Allah korkusu dördüzleri yaşattı
Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde doktorların ''ikisini kürtajla alalım'' önerisine rağmen anne Nursel Özdemir'in ''Allah korkusu'' sayesinde dünyaya gelen dördüzler, 2 yaşına bastı.
Tekstil atölyesinde çalışan Ersin Özdemir (42) ve ev kadını eşi Nursel Özdemir'in (35) yaşamı, 2 yıl önce dördüz çocuklarının dünyaya gelmesiyle tamamen değişti. Tek çocuğu bulunan Özdemir çifti, bir anda 5 çocuk sahibi oldu.
Asgari ücretle çocuklarını büyütmeye çalışan baba Özdemir, dördüzler büyüdükçe artan masraflar nedeniyle zor durumda kaldı.
Anne Nursel Özdemir, dördüzlerin hamileliği sırasında sıkıntılar yaşadığını, ancak kürtaj önerilerini kabul etmediğini vurgulayarak, ''Doktorlar dördüzlerden ikisini alabileceklerini söylediler. Allah korkusundan bunu kabul etmeyerek dördünü de doğurmayı göze aldım'' dedi.
Dördüzlerin, doğumları kadar bakımlarının da çok zor olduğunu anlatan Anne Özdemir, ''Sürekli olarak çocuklarla meşgul oluyorum. Biri sussa biri ağlıyor. Birini kucağıma alsam diğerleri kıskançlık yapıyor. Çoğu geceler sabaha kadar uykusuz kalıyoruz. Geçim sıkıntısı içinde çocuklarımı büyütmeye çalışıyorum. Çocuklarımdan biri sık sık ateşlenip havale geçiriyor. Çok şükür başka hastalıkları yok.''
Ersin Özdemir, eşi Nursel ile 7 yıl önce evlendiğini ve iki yıl sonra da ilk çocukları Sultan'ın dünyaya geldiğini söyledi.
İki yıl önce eşinin hamile kaldığını aktaran Özdemir, ''Doktorlar dördüzlerden ikisini almak için öneri getirdiler. Ancak bu öneriye sıcak bakmadık'' diye konuştu.
Yaşadıkları maddi sıkıntıya rağmen bebeklerinden vazgeçmediklerini aktaran Özdemir, ''Eşim, 2010 yılında dördüz doğurdu. Prematüre doğumla 7 ay 1 haftalık olarak dünyaya gelen üç erkek 1 kız dördüzlerimiz, İstanbul'daki iki ayrı hastanede 2 ay boyunca kuvözde tutuldu. Çocuklarımıza Muhammet, Samet, Eyüp ve İrem isimlerini koyduk'' diye konuştu.
''Çocuklarıma oyuncak bile alamıyorum''
Özdemir, 17 yıl önce geçirdiği kısmi felç nedeniyle ağır işler yapamadığını ve bir tekstil atölyesinde asgari ücretle çalıştığını aktaran Özdemir, şöyle konuştu:
''5 çocuğumun masraflarını karşılayamaz duruma geldim. Aldığı maaşın yarısından fazlasını kiraya veriyorum. Büyük kızın Sultan bu yıl okula başlayacak. Dördüzler büyüdükçe masrafları da büyüyor. Kıyafetleri üzerlerine olmuyor. Birine oyuncak alsak diğerleri de istiyor. Bu yüzden çocuklarıma oyuncak bile alamıyorum. Çocuklarımızla dışarıya çıkmaya korkar hale geldik. Sokakta gezerken gördükleri bir şeyi isteyip ağlamaya başlıyorlar. Günde 15-20 bez harcıyoruz. Çocuklarımız, çocukluklarını yaşayamıyorlar. İhtiyaçlar bitmiyor. Çocukların okula başladıklarını düşünemiyorum bile. Çevremizdekilerin yaptıkları yardımlarla yaşamaya çalışıyoruz.''
Asgari ücretle çocuklarını büyütmeye çalışan baba Özdemir, dördüzler büyüdükçe artan masraflar nedeniyle zor durumda kaldı.
Anne Nursel Özdemir, dördüzlerin hamileliği sırasında sıkıntılar yaşadığını, ancak kürtaj önerilerini kabul etmediğini vurgulayarak, ''Doktorlar dördüzlerden ikisini alabileceklerini söylediler. Allah korkusundan bunu kabul etmeyerek dördünü de doğurmayı göze aldım'' dedi.
Dördüzlerin, doğumları kadar bakımlarının da çok zor olduğunu anlatan Anne Özdemir, ''Sürekli olarak çocuklarla meşgul oluyorum. Biri sussa biri ağlıyor. Birini kucağıma alsam diğerleri kıskançlık yapıyor. Çoğu geceler sabaha kadar uykusuz kalıyoruz. Geçim sıkıntısı içinde çocuklarımı büyütmeye çalışıyorum. Çocuklarımdan biri sık sık ateşlenip havale geçiriyor. Çok şükür başka hastalıkları yok.''
Ersin Özdemir, eşi Nursel ile 7 yıl önce evlendiğini ve iki yıl sonra da ilk çocukları Sultan'ın dünyaya geldiğini söyledi.
İki yıl önce eşinin hamile kaldığını aktaran Özdemir, ''Doktorlar dördüzlerden ikisini almak için öneri getirdiler. Ancak bu öneriye sıcak bakmadık'' diye konuştu.
Yaşadıkları maddi sıkıntıya rağmen bebeklerinden vazgeçmediklerini aktaran Özdemir, ''Eşim, 2010 yılında dördüz doğurdu. Prematüre doğumla 7 ay 1 haftalık olarak dünyaya gelen üç erkek 1 kız dördüzlerimiz, İstanbul'daki iki ayrı hastanede 2 ay boyunca kuvözde tutuldu. Çocuklarımıza Muhammet, Samet, Eyüp ve İrem isimlerini koyduk'' diye konuştu.
''Çocuklarıma oyuncak bile alamıyorum''
Özdemir, 17 yıl önce geçirdiği kısmi felç nedeniyle ağır işler yapamadığını ve bir tekstil atölyesinde asgari ücretle çalıştığını aktaran Özdemir, şöyle konuştu:
''5 çocuğumun masraflarını karşılayamaz duruma geldim. Aldığı maaşın yarısından fazlasını kiraya veriyorum. Büyük kızın Sultan bu yıl okula başlayacak. Dördüzler büyüdükçe masrafları da büyüyor. Kıyafetleri üzerlerine olmuyor. Birine oyuncak alsak diğerleri de istiyor. Bu yüzden çocuklarıma oyuncak bile alamıyorum. Çocuklarımızla dışarıya çıkmaya korkar hale geldik. Sokakta gezerken gördükleri bir şeyi isteyip ağlamaya başlıyorlar. Günde 15-20 bez harcıyoruz. Çocuklarımız, çocukluklarını yaşayamıyorlar. İhtiyaçlar bitmiyor. Çocukların okula başladıklarını düşünemiyorum bile. Çevremizdekilerin yaptıkları yardımlarla yaşamaya çalışıyoruz.''