Elif Şafak'a 'Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı'
Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili, yazar Elif Şafak'a, fikir özgürlüğü hizmetindeki entelektüel çalışması, kültürlerarası diyaloğa ve insan haklarına yaptığı katkılardan dolayı 'Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı' sundu.
Laurent Bili, Fransız Sarayı'nda düzenlenen törende, ''Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı''nın çok özel bir nişan olduğunu, sanat ve edebiyat alanındaki yaratılarıyla öne çıkanları veya Fransa'da ve dünyada sanat ve edebiyatın başarısına katkıda bulunanları ödüllendirdiğini söyledi.
Laurent Bili, konuşmasında Elif Şafak'a, ''Bu kişisel kozmopolit güzergah, sufilik ve Osmanlı kültürü ile içiçe geçmiş gayretli ve hümanist eğitim, hiç kuşkusuz edebi eserlerinizi derinden etkiledi. İlk romanlarınız bunu ortaya koyuyor'' diye seslendi.
Şafak'ın, ''Pinhan'' adlı eserle 1998'de ''Mevlana Büyük Ödülü''nü aldığını, 17. yüzyıl Akdenizi'nde Musevi ve İslam dinlerinin gizemciliğini içice bir şekilde okuyucuya sunduğu ''Şehrin Aynaları'' adlı eserin 1999'da yayımlandığını anlatan Bili, Şafak'ın ilk romanlarıyla elde ettiği başarıları devam ettirdiğini ve okuyucu kitlesini büyük oranda genişlettiğini söyledi.
Bili, Şafak'ın, öğretim üyesi olarak çalıştığı ABD'de İngilizce kaleme aldığı ve Türkçe'ye ''Baba ve Piç'' olarak çevrilen romanının 2006'da Türkiye'de en fazla satılan kitap olduğunu ve yaklaşık 100 bini Fransa'da olmak üzere dünya üzerinde birçok okuyucuyu büyülediğini anlattı.
Büyükelçi Bili ''Romanda, Ermeni Soykırımı'nın unutulması konusunu büyük bir incelikle ele aldığınız bölümlerden dolayı 'Türklüğe hakaret' ettiğiniz gerekçesiyle hakkınızda soruşturma açıldı. Ne mutludur ki; bu karanlıkçı davadan vazgeçildi. Ama yine de bu tecrübenin sizi derinden etkilediğini biliyorum. Ne mutlu bizlere ki, geçirdiğiniz bu zor zamanlar, Türk toplumunun bilinçaltı üzerine çalışmanıza devam etmek konusunda cesaretinizi kırmadı'' diye konuştu.
Türkiye'deki ve dünyadaki okuyucuların Şafak'ın çalışmalarını izlemeye devam ettiğini belirten Bili, ''Annelik ve yazarlık ikilemi üzerine kaleme aldığınız 'Siyah Süt', 2009'da Türkiye'de 500 bin adetten fazla satılan 'Aşk' ve 2011'de yayımlanan, kimlik, gelenekler ve göç temalı 'İskender' isimli eserleriniz buna örnek teşkil ediyor'' dedi.
Bili, konuşmasının ardından fikir özgürlüğü hizmetindeki entelektüel çalışması, kültürlerarası diyaloğa ve insan haklarına yaptığı katkılardan dolayı Fransa Cumhuriyeti Kültür Bakanı adına ''Chevalier dans l'Ordre National des Arts et des Lettres/Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı''nı, yazar Elif Şafak'a sundu.
''Ödül çok kıymetli''
Elif Şafak da çok özel bir okur kitlesi olduğuna inandığını ifade ederek, okurlarından çok fazla mektup aldığını ve birbirlerinden farklı bakışa sahip bu kişilerin aynı kitapta buluşmasının, bir umut olduğunu söyledi.
Bu ''çok özel'' kitleye kapılarını eşit şekilde açtığını ve hiçbir ayrım yapmadığını belirten Şafak, kendisine gelen okur mektuplarından örnekler verdi.
