Kur'an-ı Kerim yüce Yaradan'ın kelamı, insanlığın son rehberi. Allah ayetleri ile kulluğun vazifelerini emrettiği gibi hayvanlara nasıl muamele edilmesi gerektiğini de söylüyor.

Rahmet Peygamberi HZ. Muhammed Aleyhisselam, tüm insanlığa olduğu gibi hayvanlara da merhametle yaklaştı. Bir çocuğa kuşu öldüğü için taziyeye gitti, hem kuşa hem de çocuğa verdiği değeri gösterdi.

Hayvanlara iyi davranmak, onları yedirip içirmek aslında hepimiz üzerinde bir hak. Hayvanlar içinde kedilerin özel bir yeri var. Kedinin tükürüğü antiseptik olduğu için tüylerini yaladığında kendi kendini dezenfekte etmiş oluyor. Temiz oldukları için kedilerin eve ve camiye girmesine sıcak bakılıyor.

Asr-ı saadetten bu yana pek çok evliya, alim kedi besledi. Öyle ki sahabelerden birinin kedilere düşkünlüğünden dolayı HZ. Peygamber ona "kedi babası" anlamına gelen Ebu Hureyre dedi.

Kediler için nankör benzetmesi yapılsa da bu tasavvuf ehli tarafından kabul görmüyor. Kedinin rağbeti sahibine değil, nimeti asıl verene "Rabbine"...

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN