Türkiye’nin Libya ile yaptığı deniz sınırı anlaşması neden önemli? Münhasır ekonomik bölge nedir?
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında Akdeniz'de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakatı neden bu kadar kıymetli? Münhasır ekonomik bölge nedir? Karasuları ne demektir? Münhasır ekonomik bölge nedir? Bunu anlamak için uluslararası hukuka dair bazı kavramları bilmek gerekiyor. İşte haberin detayları…
- Giriş Tarihi: 09.12.2019 | 11:38
- Güncelleme Tarihi: 09.12.2019 | 11:44
KITA SAHANLIĞI NEDİR?
Kıta sahanlığı, bir devletin, kara sularının aşan fakat kıyıya bitişik sualtı alanlarının kaynaklarını araştırma ve işletme konusunda münhasır egemen haklara sahip olduğu alandır. Akdeniz'de bu konuda Yunanistan ile sorunlar yaşamamızın sebebi de burada yatıyor. İki ülkenin kıta sahanlığı mesafesi iç içe girecek kadar yakın. Ülkemiz, doğu Akdeniz'de ilk kez 2004 yılında BM'ye kıta sahanlığına dair pozisyon bildirdi. Kıta sahanlığımızın buradaki adaların karasularına kadar uzandığı belirtildi.
KARASULARI NE DEMEKTİR?
Kara suları devletin dış sınırından itibaren açık denize doğru, kendi milli mevzuatına dayanarak ve milletlerarası hukukun kabul ettiği genişlikteki deniz alanıdır. Bu alanlar ülkelerin sınırı içinde kabul edilir.
Yunanistan ile yaşanan bu sorun devam ederken, Akdeniz'in doğusunda bulunan Libya ile denizden bir hat oluşturmak ve Türkiye'nin deniz sınırlarının netleşmesi adına tarihi bir durumdur. Bu mutabakat ile Türkiye, Doğu Akdeniz'de "yetki alanları ile ilgili hukuki ve siyasi pozisyonunu güçlendirmiştir." Libya açısından da durum aynıdır. Zira Yunanistan'ın sadece ülkemizin değil, Girit adasının güneyinde verdiği arama ruhsatları ile Libya'nın da deniz egemenliğine tecavüz etmektedir. Her iki devlet de Yunanistan ve GKRY'nin mütecaviz tavrı karşısında böyle bir hukuki zemine yönelmiş oldular.
MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE NEDİR?
Kıyı devletinin kara sularından başlayarak 200 mil genişlikteki deniz alanına MEB denmektedir. Bu bölge, münhasır ekonomik haklar ve yetkiler tanıyan bir deniz alanıdır ve ülkelere bu alanda ticari faaliyet ve yer altı kaynakları için arama yapma yetkisi tanınır.
Münhasır ekonomik bölge (MEB) özel hukuki rejimdir. Birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesinde şartları düzenlenen bu durum kıyı devletinin hak ve yetkileri ile diğer devletlerin hakları ve serbestliklerini ele almaktadır. Son dönemde basına yansıyan doğal gaz ve petrol aramalarının yapıldığı, arama gemilerinin çalıştığı, ruhsatların verildiği, uluslararası firmaların tarama yaptığı yerler bu alanlardır.
Taraflar, Birleşmiş Milletler şartına bağlılıklarını vurgulamışlardır. Taraflardan birinin MEB alanında başlayıp, diğerinin MEB alanına uzanan bir doğal kaynağın olması halinde, bu kaynağım işletilmesi için işbirliği/ortaklık yapılacağı düzenlenmiştir. Yine tarafların bir başka devlet ile de MEB alanı belirlemek için görüşmelere başlaması halinde, birbirlerine bilgi verip, müzakerelerde bulunması sağlanacaktır. Bu da siyasi olarak da birlikte hareket edilmesinin hukuki zemini olarak ifade edilebilir. Sözleşmenin ekinde konuya ilişkin koordinat ve haritalar bulunmakta ve alanlar net biçimde belirtilmektedir.