Günün yaşam haberleri (16.05.2018)
Günün öne çıkan yaşam haberlerini ahaber.com.tr olarak sizler için derledik.
AYNI HAFTADA İKİ KEZ LOTO KAZANDI
Avustralya'da pazar günü lotodan bir milyon dolar kazanan talihli, sonraki cumartesi ise aynı loto şirketinden 1.4 milyon dolar kazandı. Talihli "Gerçek olamayacak kadar büyük şans" dedi
Avustralya'nın Sydney şehrinde yaşayan ve kimliği henüz açıklanmayan bir kişi, lotoyu kazandığına sevinirken yeni ve daha yüklü bir ikramiye kazandığı haberini aldı. Sydney'in 7 kilometre dışındaki Bondi ilçesinde yaşayan talihli, 6 Mayıs Pazar günü yapılan çekilişte 1 milyon Avustralya Doları (3 milyon 360 bin lira) kazandığını öğrendi. Henüz parayı nasıl harcayacağını düşünen 40'lı yaşlarındaki talihli cumartesi ise 1 milyon 400 bin Avustralya Doları (4 milyon 800 bin lira) tutarında ikramiye daha kazandı.
Piyango şirketi tarafından ikinci kez aranan talihlinin ilk tepkisi "İlk başta inanamadım; çünkü gerçek olamayacak kadar büyük bir şans bu" oldu. "Bu kadar kısa süre içinde üst üste ikramiye kazanma şansı sıfırdır herhalde" diyen meçhul talihli "Parayı harcarken aptalca davranmayacağım. Sydney yakınlarında gayrimenkul almayı ve arabamı yenilemeyi düşünüyorum. Ve tabii ki uzun bir tatile de çıkmayı planlıyorum" ifadelerini kullandı.
New South Wales Piyango Şirketi yetkilileri de "Bir hafta içinde iki kez ikramiye kazanan biri oldu mu bilmiyoruz. Daha önce hayatlarında birden fazla kez ikramiye kazanan talihliler olmuştu ancak hiçbiri bu kadar kısa süre içinde gerçekleşmemişti" açıklamasında bulundu. Yetkililer bir kez piyango kazanma ihtimalinin yaklaşık 2 milyonda bir olduğunu kaydetti.
'ZENGİNLER GEMİSİ' KUŞADASI'NDA
Kuşadası Limanı'na gelen, dünya turundaki Malta bayraklı 'Azamara Journey' isimli kruvaziyer gemisi, uzun zaman sonra 850 turist getirdi. Yolcular, limanda halk oyunları ekibi tarafından karşılandı. Limana, 'Azamara Journey'in ardından 'Celestyal Olympia' isimli Yunan bandıralı gemi de 1000 yolcusuyla yanaştı. Kuşadası Ege Port Liman İşletmesi Genel Müdürü Aziz Güngör, kruvaziyer gemilerinin rotalarını ilçeye tekrar çevirmelerinin sevindirici olduğunu söyledi.
Türkiye'yi rotalarından çıkaran dünyanın önde gelen kurvaziyer şirketleri, Türk limanlarını listelerine yeniden almaya başladı. Bu yıl Türkiye limanlarına gelinmeyeceğini duyuran Royal Caribbean Cruise şirketinin en lüks gemileri arasında yer alan 'Azamara Journey', sabah saatlerinde, Kuşadası Limanı'na yanaştı. Kruvaziyer gemisinin, bu yılki 60 liman 29 ülke 102 günlük dünya turu kapsamında Kuşadası'na geldiği belirtildi. Yolcuların 100- 120 bin dolar ödediği, 191 metre uzunluğundaki ultra lüks gemi, dünyadaki en butik ve ultra lüks gemiler arasında yer alıyor. Geminin rota üzerindeki limanlarında turun 10 günlük bölümüne katılmak isteyenler ise kamara konumuna göre, 15 ile 25 bin dolar arasında ücret ödüyor. Gemide, tamamı zenginlerden oluşan ve günlük 400- 600 dolar para harcadıkları öğrenilen her 2 yolcuya 1 personel hizmet veriyor. Çoğunu İngiliz ile ABD'lilerin oluşturduğu gemideki 850 yolcu, Kuşadası'nda halk oyunları ekibince karşılandı. Tur programlarına katılan turistler, otobüslerle ören yerlerine götürülürken, yolcuların bir bölümü de turlara katılmayıp, Kuşadası'nda çarşıları gezmeyi tercih etti.
