"Filmlerimde risk almayı seviyorum"
64. Cannes Film Festivali'nde, ''Bir Zamanlar Anadolu''da filmiyle Altın Palmiye için yarışan yönetmen Nuri Bilge Ceylan, bu filmde senaryo gereği daha fazla diyalog ve oyuncu olduğunu söyledi.
Ceylan, festival sarayında, yeni filmininin senaryo yazarları, yapımcısı ve oyuncularıyla basın toplantısı düzenledi.
Filmlerinde ''risk almayı sevdiği'' belirten Ceylan, ''teknik ve estetik olarak arayışlarına'' devam edeceğini ifade etti.
Ceylan, son filminin bütçesinin, eski filmlerinin toplam bütçesinden daha fazla olduğunu söyledi.
Dış çekimlerle ilgili bir soruyu yanıtlayan Ceylan, özellikle filmde uzun süren bozkırdaki gece çekimleri için görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki ile çok çalıştıklarını belirterek, ''Bozkırdaki gece çekimlerinde, filmin çok karanlık çıkmaması için ve ay ışığı etkisini iyi verebilmek için özel vinçlerin üzerinde, 25 kilowat gücünde ışık kullandık'' dedi.
Son filminde, daha öncekilere oranla daha çok diyaloğun yer aldığına işaret edilmesi üzerine Ceylan, Ercan Kesal, Ebru Ceylan ile senaryoyu oluştururken, ilk başta bu tür bir kaygıları olmadığını, ancak bürokrasiyi ve bürokrasi içindeki iktidar savaşını anlatmak için doğal olarak daha fazla diyalog kullanmak zorunda kaldıklarını ifade etti.
Genelde çok fazla oyuncuyla çalışmayı fazla sevmediğini vurgulayan Ceylan, senaryo gereği, daha önceki filmlere oranla bu filmin daha çok oyunculu olduğunu belirtti.
Filmin Bosna-Hersek'le ortak yapım olmasına ilişkin bir soru üzerine Ceylan, Saraybosna festivalinde, diğer yapımcı ortak Mirsad Purivatra ile tanıştıklarını ve kendisiyle çok kısa sürede dostluk kurduklarını belirtti. Ceylan, ''Ortak yapımcımız, çok pratik ve akıllı, onu hemen sevdik. Bosna-Hersek bizim derin ilişkilere sahip olduğumuz bir ülke'' diye konuştu.
Film öncesi senaryo yazarlarıyla bir ay süren casting (rol seçimi) çalışması yaptıklarını ifade eden Ceylan, rollerin daha gerçekçi olması için prova yapmadıklarını söyledi.
-''GENİŞ ÇEKİMDEN VAZGEÇEMEM''-
Ceylan, geniş çekimin asla vazgeçemeyeceği bir unsur olduğunu ifade ederek, bu şekilde evreni daha iyi gösterdiği hissine kapıldığını ifade etti.
Nuri Bilge Ceylan, filmdeki doktor rolünün yansıttığı ''nihilist'' yaklaşımının, genelde bütün filmlerinde ister istemez bir şekilde ortaya çıktığını kaydetti.
Senaryo yazarı, aynı zamanda filmde muhtar rolünü üstlenen Ercan Kesal ile yürüttükleri çalışmaya atıfta bulunan Ceylan, Kesal'ın bürokrasiden gelen tecrübelerinin, filmi zenginleştirdiğini söyledi.
Senaryoya yine katkıda bulunan Ebru Ceylan ise, kendisinin de bir bürokrat kızı olduğunu hatırlatarak, uzun süre küçük bir kasabada yaşamanın ve bürokrasi hayatını bilmesinin, senaryo yazımında katkısı olduğunu ifade etti.
Filmde savcı rolündeki Taner Birsel, Ceylan'la çalıştığı için kendisini çok şanslı hissettiğini ifade etti ve ''Beni ilk zamanlar savcı rolü için biraz steril buldu ve ortak çalışmamızla, bu karakteri birlikte çıkardık'' dedi.
Filmde komiser rolündeki Yılmaz Erdoğan ise, Ceylan'ı uzun zamandır tanıdığını belirterek, ''Bu filme hazırlık için 6 veya 7 kilo aldım. Seyirciler, bu filmde de yine geveze ve konuşkan bir Yılmaz Erdoğan izleyecek'' dedi.
Filmin yapımcısı Zeynep Özbatur Atakan, bu filmin daha önceki filmlere oranla bütçe olarak daha pahalı bir film olduğunun altını çizerek, daha önceki filmlerde elde ettikleri başarının, bu filmi çekmelerini sağladığını söyledi.
Filmin galası, bu akşam yerel saatle 22.30'da gerçekleşecek.
Filmin gösteriminden önce, yönetmen ve oyuncular ''kırmızı halıdan'' geçerek salona girecek.
Yapımcılığını Zeynep Özbatur Atakan'ın üstlendiği, Yılmaz Erdoğan, Taner Birsel, Muammer Uzuner, Ahmet Mümtaz Taylan'ın baş rollerde yer aldığı filmin çekimleri Keskin'de yapıldı.
Bosna Hersek ve Türkiye ortak yapımı olan ve Eurimages tarafından desteklenen film, bir doktor ve savcının 12 saatlik gerilimli hikayesini anlatıyor.
