Türkiye'de 4 milyon alkolik var
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkan Danışmanı Mehmet Varol, alkolün asırlardır insanlığı mutsuzluğa, hastalıklara ve çoğu zaman felaketlere sürükleyen en büyük tehlikelerden biri olduğunu ifade ederek, ''Türkiye'de 4 milyon alkolik, 13 milyon alkole meyilli kişi bulunmaktadır'' dedi.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti, Rast Otel'de gerçekleştirdiği toplantı ile, ''Alkol, Bağımlılık ve Özendirici Eylemler'' ile ilgili raporunu açıkladı.
Toplantıda konuşan Varol, alkolün bireysel ve toplumsal zararlarının herkes tarafından bilinmesine rağmen, dikkate alınmaması nedeniyle, konunun ciddiyetine işaret etmek için bir rapor hazırladıklarını belirterek, ''Ne yazık ki milyonlarca insan aşırı miktarlarda alkol tüketmektedir. İnsanların büyük çoğunluğu genç yaştan başlayarak alkol kullanmaktadır. Bu insanların bir bölümünün alkolizm tedavisi görüyor olması da olayın acı tarafıdır'' diye konuştu.
Bütün ülkelerin alkol bağımlılık araştırmaları yaparak önlemler aldığını, ancak Türkiye'deki kurumların yasalarda yer almasına rağmen hiç bir uygulamada bulunmadığını ifade eden Varol, konuşmasına şöyle devam etti:
''Gerek devlet ve devlete bağlı ilgili kurum ve kuruluşların ihmalkarlığı, gerekse özel sektör alkollü içecek üreticilerinin sadece para kazanmaya yönelik yaklaşımlarıyla alkol sorununun günden güne daha da rahatsız edici boyuta varması, dünyada söz sahibi olmak isteyen bir milletin önünde ne denli büyük bir engel olduğu ve tek başına ciddi sorun olmakla beraber suç işlemeyi arttırıcı yönüyle de toplumsal barışa zarar verdiği açıkça görülmektedir''
EKONOMİK DURUMU KÖTÜ OLAN ÇOCUKLAR ALKOLE DAHA ÇOK EĞİLİMLİ
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Madde Kullanımını Önleme ve İzleme Bürosunun, 28 ilçedeki, 154 lisede 31 bin 272 öğrenci arasında yaptığı anket çalışmasında, ekonomik durumu kötü olan ailelerin çocuklarının alkole daha eğilimli olduğu sonucu çıktığını söyleyen Varol, şunları kaydetti:
''Madde kullanımına neden olan bireysel, çevresel ve sosyal faktörleri belirlemek için sorulan sorulara maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının yüzde 51'i en az bir kez sigara ve yüzde 7'si en az bir kez esrar içtiklerini belirtirken, yüzde 36,3'ü de alkollü içki kullandıklarını ifade etti. Araştırmada, tek çocuk olan öğrencilerde alkol kullanımının daha yaygın olduğu ortaya çıktı. Tek çocuk olan öğrencilerin yüzde 50,4'ü alkollü içki kullandıklarını belirtirken, bu oran 4 kardeş olanlarda yüzde 23,9'a, 7 kardeş olanlarda yüzde 19,7'ye geriliyor. Araştırmada annesi üniversiteden mezun gençlerin yüzde 53,5'i ise hayatlarında en az bir kez alkol tükettiklerini ifade etti. Bu oran okuryazar olmayan anneye sahip gençlerde ise yüzde 21,1 olarak dikkati çekti.''
ALKOL, EN ÇOK İNTİHARA TEŞEBBÜSÜ TETİKLİYOR
Türkiye İstatistik Kurumunun 2006 yılında yayımladığı rapora göre, Türkiye'deki boşanmaların yüzde 12,2'sinin içki ve kumar nedeniyle gerçekleştiğini vurgulayan Varol, aile ve toplum yapısının bozulmasında alkolün büyük yer tuttuğunu ifade etti.
Varol, Dünya Sağlık Örgütü'nün Türkiye dahil 30 ülkeyi kapsayan araştırmasındaki toplumsal olaylarda alkolün etki yüzdelerini şu şekilde sıraladı:
''İntihara teşebbüs yüzde 90, cinayet yüzde 85, boşanma yüzde 80, tutukluluk yüzde 78, mala yönelik suçlar yüzde 77, hırsızlık ve yankesicilik yüzde 71, eşler arası şiddet ve trafik kazaları yüzde 70, işe gitmeme ve akıl hastalıkları yüzde 60 ve ırza tecavüz yüzde 50.''
Alkol tüketiminin televizyon programları ile sınıf atlama aracı, dostluğu pekiştirici, dertleri unutturucu, genç ve güçlü olmanın göstergesi olarak sunulması sonucunda, her kesimin bilinçaltına alkol kullanımının zorunluluk olarak girdiğini anlatan Varol, ''Türkiye'de 4 milyon alkolik, 13 milyon da alkole meyilli kişi bulunmaktadır. Türkiye'de 1970 yılında kişi başına düşen alkol tüketimi 1,5 litre iken, bu rakam 1980 yılında 6 litre, 1995 yılında ise 15 litreye, günümüzde ise 20 litreye ulaşmıştır. Türkiye'de Alkol tüketimine ödenen bedel yıllık 15,3 milyar TL olup birçok bakanlığın bütçesinden fazladır'' diye konuştu.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti, Rast Otel'de gerçekleştirdiği toplantı ile, ''Alkol, Bağımlılık ve Özendirici Eylemler'' ile ilgili raporunu açıkladı.