'Azamara' ile Kuşadası Limanı'na yanaşan, Yunan bandıralı, 'Celestyal Olympia' isimli gemideki 1000 yolcuyla birlikte Kuşadası Ege Ports Limanı'nda hareketli bir gün yaşandı.
SALYANGOZLARA 'ANI NAKLİ' BAŞARIYLA YAPILDI
Bilim kurgu filmlerinin her daim gözde konularından biri olan hafıza nakli, giderek bilimsel bir gerçeklik haline geliyor.
Bilim insanları Ribonükleik asit (RNA) adı verilen genetik bilgiyi bir salyangozdan diğerine aktararak anı naklini gerçekleştirmeyi başardı.
eNeuro isimli bilim dergisinde yayımlanan ve hafızanın fiziksel temelleri konusunda yeni ipuçları sağlaması umulan deneyi yürüten bilim insanları, Aplysia adı verilen bir deniz salyangozuna düşük dozda elektrik vererek tepkilerini araştırdı.
Bu sonuçlara göre, sürekli elektrik verilen salyangozlar 50 saniye süren kasılmalar göstermek suretiyle bir savunma tepkisi oluştururken elektrik verilmeyenlerin kasılmalarının yalnızca bir saniye sürdüğü gözlemlendi.
Bu sayede elektrik verilen salyangozlar uyarıcıya karşı duyarlı hale getirilmiş oldu.
Sonrasında ise elektrik şoklarına duyarlı hale getirilen bu salyangozların sinir sisteminden elde edilen RNA, süreç dışı hemcinselerine aktarıldı.
Bu transfer sonrası deneye ikinci aşamada katılan salyangozların da benzer savunma kasılmalarını yaklaşık 40 saniye boyunca gösterdikleri gözlemlendi.
CAM PATLADI PİLOTUN BELDEN YUKARISI DIŞARI ÇIKTI!
Çin'de bulunan Sichuan Havayolları'na ait bir uçakta kokpitteki cam patladı. Pilot dışarı sarkarken emniyet kemeri sayesinde düşmekten kurtuldu. İki pilot 119 kişiyi taşıyan uçağı güvenli bir şekilde indirmeyi başardı.
Sichuan Airlines'a ait Airbus A319 uçağında, uçuşunun 30. dakikasında 10 kilometre yüksekteyken ön cam patladı. Çin'in Çongçing bölgesinden Tibet'e gitmek üzere havalanan uçakta kokpitin ön camı patlayınca büyük panik yaşandı.
Aniden basınç ve sıcaklık düştü. Pilot Liu Chuanjian, sağına baktığında yardımcısının vücudunun yarısının camdan çıktığını gördü.
Yardımcı pilot, emniyet kemeri sayesinde uçaktan düşmekten kurtuldu. Ancak her şeyin kontrolden çıktığı kokpitteki pilot, uçağı kendi imkânlarıyla indirmek zorunda kaldı.
Liu Chuanjian, "Kokpitteki her şey uçuşuyordu. Ekipmanları çoğu çalışmıyordu, radyoyu bile duyamıyordum. Uçak öyle sarsılıyordu ki, göstergeleri bile okuyamıyordum" ifadeleriyle yaşadığı korku anlarını anlattı.
119 yolcuyu taşıyan uçak hiç kimse ciddi bir şekilde yaralanmadan Çengdu kentine inince, pilot kahraman ilan edildi.
Kuş çarpması ve yıldırımlar, uçakların camını çatlatabilse de, bu ölçekteki bir kırılma çok nadir görülüyor.
ÖĞRETMEN ROBOT ELİAS TÜRKİYE'DE
Finlandiya'da bir ilköğretim okulunda robot öğretmenler geçen nisan ayında ders başı yaptı. 23 dilde konuşabilen robot öğretmen Elias Türkiye'de de öğrencilerle buluştu.
Dünyanın eğitim öncüsü ülkelerinden Finlandiya geçtiğimiz ay bir yeniliğe daha imza attı. Bir ilköğretim okulunda minik robot öğretmenler ders başı yaptı. Robotlar yabancı dil ve matematik eğitiminde öğrencilere ve öğretmenlere yardımcı oluyor. Öğrencilerin derste yaşadığı zorluklar hakkında öğretmenlere geri bildirimde bulunuyor.
Öğretmen robot Elias, İstanbul'da öğrencilerle bir araya geldi. Öğrenciler robot öğretmenlerle keyifli anlar yaşadı.