Ödülün çok kıymetli olduğunu ifade eden Şafak, yazarlığın yalnız bir şey olduğunu ancak ödüllerin dış dünyayla bağlantı kurmasını sağladığını ve enerji verdiğini dile getirdi.
Laurent Bili, konuşmasında Elif Şafak'a, ''Bu kişisel kozmopolit güzergah, sufilik ve Osmanlı kültürü ile içiçe geçmiş gayretli ve hümanist eğitim, hiç kuşkusuz edebi eserlerinizi derinden etkiledi. İlk romanlarınız bunu ortaya koyuyor'' diye seslendi.
Şafak'ın, ''Pinhan'' adlı eserle 1998'de ''Mevlana Büyük Ödülü''nü aldığını, 17. yüzyıl Akdenizi'nde Musevi ve İslam dinlerinin gizemciliğini içice bir şekilde okuyucuya sunduğu ''Şehrin Aynaları'' adlı eserin 1999'da yayımlandığını anlatan Bili, Şafak'ın ilk romanlarıyla elde ettiği başarıları devam ettirdiğini ve okuyucu kitlesini büyük oranda genişlettiğini söyledi.
Bili, Şafak'ın, öğretim üyesi olarak çalıştığı ABD'de İngilizce kaleme aldığı ve Türkçe'ye ''Baba ve Piç'' olarak çevrilen romanının 2006'da Türkiye'de en fazla satılan kitap olduğunu ve yaklaşık 100 bini Fransa'da olmak üzere dünya üzerinde birçok okuyucuyu büyülediğini anlattı.
Büyükelçi Bili ''Romanda, Ermeni Soykırımı'nın unutulması konusunu büyük bir incelikle ele aldığınız bölümlerden dolayı 'Türklüğe hakaret' ettiğiniz gerekçesiyle hakkınızda soruşturma açıldı. Ne mutludur ki; bu karanlıkçı davadan vazgeçildi. Ama yine de bu tecrübenin sizi derinden etkilediğini biliyorum. Ne mutlu bizlere ki, geçirdiğiniz bu zor zamanlar, Türk toplumunun bilinçaltı üzerine çalışmanıza devam etmek konusunda cesaretinizi kırmadı'' diye konuştu.
Türkiye'deki ve dünyadaki okuyucuların Şafak'ın çalışmalarını izlemeye devam ettiğini belirten Bili, ''Annelik ve yazarlık ikilemi üzerine kaleme aldığınız 'Siyah Süt', 2009'da Türkiye'de 500 bin adetten fazla satılan 'Aşk' ve 2011'de yayımlanan, kimlik, gelenekler ve göç temalı 'İskender' isimli eserleriniz buna örnek teşkil ediyor'' dedi.
Bili, konuşmasının ardından fikir özgürlüğü hizmetindeki entelektüel çalışması, kültürlerarası diyaloğa ve insan haklarına yaptığı katkılardan dolayı Fransa Cumhuriyeti Kültür Bakanı adına ''Chevalier dans l'Ordre National des Arts et des Lettres/Sanat ve Edebiyat Şövalyesi Nişanı''nı, yazar Elif Şafak'a sundu.
''Ödül çok kıymetli''
Elif Şafak da çok özel bir okur kitlesi olduğuna inandığını ifade ederek, okurlarından çok fazla mektup aldığını ve birbirlerinden farklı bakışa sahip bu kişilerin aynı kitapta buluşmasının, bir umut olduğunu söyledi.
Bu ''çok özel'' kitleye kapılarını eşit şekilde açtığını ve hiçbir ayrım yapmadığını belirten Şafak, kendisine gelen okur mektuplarından örnekler verdi.
Ödülün çok kıymetli olduğunu ifade eden Şafak, yazarlığın yalnız bir şey olduğunu ancak ödüllerin dış dünyayla bağlantı kurmasını sağladığını ve enerji verdiğini dile getirdi.