Münir Özkul'un o röpotajı: Tuvaletlerde abdest alırdım
Türk sinema ve tiyatrosunun usta ismi Münir Özkul 93 yaşında hayatını kaybetti. Usta oyuncunun vefatının ardından bilinmeyen bir röportajının detayları ortaya çıktı. Özkul 1986 yılında özel bir dergiye verdiği röportajında tuvaletlerde abdestini aldığını kendi deyimiyle inkar ve karanlıktan nasıl çıktığını ve Allah inancına nasıl eriştiğini anlattı. İşte usta oyuncunun o sözleri...
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 06.01.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 06.01.2018 | 16:13
Yeşilçam'ın usta sanatçısı Hababam Sınıfı'nın Mahmut Hocası, Gülen Gözler'in Yaşar Ustası Münir Özkul, dün İstanbul'daki evinde hayatını kaybetti.
Yeşilçam'ın usta sanatçısı Hababam Sınıfı'nın Mahmut Hocası, Gülen Gözler'in Yaşar Ustası Münir Özkul, dün İstanbul'daki evinde hayatını kaybetti. 93 yaşında olan Özkul, 2003 yılından beri demans hastalığıyla mücadele ediyordu.
Sayısız filmlere imza atan, onlarca ismi oyuncu olarak yetiştiren Münir Özkul'un kamera arkasındaki hayatı ise pek bilinmiyordu.
Münir Özkul, 1986 yılının Haziran ayında bir dergide yayınlanan röportajında kendi deyimiyle inkar ve karanlıktan nasıl çıktığını ve Allah inancına nasıl eriştiğini anlatıyor.
İnkara düşmeden önce Küçük Sahne'nin tuvaletlerinde yüzüme gözüme, elbiseme üç kere sular sıçratarak sözüm ona abdest aldırdım. Bilhassa zor oyunlarda, sıkıştığım sırada nefesim kesilip tâkatım kalmadığı zamanlarda, içimden, ta derinlerden "Allllahhh!" diye bir ses gelirde ben oyunu alıp götürürdüm…
Vehbi Vakkasoğlu'nun sorularına tüm samimiyetiyle yanıtlayan Özkul, 30 yıl önce kendisi için "huzursuzluğu" şöyle tanımlıyor: "Huzursuzluk, tek kelimeyle inançsızlıkta. Çünkü inanacak hiçbir şeyim yoktu. Ben o zamanlar bugün inandığım şeyleri inkar etmek istiyordum. Çünkü, yine o zamanlar bize şöyle telkinler yapılıyordu: " Müsbet kafalı olun. Görmediğiniz şeylere inanmayın. Herkesin kafası ve bilinci var. Bunun için de anlamadığınız şeye inanmayın." Sonra ilkokul sıralarında da bu telkinleri destekleyen icraatlar yapıldı. Tam hatırlamıyorum, camiler mi kapatıldı, namaz mı yasaklandı, bir şeyler oldu yani…"