MALEZYA UÇAĞINI PİLOT KASTEN DÜŞÜRMÜŞ
Malezya'dan Pekin'e doğru havalandıktan sonra 239 yolcu ve mürettebatıyla kaybolan MH370 sefer sayılı Malezya Havayolları uçağının, pilot Zaharie Amad Shah tarafından kasten radardan kaybedildiği ve okyanusa düşürüldüğü öne sürüldü.
8 Mart 2014'teki felaketin ardından kaptanın evindeki uçak simülasyonu programlarında uçağın dalışa geçirilmesine dair senaryolar denendiği kaydedildi. Pilotun önce kendi oksijen maskesini taktığını sonra da aniden kabin basıncnı düşürerek yolcuları bayılttığı kaydedildi. Uçağı bilinmeyen bir rotaya sokarak okyanusa düşüren pilotun herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olmadığı, durumun bir intihar olduğu söyleniyor.
ÇİNGENE KIZI GERİ DÖNÜYOR
Gaziantep'in Nizip ilçesindeki Zeugma antik şehrinden yurt dışına kaçırılan "Çingene Kızı" mozaiğinin kayıp parçaları, yıllar sonra evine dönüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ABD'nin Bowling Green Eyalet Üniversitesi arasında imzalanan anlaşma neticesinde Zeugma mozaiklerine ait 12 parça Türkiye'ye getirilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile üniversite arasında söz konusu parçaların Türkiye'ye resmen iadesini öngören anlaşma, Türkiye'nin Chicago Başkonsolosluğunda imzalandı.
Anlaşmaya Türkiye adına imza koyan New York Kültür ve Tanıtma Ofisi Direktörü Tülin Sermin Özduran, Zeugma parçalarının Türkiye'ye dönecek olmasından dolayı çok mutlu olduklarını kaydetti. "Çingene Kızı" mozaikleri, bu yıl içerisinde Türkiye'ye getirilecek.
HAFIZA NAKLİ GERÇEK OLABİLİR
ABD'deki bir araştırmada, elektrik akımı verilen deniz salyangozlarından alınan RNA örneklerinin, akıma maruz kalmamış deniz salyangozlarına aktarıldığı anlaşıldı. Bu, 'hafıza nakli' konusunu yeniden gündeme getirdi.
California Üniversitesi (UCLA) uzmanları, elektrik akımı verilen bir deniz salyangozundan alınan RNA (DNA'nın biyokimyasal kuzeni olan ribo nükleik asit) örneğini, hiç akıma maruz kalmamış bir diğer deniz salyangozuna başarıyla aktardı.
Aktarım sonrası, nakil yapılan ve hiç elektrik akımına kapılmamış deniz canlısının da, elektrik akımına aynı tepkiyi verdiği görüldü.
Uzmanlara göre bu, hafızanın enjeksiyonla aktarılabileceği ve hatta istenmeyen hatıraların da bu yöntemle hafızadan silinebileceği anlamına gelebilir.
Araştırmayı haberleştiren İngiliz basını, hafıza silmenin konu alındığı, başrollerini Jim Carrey ile Kate Winslet'ın paylaştığı 2006 yapımı 'Sil Baştan' (Eternal Sunshine of the Spotless Mind) filmine gönderme yaptı.
DNA İLE SUÇLUNUN YÜZÜ BELİRLENECEK
Amerikalı bilimadamları olay yerinde bulunan suçluya ait DNA örneği ile suçlunun yüz hatlarının ve ten renginin tespit edilebileceğini söyledi.
Pennsylvania Üniversitesi'nden Dr. Mark Shriver, "Genetik haritalandırma sayesinde cilt rengini ve yüz şeklini belirleyen genler sayesinde suçlunun yüzü belirlenebilecek" dedi. Adli tıbbın, DNA'dan yola çıkarak suçluları bulması yaygın bir teknik haline geldi. 2004 yılında görgü tanıklarının beyaz olduğunu söyleyen yedi kadının ölümünden sorumlu olan bir suçlunun, DNA sayesinde aslında siyah olduğu belirlenmişti. Seri katil Derek Todd Lee, bu sayede yakalanmıştı.
AYVACIK'TA MÜLTECİ FACİASI: 7 ÖLÜ
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde kaçak göçmenleri taşıyan fiber teknenin batması sonucu 3'ü çocuk 7 kişi yaşamını yitirdi. Yunanistan'ın Midilli adasına geçmek isteyen kaçak göçmenleri taşıyan fiber tekne, Babakale köyü açıklarında henüz belirlenemeyen nedenle battı.
