Bugün Berat Kandili, mübarek üç aylardan ikincisi olan Şaban ayının 14. gününü 15'ine bağlayan geceyi işaret eder. Müslümanlar için büyük bir manevi anlam taşıyan bu gece, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına indirildiği mübarek bir zaman dilimidir.
A Haber Foto Arşiv
Berat Kandili'nde Neler Oldu?
Berat Kandili, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına indirildiği gecedir. Bu indiriliş, "inzal" olarak adlandırılır. Kadir Gecesi'nde ise Kur'an, Hz. Muhammed'e parça parça indirilmeye başlanmıştır ve bu duruma "tenzil" denir. Hazreti Muhammed'in Berat Gecesi ile ilgili şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Şaban ayının 15'inci gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve 'Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim. Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim. Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim.' şeklinde buyurur."
A Haber Foto Arşiv
Levh-i Mahfuz Nedir?
Levh-i Mahfuz, Allah'ın ilmi ve takdirine dair bütün nesnelerin ve olayların kayıtlı olduğu kutsal bir kitaptır. "Levh" kelimesi "yazmaya uygun düzgün yüzey" anlamına gelirken, "mahfuz" ise "korunan" demektir. Bu kitap, her şeyin Allah tarafından takdir edildiği ve ilahi takdirin yazılı olduğu bir kayıttır. Kur'an-ı Kerim'de Levh-i Mahfuz'un adı geçmekte ve onun korunduğu, değişiklikten uzak olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca, kainatta meydana gelen tüm olayların, insanların ecellerinin, rızıklarının ve başlarına gelecek tüm musibetlerin bu kitapta yazılı olduğuna inanılır.
A Haber Foto Arşiv
Levh-i mahfûz terkibi, Kur'an'ın çok şerefli ve değerli olduğu ve levh-i mahfûzda bulunduğu ifade edilen bir sûrede geçer (el-Burûc 85/21-22). Kur'ân-ı Kerîm'de levh-i mahfûz yerine "kitâb" (el-En'âm 6/38; Kāf 50/4), "kitâb mübîn" (Yûnus 10/61; Sebe' 34/3), "kitâb meknûn" (el-Vâkıa 56/78), "kitâb mestûr" (el-İsrâ 17/58; el-Ahzâb 33/6), "ümmü'l-kitâb" (er-Ra'd 13/39; ez-Zuhruf 43/4) terkipleri de kullanılır. Zira müfessirlere göre Kur'an'da bunlarla kastedilen şey levh-i mahfûzdur (İbnü'l-Cevzî, V, 450; VI, 189, 481; Fahreddin er-Râzî, XXIX, 237). Bu tür âyetlerin genel muhtevasından anlaşıldığı üzere kâinatta meydana gelecek bütün varlık ve olaylar bu kitapta yazılmıştır. Gökte ve yerde küçük büyük ne varsa, insanların ecelleri, fertlerin ve milletlerin başına gelecek musibetlerin tamamı Allah'ın ilminde yer almış ve levh-i mahfûz denilen bir kütüğe kaydedilmiştir.
A Haber Foto Arşiv
Hadis literatüründe levh-i mahfûz terkibine rastlanmamışsa da levh kelimesinin geçtiği hadisten başka (Müsned, IV, 430-431) daha çok kader konusuyla bağlantılı olarak "kitâb" kavramının bu mânada kullanıldığı görülmektedir (Wensinck, el-Muʿcem, "ktb" md.). Bu tür hadis rivayetlerinde âlem henüz yaratılmadan tabiatla, ayrıca şuurlu şuursuz canlılarla ilgili her şeyin takdir edilip planlandığı ve bir kitapta kaydedildiği ifade edilmektedir.
A Haber Foto Arşiv
İslâm âlimleri levh-i mahfûzun keyfiyeti hakkında farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. 1. Levh-i mahfûz gayb âlemine ait bir husus olup mahiyeti bilinmemektedir. Tasvirine ilişkin rivayetler asılsız ve felsefî teorilere bağlı yorumlar anlamsızdır. Sadece onun bütün nesne ve olayların ilâhî kalemle yazıldığına, Allah'ın tabii ve içtimaî kanunlarını ihtiva eden bir kitap olduğuna inanmak gerekir. Râgıb el-İsfahânî ile Selefiyye âlimleri bu görüştedir (İbn Kayyim el-Cevziyye, s. 39-41; Şerḥu'l-ʿAḳīdeti'ṭ-Ṭaḥâviyye, s. 159; Reşîd Rızâ, VII, 394-395, 471-472). 2. Levh-i mahfûz Allah ile melekleri arasında bir vasıtadır. Yedinci kat göğün üstünde olup arşta ve İsrâfil'in gözleri önünde bulunur. İçinde bütün nesne ve olayların bilgisi ayrıntılı olarak yazılmıştır. Allah bir şeyi yaratmayı dilediği zaman bu, levh-i mahfûz aracılığıyla İsrâfil'e intikal eder ve gerçekleşmesi için Cibrîl'e emir verilir. İbn Abbas'a atfedilen rivayetlere dayanan bu görüş Ehl-i sünnet çoğunluğuna aittir (Makdisî, I, 161-164; Gazzâlî, s. 212; Kurtubî, XIX, 198; İbn Kesîr, I, 14). 3. Levh-i mahfûz en büyük feleğe ait küllî nefistir. Bilginin âlimin zihninde ortaya çıkışı gibi varlık ve olaylar da levh-i mahfûzda zuhur eder. İbn Sînâ gibi bazı İslâm filozofları bu görüşü benimser (Gazzâlî, s. 212; İbn Teymiyye, IV, 255). Sünnî kelâmcılar, kıyametin kopması için İsrâfil'in sûra ilk defa üflemesinin ardından helâk olmayacak nesneler arasında levh-i mahfûzun da bulunduğunu kabul eder (Ebû Azbe, s. 24).
Gayb âlemine ilişkin bir konu olması dolayısıyla levh-i mahfûz hakkında benimsenecek görüş âyetlere ve sahih hadislere dayanmalıdır. Bu sebeple levh-i mahfûzun, Selefiyye âlimlerinin belirttiği gibi mahiyeti bilinmeyen ve ilâhî ilmi ihtiva eden bir kitap olduğu şeklindeki görüşün kabul edilmesi isabetli görünmektedir (ayrıca bk. KADER).
A Haber Foto Arşiv
İnzâl Nedir?
İnzâl kelimesi, bir şeyin indirilişi anlamına gelir. İslam literatüründe bu terim, özellikle Kur'an'ın Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına indirilişini anlatmak için kullanılır. "İndirme" ya da "indirilme" olarak da ifade edilebilen inzal, Kur'an'ın dünya üzerine inmeye başlaması ile başlayan bir sürecin adıdır. Müslümanlar, bu mübarek gecede yapılan duaların kabul edileceğine inanır, çünkü Allah'ın rahmeti bu gece semaya tecelli eder.