"Camiler erkeklerin değildir" Prof. Dr. Ekrem Demirli'den Vav TV canlı yayınında flaş sözler
İstanbul Üsküdar'da Ebru Erman isimli kadının camiden çıktıktan sonra, kimliği belirlenemeyen bir erkek şahsın sözlü saldırısına maruz kalmıştı. Erkek şahıs namazını kılan Erman'a "kadınlar camide namaz kılamaz" sözleri üzerine ikili arasında tartışma yaşanmıştı. Bu tartışmaya ait video görüntüler ise sosyal medyada gündem olmuş, bazı art niyetli çevrelerce ise provoke edilmişti. Peki kadınlar camiye girebilir mi? Bu soruya Vav TV canlı yayınında yanıt veren İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Demirli "Cami erkeklerin değil ki, camileri erkeklerin olmaktan çıkartmayı beceremedik. Camiler herkesin kadın-erkek ayırımı olmaz" ifadelerini kullandı.
- Giriş Tarihi: 01.05.2021 | 19:58
- Güncelleme Tarihi: 01.05.2021 | 21:06
İstanbul'un Üsküdar ilçesindeki Mihrimah Sultan Camii'nden Ebru Erman isimli genç kadın camiden çıktığı sırada, 'kadınlar camiye giremez' diyen erken şahısın tepkisine maruz kalmıştı. Yaşanan bu olay sosyal medyada provoke edilmişti. Peki kadınlar camiye girebilir mi? Camide namaz kılabilir mi? bu sorulara İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Tasavvuf Anabilim Dalı Başkan Prof. Dr. Ekrem Demirli, Vav TV canlı yayınında yanıt verdi.
Demirli; "Cami erkeklerin değil ki, camileri erkeklerin olmaktan çıkartmayı beceremedik. Camiler herkesin kadın-erkek ayrımı olmaz" ifadelerini kullandı.
İstanbul'un Üsküdar ilçesindeki Mihrimah Sultan Camii'nde yaşanan hadisenin aslını, olayın başrolündeki Ebru Erman isimli genç kadın anlattı.
Erman olayın, muhalif medyanın yansıttığı gibi olmadığını anlatarak, "Bu konunun hem İslam dininin hem de Türk toplumunun kadına bakışını ortaya koyan bir durum olarak değerlendirildiği haberler gönlümün razı olduğu bir durum değil" dedi.
Erman, sosyal medya hesabı üzerinde şu ifadeleri kullandı;
Öncelikle olay camiye girişimimin engellenmesi ya da camiden kovulmam şeklide değil; camide namaz kılmam sonrasında videodaki şahsın bana hitaben olmasa da, "Kadınlar camiye girmesin ve giremez!" şeklindeki söylemlerine cevap vermem şeklinde gerçekleşti.
Yanımda bulunan ancak tanışık olmadığımız teyzenin de tepkisini ortaya koyması ve adamın teyzeye bağırması üzerine olayın videoya yansıyan kısmı gerçekleşti. Söylemlerini hadisler var diyerek temellendirmeye çalışan bu kişiye karşı, "Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi" mezunu olduğumu belirterek bu söylemlerin dini dayanaklarının olmadığını cami adabına riayet edilerek kadınların Peygamberimiz döneminde mescide gittiklerini izah etmeye çalıştım. Haklı tepkimi ortaya koydum.
Bilgim olmadan çekilen videonun sosyal medyada paylaşılması sonucu konunun Din-Kadın ve Cami gibi kitlelerce hassas olan figürleri de içermesi sebebiyle çok büyük bir kısmı benim tepkimi destekler nitelikte olan paylaşımlar yapıldı. Bu konunun hem İslam dininin hem de Türk toplumunun kadına bakışını ortaya koyan bir durum olarak değerlendirildiği paylaşım ve haberler ise gönlümün razı olduğu bir durum değildir. İslam ve Türk toplumunun kadına olan bakışının ilgili videodaki şahsın kabul edilemez tepkisiyle özdeşleştirilmesi bir akıl tutulmasıdır. Toplumların kendi bakış açıları ile dönemin şartları neticesinde farklı ortaya konmuş olsa da İslam ve Türk tarihi içerisinde gördüğümüz, Müslüman kadın vakarlı duruşuyla, güçlü karakteriyle ve şahsiyetiyle toplumsal hayatta var olan bir kadındır.
"ART NİYETİ ORTADADIR"
Tartışma yaşadığım şahıs üzerinden İslam dinini kötüleme çabasına giren grubun art niyeti ortadadır ve tecrübem bu art niyete dahil edilmemelidir.
Bu süreçte şahsımla görüşmek isteyen birçok medya kanalı oldu. Tecrübeyle sabittir ki medya için çok iyi bir reyting malzemesi olan bu durumda kendimi kullandırtmayacağım. Meşhur olma gibi bir endişem yok, o sebepten tekliflerin hiçbirini kabul etmedim. Durumu uzmanların değerlendirip, neler yapılması gerektiği üzerine konuşmalarından ve kadın olgusunun 21. yüzyıl Türkiye'sinde toplumdaki cinsiyetçi söylemlere dair çözümler üretilmesinden yanayım.
Bu yanında bu olayın siyasi dil üzerinden konuşulmasına, duygusal tepkiler ile bambaşka noktalara çekilmesine, siyasi argümanlar üzerinden değerlendirilmesine de karşı olduğumu belirtmek isterim. Olayın özü tüm siyasi fikirlerden ari sadece kadınları hedef alan bir söyleme karşı tepkidir. Polemik kaygılardan uzak durarak bu olay karşısında yapılması gerekenin başka kadınların aynı duruma maruz kalmaması için çözüm üretmek belirterek olayı noktalıyorum."