Teknede bulunan kaçak göçmenlerden 13'ü kurtarılırken, Afganistan uyruklu 3'ü çocuk 7 kişinin cesedine ulaşıldı. Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada; fiber teknenin çevresinden Afganistan uyruklu 12 göçmen ile İran uyruklu bir göçmen kaçakçısının kurtarıldığını, 7 kişinin cesedine ulaşıldığını bildirdi. Termal kamera ile yapılan kontroller sonucunda denizde başka bir kazazede olmadığı belirtildi. Kurtarılan 12 kişi, Ayvacık Yabancılar Geri Gönderme Merkezi'ne sevk edildi.
JÜPİTER'İN UYDUSU EUROPA'DA SU İZLERİNE RASTLANDI
Bilim insanları Güneş Sistemi'nde Dünya dışı hayatların mümkün olabileceği birçok gezegen belirledi. Bunlardan birisi olan Europa'nın buz kaplı yüzeyinde oluşan çatlaklardan su sızdığına dair kanıtlar bulundu.
Nature Astronomy Dergisi'nde yayınlanan araştırma, Europa'da herhangi yeni bir inceleme yapmazken, Galileo uzay aracının 20 yılı aşkın süre boyunca gönderdiği verilere odaklandı.
Galileo keşif aracı, 1997 yılında Europa'yı en yakın mesafeden incelemişti. O zamanlar garip olarak yorumlanan bir verinin aslında Galileo'nun gezegendeki bir gayzerin üzerinden geçmesi nedeniyle oluştuğu iddia ediliyor.
Europa'nın yüzeyi buzla kaplı ve bu açıdan bakıldığında hayata elverişli görünmüyor. Ancak gezegenin buz kaplı yüzeyinde sayısız büyük çatlak var ve bilim insanları bunun altında bir okyanus yattığına inanıyor.
NASA, gelişen teknoloji sayesinde söz konusu su sızıntılarını Dünya'ya ya da uzay istasyonlarına getirilmesine gerek kalmadan tek bir araçla çözebiliyor. Gayzerlerde yapılacak kazılarla, Europa'da yaşam başlangıcı olup olmadığı anlaşılabilecek.
'KRALİYET DÜĞÜNÜNE' GÖLGE DÜŞTÜ!
Uzun zamandır devam eden düğün hazırlıklarının yanı sıra Suits dizisiyle ünlenen Meghan Markle'ın ailesinin katılıp katılmayacağı basında oldukça fazla yer bulmuştu. Basın, Birleşik Krallık veliaht Prensi Harry ile Meghan Markle'ın düğününe Markle'ın babası katılmayacağını duyururken, Kensington Sarayı 'anlayış' beklenildiği yönünde açıklamada bulundu.
TMZ'de yer alan habere göre baba Markle, bir fotoğrafçıyla para karşılığında, kendisinin "imajını düzeltmesi amacıyla, gizlice çekilmiş gibi" fotoğraf çekimleri yapılması için anlaşma yaptığının ortaya çıkmasının ardından, kraliyet düğünü için Birleşik Krallık'a gitmeyeceğini açıkladı.
Kensington Sarayı'ndan yapılan açıklamda, Thomas Markle'ın düğüne katılmayacağını doğrulamazken, Meghan Markle için medyadan "anlayış" talebinde bulunuldu.
Saray sözcüsünün yaptığı açıklamada, "Bu durum düğününden günler önce gerçekleşmesi sebebiyle Meghan Markle için oldukça kişiseldir. Kendisi ve Prens Harry herkesten bu zor durumda anlayış göstermelerini talep etmektedir" denildi.
4 BİN GOOGLE PERSONELİ, ASKERİ DRONE PROJESİNDEN İSTİFA ETTİ
Etik değerler konusunda endişeli 4.000 Google personeli, Pentagon ile ortak yürütülen çalışmanın korkunç bir silaha dönüşme potansiyeli nedeniyle projeden ayrıldıklarını bildirdi.
Geçtiğimiz günlerde ilk sinyallerini veren Google çalışanlarının Pentagon ile yaşadığı anlaşmazlıklar, bugün itibariyle patlak verdi. Bir düzine Google çalışanına göre Amerikan hükümeti; Marven adlı ortaklaşa geliştirilen yapay zeka programında, etik değerlerin dışına çıkarak insanlık için tehdit oluşturacak bir katil yetiştirmek istiyor.
