Türkçe ezan kararı 88 yıl önce bugün alındı!
18 Temmuz 1932 yılında ezanın "Türkçe" okunması resmen kararlaştırıldı ve "Arapça" ezan okumak yasaklandı. Bu üzücü olayın yıldönümünde Marmara Üniversite Öğretim Üyesi Prof. Dr. Casim Avcı yaşananları ve ezanın İslam alemi için olan önemini A Haber ekranlarında değerlendirdi. İşte tüm detaylar…
- Giriş Tarihi: 18.07.2020 | 13:19
- Güncelleme Tarihi: 18.07.2020 | 13:51
Türkiye'de cami minarelerinden tam 18 yıl ezan yerine 'Tanrı uludur' ile başlayan bir tercüme okutuldu. 29 Ocak 1932'de Fatih Camii minaresinde ilk Türkçe Ezan'ı okuyan Hafız Rıfat'ın, elindeki kağıda bakarak bu tercümeyi seslendirmesi Türkçe Ezan'ı henüz ezberleyemediğinin de kanıtıydı. 18 Temmuz 1932'de de Diyanet Reisliği tüm müftülüklere ezan ve kametleri Türkçe okuma talimatı veriyordu.
1950'de kaldırıldı
1941'e kadar yasal düzenleme dahi bulunmadığı halde, ezanı Arapça okuyan onlarca imam ve müezzine ceza verildi. 2 Haziran 1941'den sonra ise çıkarılan yasa tatbik edildi. Hapisler, işkenceler, sürgünler... Ta ki 16 Haziran 1950'ye dek. CHP'nin tek parti döneminde uygulamaya soktuğu Arapça ezan okuma yasağı Adnan Menderes hükümeti tarafından 16 Haziran 1950'de kaldırıldı.
"İSLAMIN, MÜSLÜMANLARIN EN ÖNEMLİ ŞİARIDIR"
Avcı, "Ezan islam ve müslümanlar için neyi ifade ediyor? Orada Allah'ın büyüklüğü, varlığı ifade ediliyor. Aynı zamanda Peygamber Efendimizin Allah tarafından gönderilen bir elçi olduğunu ifade ediyor. Biz buna tevhid inancı diyoruz. İslamiyet de tevhid inancına dayanıyor. Ezan islamın temel ilkelerini barındıran ve günde 5 vakit islama davet eden bir çağrıdır. Ve islamın, müslümanların en önemli şiarıdır." dedi.
1932'den 1941'e kadar Arapça Ezan ve Kamet okuyanlara verilen cezalar 2 Haziran 1941'den itibaren ise 526 sayılı yasa ile düzenlenmişti. Bu kapsamda 27 Haziran 1945'te Konya'da akşam ezanını Arapça okuyan Müezzin Mehmet İyibildiren hakkında soruşturma açılmıştı.
GERÇEK EZANI İÇİMİZDEN OKURDUK
Enver Baytan (Vaiz): "Ezan serbest bırakılınca çok sevindi millet. Diyebilirim ki Müslüman Türk tarihinde Adnan Menderes gibi sevilen bir başbakan ben şahsen görmedim. Bunun yegane sebebi, 'Allah' diyemezken siyasiler 'Allah' dedi ve ezanı aslına çevirdi. Çok önemli alimlerden Ali Haydar efendi, -ki Adnan Menderes onun talebesinin talebesi olamaz.- "On Ali Haydar bir Menderes" demiş aşkından. O kadar takdir etmiş Menderes'i. Kolay değil. Hocalarımız bize tembih ederlerdi, minareden mecbur olduğu için "Tanrı uludur, Tanrı uludur" diye okusanız da gerçek ezanınızı içinizden okuyun" diye. Bir defasında Gönen'in bir köyünde bir vatandaş minareye çıkmış bildiğimiz ezanı 'Allahü Ekber, Allahü Ekber' diye okumuştu. Hemen jandarmalar baskın yaptı. Bu şekilde sıkı tutulmuştu."