Takvim Gazetesi Ekonomi Müdürü Faruk Erdem'den Boğaziçi olayları üzerinden kritik ekonomi okuması: Asıl mesele...
İşte Takvim Gazetesi Ekonomi Müdürü Faruk Erdem'in flaş açıklamaları…
"FİLİM AYNI FİLM..."
En son söyleyeceğimi baştan söylemek istiyorum. Filim aynı film, figüranlar aynı figüran, başroldekiler aynı, senaristler aynı o yüzden aynı filmi izliyoruz. Bir tek şu eksik; siz de söylediniz "Mesele ağaç değil, anlamadın mı diyen" adam eksik. "Mesele rektör değil, hala anlayamadın mı?" diyen biri çıkacak şimdi. Bir tek o eksikti. Onu da tamamladıklarında filim aynı film.
"BU ÜLKEYİ ÇÖKERTMEK İSTEYENLERİN DERDİ ŞUYDU..."
Siz Gezi'nin öncesini söylediniz, enflasyon yüzde 6 civarındaydı, faizler yüzde 4'lerdeydi. Dolar kuru 1,89'du. Yani Türkiye, çok önemli bir krizi atlatmış ve toparlanma sürecine girmişti. Ondan sonrada doğrudan sermeye direkt geliyordu Türkiye'ye, başka bir yola girecekti Türkiye ki; oradaki asıl kırılma da, yani yıllarca bu ülkenin bütün kaynaklarının faiz olarak ödediğimiz IMF' ye son taksit ödenmiş ve Türkiye yeni bir yola girmişti. Sonra Gezi olayları başladı. Maliyetlerini söylediniz. Orada başarmadıklarını 17-25 ile başarmaya çalıştılar. Orada da biliyoruz ki, Türkiye'nin mega projelerini yapan iş adamları hedef alınmıştı. Orada da başaramadıklarını bu safer 15 Temmuz'da denediler ve karşılarında milleti buldular. Şimdi filmi hızlıca saralım ve 2020'ye gelelim... Bu ülkeyi çökertmek isteyenlerin derdi şuydu. Bu pandemi "diz çökertecek" bu salgına karşı Türkiye hiçbir şey yapamayacak. Ve bu beklenti olmadı. Hem ekonomik, hem sağlık altyapısıyla, hem ulaşımla hem de lojistik anlamıyla Türkiye bu süreci en az hasarla atlatan ülke oldu. Bunu rakamlar ortaya koydu.
"BURADA DA BAŞARILI OLUNAMAYINCA..."
Türkiye 2020 Kasım'da toparlanmaya girince erken seçim ortaya atıldı. Bunu söylenmesi piyasalar açısından bozucu etki yapar. Bunu gündeme getirdiler ve başarılı olamadılar. Cumhur İttifakı, Hem Sayın Cumhurbaşkanı, hem de MHP sözcüleri böyle bir şey olamayacağını söyledi. Bunu da başarmadılar. Sonra "çöp" muhabbeti ortaya çıktı. "Çöpten birileri bir şeyler topluyor. Ekonomide kriz var" algısı oluşturulmaya çalışıldı. Bu da ele yüze bulaştı.
"BOĞAZİÇİ MESELESİNİ DE BEN..."
Haberlerde bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı. Bir taraftan da kriz, olumsuzluk pompalanmaya çalışıldı. Burada da başarılı olunamayınca tek çare kalıyor seçimle gelemediğiniz iktidara sokakları karıştırarak gelme çabası kalıyor. Boğaziçi meselesini de ben biraz böyle okumaya çalışıyorum. Özellikle ekonominin üzerinden bir iktidar kavgası bir muhalefet yapma çabası işi bu noktaya getirdi.
KIRILMA NOKTALARINDA EKONOMİK MALİYET!
GEZİ OLAYLARI
FATURA: 157 MİLYAR DOLAR
17-25 ARALIK
FATURA: 120 MİLYAR DOLAR
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
FATURA: 300 MİLYAR DOLAR
PKK TERÖRÜ
DOĞRUDAN MALİYET: 200 MİLYAR DOLARDAN FAZLA
DOLAYLI MALİYET: 500 MİLYAR DOLAR
İHRACATTA CUMHURİYET TARİHİ REKORU
15 MİLYAR 48 MİLYON DOLAR
İTHALAT YÜZDE 56 AZALDI
18 MİLYAR 123 MİLYAR DOLAR
DIŞ TİCARET AÇIĞI YÜZDE 32 AZALDI
3 MİLYAR 75 MİLYON DOLAR
İHRACATIN İTHALATI KARŞILAMA ORANI 6,5 PUAN ARTTI
YÜZDE 83 (ALTIN HARİÇ 87)
OTOMOBİL SATIŞLARI YÜZDE 60, 6 ARTTI
35 BİN 358 ADET OLDU