Toplantıda konuşan Varol, alkolün bireysel ve toplumsal zararlarının herkes tarafından bilinmesine rağmen, dikkate alınmaması nedeniyle, konunun ciddiyetine işaret etmek için bir rapor hazırladıklarını belirterek, ''Ne yazık ki milyonlarca insan aşırı miktarlarda alkol tüketmektedir. İnsanların büyük çoğunluğu genç yaştan başlayarak alkol kullanmaktadır. Bu insanların bir bölümünün alkolizm tedavisi görüyor olması da olayın acı tarafıdır'' diye konuştu.
Bütün ülkelerin alkol bağımlılık araştırmaları yaparak önlemler aldığını, ancak Türkiye'deki kurumların yasalarda yer almasına rağmen hiç bir uygulamada bulunmadığını ifade eden Varol, konuşmasına şöyle devam etti:
''Gerek devlet ve devlete bağlı ilgili kurum ve kuruluşların ihmalkarlığı, gerekse özel sektör alkollü içecek üreticilerinin sadece para kazanmaya yönelik yaklaşımlarıyla alkol sorununun günden güne daha da rahatsız edici boyuta varması, dünyada söz sahibi olmak isteyen bir milletin önünde ne denli büyük bir engel olduğu ve tek başına ciddi sorun olmakla beraber suç işlemeyi arttırıcı yönüyle de toplumsal barışa zarar verdiği açıkça görülmektedir''
EKONOMİK DURUMU KÖTÜ OLAN ÇOCUKLAR ALKOLE DAHA ÇOK EĞİLİMLİ
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Madde Kullanımını Önleme ve İzleme Bürosunun, 28 ilçedeki, 154 lisede 31 bin 272 öğrenci arasında yaptığı anket çalışmasında, ekonomik durumu kötü olan ailelerin çocuklarının alkole daha eğilimli olduğu sonucu çıktığını söyleyen Varol, şunları kaydetti:
''Madde kullanımına neden olan bireysel, çevresel ve sosyal faktörleri belirlemek için sorulan sorulara maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının yüzde 51'i en az bir kez sigara ve yüzde 7'si en az bir kez esrar içtiklerini belirtirken, yüzde 36,3'ü de alkollü içki kullandıklarını ifade etti. Araştırmada, tek çocuk olan öğrencilerde alkol kullanımının daha yaygın olduğu ortaya çıktı. Tek çocuk olan öğrencilerin yüzde 50,4'ü alkollü içki kullandıklarını belirtirken, bu oran 4 kardeş olanlarda yüzde 23,9'a, 7 kardeş olanlarda yüzde 19,7'ye geriliyor. Araştırmada annesi üniversiteden mezun gençlerin yüzde 53,5'i ise hayatlarında en az bir kez alkol tükettiklerini ifade etti. Bu oran okuryazar olmayan anneye sahip gençlerde ise yüzde 21,1 olarak dikkati çekti.''
ALKOL, EN ÇOK İNTİHARA TEŞEBBÜSÜ TETİKLİYOR
Türkiye İstatistik Kurumunun 2006 yılında yayımladığı rapora göre, Türkiye'deki boşanmaların yüzde 12,2'sinin içki ve kumar nedeniyle gerçekleştiğini vurgulayan Varol, aile ve toplum yapısının bozulmasında alkolün büyük yer tuttuğunu ifade etti.
Varol, Dünya Sağlık Örgütü'nün Türkiye dahil 30 ülkeyi kapsayan araştırmasındaki toplumsal olaylarda alkolün etki yüzdelerini şu şekilde sıraladı:
''İntihara teşebbüs yüzde 90, cinayet yüzde 85, boşanma yüzde 80, tutukluluk yüzde 78, mala yönelik suçlar yüzde 77, hırsızlık ve yankesicilik yüzde 71, eşler arası şiddet ve trafik kazaları yüzde 70, işe gitmeme ve akıl hastalıkları yüzde 60 ve ırza tecavüz yüzde 50.''
Alkol tüketiminin televizyon programları ile sınıf atlama aracı, dostluğu pekiştirici, dertleri unutturucu, genç ve güçlü olmanın göstergesi olarak sunulması sonucunda, her kesimin bilinçaltına alkol kullanımının zorunluluk olarak girdiğini anlatan Varol, ''Türkiye'de 4 milyon alkolik, 13 milyon da alkole meyilli kişi bulunmaktadır. Türkiye'de 1970 yılında kişi başına düşen alkol tüketimi 1,5 litre iken, bu rakam 1980 yılında 6 litre, 1995 yılında ise 15 litreye, günümüzde ise 20 litreye ulaşmıştır. Türkiye'de Alkol tüketimine ödenen bedel yıllık 15,3 milyar TL olup birçok bakanlığın bütçesinden fazladır'' diye konuştu.