKLARI KEŞFEDİLDİ
Alpha Centauri'deki yıldızlardan ikisinin çevresindeki gezegenlerde canlı yaşamını mümkün kılabilecek özellikler keşfedildi.
Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansından (NASA) yapılan açıklamada, Chandra X-Işını Teleskobu'nun yaptığı gözlemlerde, Dünya'dan 4 ışık yılı (40 trilyon kilometre) uzaklıktaki Alpha Centauri sistemindeki yıldızlardan Alpha Centauri A ve Alpha Centauri B'nin, çevresindeki yaşama elverişli bölgeye canlı yaşamına ket vuracak düzeyde yoğun bir radyasyon yaymadığını belirledi.
Chandra X-Işını Teleskobu'nun 2005 yılından bu yana her 6 ayda bir yaptığı gözlemler sonunda, Güneş'le aynı yaşta ve büyüklükte olan Alpha Centauri A'nın Güneş'le aynı miktarda, Güneş'ten daha küçük ve solgun ancak ona benzerlikteki Alpha Centauri B'nin ise Güneş'ten 5'te 1 oranında daha fazla radyasyon yaydığını tespit etti.
NASA uzmanları, söz konusu miktarın her 2 yıldızın yörüngesindeki bulunabilecek olası öte gezegenlerde canlı yaşamını olanaklı kılabileceğine dikkati çekti.
Bilim adamları, yıldızlardan yayılan büyük miktarda radyasyonun yarattığı uzay iklim etkileriyle korumasız canlı yaşamının kendini sürdürmesine olanak vermeyeceğini, öte yandan gezegenlerin koruyucu atmosferlerini yok eden radyasyonun canlı yaşamının oluşmasına en baştan ket vurabileceğine işaret etti.
Alpha Centauri sistemi A ve B yıldızları dışında "Proxima" olarak bilinen 3'üncü bir yıldıza daha ev sahipliği yapıyor. Güneş Sistemi dışındaki Dünya'ya en yakın yıldız olan Proxima, Dünya'ya ulaşan radyasyon miktarının 500 katı kadar radyasyon yaydığından, bu yıldızın çevresinde canlı yaşamının ortaya çıkmasının mümkün olmayacağı öngörülüyor.
Bilim adamları, henüz Alpha Centauri'deki yıldızların çevresinde öte gezegen tespit etmedi.
Nobel ödüllü Hint asıllı Amerikan astrofizikçi Subrahmanyan Chandrasekhar'ın adını taşıyan Chandra X-ışını Teleskobu, 1999 yılından bu yana Dünya yörüngesinde uzay gözlemleri yapıyor.