Bugün itibariyle 4.000 Google personeli böyle tehlikeli bir adımın parçası olmak istemediklerini belirterek ortaklıktan ayrıldıklarını duyurdu. Bununla da yetinmeyen güruh, şirketin gelecekte bu tür askeri çalışmalara ön ayak olmaması için önlem dilekçesi yazdı.
Temel olarak Project Maven, insansız askeri araçların drone çekimlerinden elde edilen verilerden yararlanarak dahi, zeki ve işlevsel kararları kendi başına almasına dayanıyor. Makine öğrenme teknolojisine dayanan sistem, uzun vadede kendi başına askeri kararlar verip yaşam alanlarını ya da potansiyel düşman kamplarını yok etme görevini üstlenmesi için oluşturulmuş olabilir.
Webtekno'nun haberine göre bu tür bir teknolojinin gelişmesi sonucu insanlık için distopik bir senaryo gibi görünen yapay zeka temalı savaşların başlaması istenmeyen bir gerçekliğe bürünebilir. İnsansız savaş uçaklarının yaşam alanlarını keşfedip yok ettiği bir senaryo kötü ellerde dünyamızı korkunç bir döngüye sürükleyebilir. Ancak tüm bu gelişmelere ve vicdanı nedeniyle işi bırakan personele karşın Google'ın bu konuda geri atmaya dair bir isteği bulunmuyor. Bunun bir açık kaynak çalışması olduğunu belirten Google, askeri bir şirketin de bu tür bir katılımda bulunmasının doğal olduğunu belirtiyor.
ÇIPLAK AYAKLI PROTESTO
71. Cannes Film Festivali, Amerikalı oyuncu ve jüri üyesi Kristen Steward'ın (28) topuklu ayakkabı protestosuna sahne oldu. Festivalde daha önceki yıllarda 'topuksuz ayakkabılara hayır' kuralıyla cinsiyet rollerine bağlılık sergilenmişti. Cinsiyet ayrımcılığına her zaman karşı çıkan Kristen Steward ise önceki akşam festivalin kırmızı halısında topuklu ayakkabılarını çıkarıp, çıplak ayakla yürüyerek mesaj verdi.
Yargıç, eyaletteki en ağır cezayı vermeden önce 56 yaşındaki dadı Yoselyn Ortega'yı "şeytan" diye tanımladı.
Altı yaşındaki Lucia Krim ve iki yaşındaki erkek kardeşi Leo'nın cansız bedenleri, 22 Ekim 2012'de anneleri tarafından küvette bulunmuştu.
Ortega, akli dengesinin yerinde olmadığı savıyal savunma yaptı, ancak jüri bu savunmayı reddetti.
Mahkemede bir tercüman aracılığıyla İspanyolca konuşan Ortaga "her şey için üzgün olduğunu ve affedilmek istediğini" söyledi.
İki saat süren duruşmada, çocukların annesi Marina Krim, Ortega'nın Lucia'yı dans dersine götürmemesinden sonra üç yaşındaki çocuğu Nessie'yle birlikte eve geldiğini anlattı.
'Korku filmi gibiydi'
Daha sonra, intihar girişiminde bulunan Ortega'nın kendisini nasıl boynundan bıçaklamaya çalıştığını anlattı.
Krim jüri üyelerine yaptığı konuşmada "Bu kabustan uyanmak istiyordum ama kabus olmadığını, gerçek olduğunu da biliyordum. Tam bir korku filmi gibiydi" dedi.
Jüri, iki gün süren görüşmenin ardından Ortega'yı iki birinci derece cinayet ve iki ikinci derece cinayet ithamından suçlu buldu.
Savcılar, Ortega'nın çok çalıştığı için mutsuz olduğunu ve Dominik Cumhuriyeti'nden ABD'ye getirdiği 17 yaşındaki oğlunun özel okul ücretini ödemekte zorlandığnı syöledi.
Ortega'nın avukatları ise müvekillerinin "kronik akıl hastalığı" olduğunu ve cezai ehliyeti olmadığını savundu.
Çocukların babası Kevin Krim ise cinayetler sırasında bir iş seyahatindeydi.
'SUPERMAN'İN AŞKI ÖLDÜ!
'Superman' serisindeki 'Lois Lane' karakteriyle özdeşleşen Kanadalı oyuncu Margot Kidder, 69 yaşında hayatını kaybetti.
Margot Kidder, 1970 ve 1980'li yıllarda gösterime giren dört filmde 'Superman'in platonik aşkı, 'gazeteci Lois Lane' karakterini canlandırmıştı.
