Koronavirüs Türkiye sınırına dayandı! İran için korkutan uyarı |Video

Çin'in Wuhan kentinde başlayıp gün geçtikçe yayılmaya devam eden koronavirüs tehlikesi son olarak İran'a sıçradı. Türkiye'nin sınırında ilk kez görülen virüs İran'da 2 kişinin ölümüne sebep oldu. İran'da da görülen ölümcül virüs Türkiye'ye sıçrar mı? Türkiye koronavirüse karşı hangi önlemleri almalı? Koronovirüs laboratuvarda mı üretildi? Biyolojik bir silah mı? Koronavirüs aşısı ne zaman üretilecek? Koronavirüsten korunmak için ne yapmak gerekir? Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, A Haber canlı yayınında koronavirüs ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

KORKUTAN AÇIKLAMA

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, A Haber canlı yayınında İran için korkutan bir uyarıda bulundu. Küçükusta, "Bilgilerin doğru olma ihtimali bence yok denecek kadar az. Eğer 2 kişi ölmüşse İran'da virüsün bulaştığı insan sayısının en azından yüzlerce belki de binlerce olması beklenir. Çünkü bu hastalığı alan insanların yüzde 80'inde hastalık adeta grip gibi seyrediyor. Sadece yüzde 20'lik kısımda ciddi belirtilere yol açıyor ve ancak bu kişiler doktora veya hastaneler başvurmak durumunda kalıyorlar. Onun için İran'da vaka sayısının çok daha fazla olması kuvvetle muhtemeldir" ifadelerini kullandı.

"DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNDE ALINMAYAN ÖNLEMLER TÜRKİYE'DE ALINDI"
Türk halkının koronavirüs noktasında endişe duymamasını belirten Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta: "Şu anda ülkemizde bu tür bir vakaya rastlanmadı, bu yüzden insanların virüse karşı bir önlem anlaması söz konu değildir. Pek çok insanın ateşi ve öksürüğü olabilir, bu noktada virüsten şüphe etmemek gerekir. Sağlık Bakanlığı bu konuda gereken her türlü tedbiri almıştır. Dünya üzerinde birçok ülke henüz termal kamera kullanmaz ve bu tür ciddi önlemleri almazken Türkiye'de bu önlemler çok önceden başlamıştı. Temennimiz ülkemize gelmemesi yönündedir." dedi.
Çin hükümetinin aşı çalışmalarını noktaladığına ilişkin söylemlerine Küçükusta:
"1 yıldan önce koronavirüse aşı geliştirmek mümkün değildir. Bunlar yalnızca ilk çalışmalardır. Bütün ülkelerde uygulanacak bir aşıyı bulmak için en az 1 yıla ihtiyaç vardır. İnanıyorum ki bu salgında havaların ısınması ile azalacaktır çünkü hastalanan insan sayısının artması demek toplumsal bir bağışıklığın ortaya çıkması demektir. Bu süreç hastalığın sınırlandırılması için çok önemlidir." açıklamasında bulundu.