2025 yılında Berat Kandili'nin ne zaman idrak edileceği, üç ayların başlamasıyla birlikte merak konusu oldu. İslam inancına göre bu mübarek gece, günahların affına vesile olması nedeniyle "Berat Gecesi" olarak anılırken, aynı zamanda kulların ilahi rahmete nail olduğu bir zaman dilimi olarak kabul ediliyor. Milyonlarca Müslümanın ibadet ve dualarla geçireceği bu özel gecenin tarihi araştırılıyor.
Üç ayların manevi atmosferi içinde yer alan Berat Kandili, milyonlarca Müslüman için büyük bir önem taşıyor. Günahların bağışlanması, duaların kabulü ve ilahi rahmete erişme ümidiyle idrak edilen bu mübarek gece, Şaban ayının 15. gecesine denk geliyor. Peki Berat Kandili 2025 yılında hangi güne denk geliyor?
Berat Kandili 2025 hangi gün idrak edilecek?
Berat Kandili, her yıl Şaban ayının 14. gününü 15. güne bağlayan gece idrak ediliyor. 2025 yılında ise bu özel gece, 13 Şubat Perşembe günü eda edilecek. Ramazan ayının müjdecisi olarak kabul edilen Berat Kandili, milyonlarca Müslüman tarafından ibadet, dua ve tefekkürle geçirilecek.
Berat ne demek?
Berat kelimesi, Arapça kökenli olup "berâe" veya "berâet" kelimesinden türemiştir. Genel anlamı itibarıyla "temize çıkma, kurtuluş" anlamlarını taşır. İslam kaynaklarında bu geceye dair "Şaban'ın ortasındaki gece", "mübarek gece", "rahmet gecesi" ve "sak gecesi" gibi farklı tabirler de kullanılmıştır.
Berat Kandili neden bu kadar önemli?
Berat Kandili, İslam inancına göre ilahi affın ve rahmetin kapılarının ardına kadar açıldığı, kulların geçmişte işledikleri hatalardan arınma fırsatı yakaladığı bir gecedir. Aynı zamanda, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfuz'dan dünya semasına topluca indirildiği gece olarak kabul edilir. Bu olaya "inzâl", Kadir Gecesi'nde ise ayetlerin peyderpey indirilmeye başlanmasına "tenzîl" adı verilir.
Bu kutsal gecede Hz. Muhammed'in (s.a.v) Şaban ayına ve özellikle Berat Kandili'ne büyük önem verdiği rivayet edilir. Hadis kaynaklarında bu geceyi namaz kılarak, Kur'an okuyarak ve dua ile geçirmenin faziletine vurgu yapılır. Ancak İslam alimleri, bu geceye özel ritüeller oluşturmanın ve gelenekselleştirilmiş belli ibadet şekillerinin ihdas edilmesinin dinde yeri olmadığını da ifade etmişlerdir.