Kanadalı aktris, yakaladığı şöhretin ardından psikolojik sorunlar yaşamış, 1996'da ortadan kaybolarak dünya medyasında gündem olmuştu.
Film serisinde 'Superman'i canlandıran Christopher Reeve de 1995 yılında attan düşüp felç kalmış, 2004'te hayatını kaybetmişti.
KADINLAR 'BİZ DE VARIZ' DİYOR
23 ilde 3 bin 141 kadınla yüz yüze anket yöntemiyle yapılan araştırmaya göre her 3 kadından 2'si siyasette kadınlara karşı ayrımcılık veya mobbing yapıldığı görüşünde. 3 kadından 1'i de kadın adaya göre oy vereceği partiyi değiştirebileceğini belirtiyor.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından gerçekleştirilen, kadınların siyasete ilişkin tutumları ve siyasal katılım performanslarına dair araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı. 'Kadın ve Siyaset Araştırması Raporu' dün KADEM'in Üsküdar'daki merkezinde düzenlenen toplantıyla açıklandı. KADEM Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz, Yönetim Kurulu üyeleri Sezen Güngör ile Betül Altınsoy Yanılmaz'ın katıldığı toplantıda araştırmanın sonuçları değerlendirildi. Doç. Dr. Yılmaz, araştırmaya katılan kadınların ağırlıklı olarak 18-35 yaş aralığında ve üniversite düzeyinde eğitime alan kadınlar olduğunu söyledi. Araştırma sonuçlarının 6 hususa işaret ettiğine dikkat çeken Yılmaz bu 6 noktayı şöyle özetledi: "Birincisi, kadınların rutin siyasi konulara yeterli ilgiler yok. Buna karşın Cumhurbaşkanlığı sisteminin neler getireceği hakkında bilgi sahibi olanların oranı olmayanların yaklaşık 3 katı. Bu durum, devleti ilgilendiren kritik konularda kadınların sorumluluk hissederek siyasetle ilgili daha fazla bilgi sahibi olduklarını gösteriyor. İkincisi, devletin her kademesinde görev yapacak nitelikte olduklarına inanmaları ve bunu talep etmeleri.
KADIN ADAY ETKİLER
Kadınlar, kendilerine imkân verilmesi durumunda her kademedeki görevi erkeklerden daha başarılı biçimde yapacakları konusunda inanç sahibi. Üçüncüsü, illerdeki listelerde kadınlara yer vermek partilere olumlu yönde yansıyacaktır. Kadınların bir kısmı, hemcinslerini listelerde görmeleri durumunda daha önce oy vermedikleri partilere bu nedenden dolayı oy vereceklerini söylüyor. Dördüncüsü, kadınlar adayları cinsiyetten bağımsız değerlendirmekte. Beşincisi, kadınlar kadın siyasetçilerin erkeklere göre sorumluluk duygusunun daha fazla sahip, daha fazla duyarlı, daha fazla hoşgörülü, daha fazla barışçı olduğunu düşünüyor. Altıncısı ise, kadınlar hemcinslerinin siyasette daha fazla yer alması ile kadınlara ilişkin sorunların daha kolay çözülebileceği inancında."
EN AZ 240 VEKİL
Araştırmanın sonuç raporunda yer alan veriler ise şöyle;
- Türkiye'deki kadınların yüzde 85.4'ü mecliste kadın sayısının yeterli olmadığını düşünüyor. Kadınların yüzde 59.5'i ise hemcinslerinin siyasetle uğraşmasının çok gerekli olduğunu söylüyor.
- Kadınların yüzde 53.9'u arkadaşlarıyla bir araya geldiklerinde siyasi konuları konuştuklarını belirtiyor. Bir Sivil toplum kuruluşuna üye olanların oranı sadece yüzde 8.6.
- Kadınların yüzde 63.3'ü Meclis'te kaç kadın vekil olduğu hakkında bilgi sahibi değil. Yüzde 20.9'luk bir kesim Meclis'teki kadın milletvekili sayısını olduğundan daha az, yüzde 6.4'ü de olduğundan daha fazla biliyor.
- Kadınların yüzde 28.3'ü Meclis'te yüzde 50'den daha fazla oranda kadın görmek isterken, yüzde 37.6'sı Meclis'te yüzde 40'ın üzerinde kadın bulunması gerektiğini düşünüyor. Çıkan sonuçlara göre 3 kadından 2'si Meclis'teki kadın oranının yüzde 40'dan daha fazla olması gerektiği ve 600 vekilin en az 240'ının kadın olmasını bekliyor.