Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Mart 2025 tarihli Ramazan Bayramı hutbesinin konusunu açıkladı. Bu yılki hutbede "Ramazan Bayramı: Sevinç ve Kardeşlik Günleri" teması işlenecek. Bayramın, bireyler arasındaki sevgi ve kardeşliği pekiştiren, paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini vurgulayan anlamlı mesajlarla dolu olan hutbe, müminlere bayramın manevi derinliğini hatırlatacak. İşte Ramazan Bayramı hutbesinin tam metni...
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan bayram namazı hutbesinde, birlik ve beraberlik mesajları ön plana çıkıyor. 30 Mart 2025 tarihli bayram hutbesi "Ramazan Bayramı: Sevinç ve Kardeşlik Günleri" başlığıyla yayımlandı. İşte Diyanet 2025 Ramazan Bayramı hutbesi tam metni.
Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan-ı şerifi idrak ederek bayram sabahına kavuştuk elhamdülillah. Bizleri, Ramazan Bayramı'na ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz şükürler olsun. İslam'ın şeâiri olan bayramların kıymetini öğreten Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)'e, ehl-i beytine ve ashabına salat ve selam olsun. Ramazan Bayramımız mübarek olsun.
Bugün bayramdır. Neşe, sevinç ve mutluluk günüdür. Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in, "Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize sırtınızı dönmeyin. Birbirinize kin ve nefret beslemeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun!"[1] uyarısına kulak vererek, gönlümüzü birbirimize samimiyetle açma, ayrılık ve gayrılığı kalbimizden söküp atma günüdür.
Bugün bayramdır. Bayramlar, yüce dinimiz İslam'ı, Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in güzel ahlakını, Kur'an ve sünnetten beslenen örf ve kültürümüzü nesillerimize aktarma günüdür. Bizi biz yapan, bizi millet kılan milli ve manevi değerlerimizi yaşama ve yaşatma günüdür.
Bugün bayramdır. Bayramlar, anne ve babamızdan, akraba ve dostlarımızdan, ihtiyaç sahibi kardeşlerimizden uzaklaştığımız günler değildir. Bilakis bayramlar; varlık sebebimiz olan anne babamızın varsa ihtiyaçlarını giderme, ellerini öpüp hayır dualarını alma günleridir. Hayatın yükünü birlikte omuzladığımız eşimize tatlı dil ve güler yüzümüzü; göz nuru evlatlarımıza ilgi ve şefkatimizi sunma günleridir. Allah Resûlü (s.a.s)'in, "Ey insanlar! Selâmı aranızda yayın, yemek yedirin, akrabalık bağlarınızı gözetin, insanlar uyurken namaz kılın ki selâmetle cennete giresiniz."[2] müjdesine nail olmak için sıla-i rahme tutunduğumuz, akraba ve komşularımızı ziyaret edip hatırlarını sorduğumuz huzur ve mutluluk günleridir.
Muhtaçların, hasta ve yaşlıların kapısını çaldığımız, yetim ve öksüzlerin başlarını okşadığımız, ihtiyaçlarını giderdiğimiz, bayramın coşkusunu onların da yüreklerinde yaşattığımız yardımlaşma ve paylaşma günleridir.
Aziz şehitlerimizin, ahirete göç eden kahraman gazilerimizin ve ebediyete irtihal eden geçmişlerimizin kabirlerini ziyaret ettiğimiz, onları hayırla yâd ettiğimiz rahmet ve dua günleridir.