2 saat 35 dakika süren filmin senaryosunu, Ercan Kesal, Nuri Bilge Ceylan, Ebru Ceylan yazdı. Filmin görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki.
Filmlerinde ''risk almayı sevdiği'' belirten Ceylan, ''teknik ve estetik olarak arayışlarına'' devam edeceğini ifade etti.
Ceylan, son filminin bütçesinin, eski filmlerinin toplam bütçesinden daha fazla olduğunu söyledi.
Dış çekimlerle ilgili bir soruyu yanıtlayan Ceylan, özellikle filmde uzun süren bozkırdaki gece çekimleri için görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki ile çok çalıştıklarını belirterek, ''Bozkırdaki gece çekimlerinde, filmin çok karanlık çıkmaması için ve ay ışığı etkisini iyi verebilmek için özel vinçlerin üzerinde, 25 kilowat gücünde ışık kullandık'' dedi.
Son filminde, daha öncekilere oranla daha çok diyaloğun yer aldığına işaret edilmesi üzerine Ceylan, Ercan Kesal, Ebru Ceylan ile senaryoyu oluştururken, ilk başta bu tür bir kaygıları olmadığını, ancak bürokrasiyi ve bürokrasi içindeki iktidar savaşını anlatmak için doğal olarak daha fazla diyalog kullanmak zorunda kaldıklarını ifade etti.
Genelde çok fazla oyuncuyla çalışmayı fazla sevmediğini vurgulayan Ceylan, senaryo gereği, daha önceki filmlere oranla bu filmin daha çok oyunculu olduğunu belirtti.
Filmin Bosna-Hersek'le ortak yapım olmasına ilişkin bir soru üzerine Ceylan, Saraybosna festivalinde, diğer yapımcı ortak Mirsad Purivatra ile tanıştıklarını ve kendisiyle çok kısa sürede dostluk kurduklarını belirtti. Ceylan, ''Ortak yapımcımız, çok pratik ve akıllı, onu hemen sevdik. Bosna-Hersek bizim derin ilişkilere sahip olduğumuz bir ülke'' diye konuştu.
Film öncesi senaryo yazarlarıyla bir ay süren casting (rol seçimi) çalışması yaptıklarını ifade eden Ceylan, rollerin daha gerçekçi olması için prova yapmadıklarını söyledi.
-''GENİŞ ÇEKİMDEN VAZGEÇEMEM''-
Ceylan, geniş çekimin asla vazgeçemeyeceği bir unsur olduğunu ifade ederek, bu şekilde evreni daha iyi gösterdiği hissine kapıldığını ifade etti.
Nuri Bilge Ceylan, filmdeki doktor rolünün yansıttığı ''nihilist'' yaklaşımının, genelde bütün filmlerinde ister istemez bir şekilde ortaya çıktığını kaydetti.
Senaryo yazarı, aynı zamanda filmde muhtar rolünü üstlenen Ercan Kesal ile yürüttükleri çalışmaya atıfta bulunan Ceylan, Kesal'ın bürokrasiden gelen tecrübelerinin, filmi zenginleştirdiğini söyledi.
Senaryoya yine katkıda bulunan Ebru Ceylan ise, kendisinin de bir bürokrat kızı olduğunu hatırlatarak, uzun süre küçük bir kasabada yaşamanın ve bürokrasi hayatını bilmesinin, senaryo yazımında katkısı olduğunu ifade etti.
Filmde savcı rolündeki Taner Birsel, Ceylan'la çalıştığı için kendisini çok şanslı hissettiğini ifade etti ve ''Beni ilk zamanlar savcı rolü için biraz steril buldu ve ortak çalışmamızla, bu karakteri birlikte çıkardık'' dedi.
Filmde komiser rolündeki Yılmaz Erdoğan ise, Ceylan'ı uzun zamandır tanıdığını belirterek, ''Bu filme hazırlık için 6 veya 7 kilo aldım. Seyirciler, bu filmde de yine geveze ve konuşkan bir Yılmaz Erdoğan izleyecek'' dedi.
Filmin yapımcısı Zeynep Özbatur Atakan, bu filmin daha önceki filmlere oranla bütçe olarak daha pahalı bir film olduğunun altını çizerek, daha önceki filmlerde elde ettikleri başarının, bu filmi çekmelerini sağladığını söyledi.
Filmin galası, bu akşam yerel saatle 22.30'da gerçekleşecek.
Filmin gösteriminden önce, yönetmen ve oyuncular ''kırmızı halıdan'' geçerek salona girecek.
Yapımcılığını Zeynep Özbatur Atakan'ın üstlendiği, Yılmaz Erdoğan, Taner Birsel, Muammer Uzuner, Ahmet Mümtaz Taylan'ın baş rollerde yer aldığı filmin çekimleri Keskin'de yapıldı.
Bosna Hersek ve Türkiye ortak yapımı olan ve Eurimages tarafından desteklenen film, bir doktor ve savcının 12 saatlik gerilimli hikayesini anlatıyor.
2 saat 35 dakika süren filmin senaryosunu, Ercan Kesal, Nuri Bilge Ceylan, Ebru Ceylan yazdı. Filmin görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki.