ANALİZ- Sözde tarafsız gazeteciler Ertuğrul Özkök ve Abdülkadir Selvi doğruyu perdelemek için çırpınıyor
Kritik bir seçim atmosferindeki Türkiye, İstanbul adayları ortak yayını öncesi CHP adayı ile moderatörün buluşmasını konuşuyor. Bir siyasetçi ile kendini tarafsız olarak tanımlayan gazetecinin yayın öncesi görüşmesi elbette doğal, ancak kafalarda soru işaretleri de beraberinde geliyor. Hele ki görüşmenin gizlenmesi, görüşme sonrasında tutarsız açıklamalar, çarpıtmalar da bu soru işaretleri halkasına ekleniyor.
25 YILDIR ERDOĞAN KARŞITLIĞI YAPAN SÖZDE TARAFSIZ ERTUĞRUL ÖZKÖK...
Türkiye'de toplumsal kutuplaşmanın en önemli süreçlerinden biri olan 28 şubat darbesini destekleyen, dönemin Hürriyet Gazetesi'nde attığı manşetlerle Türkiye'nin huzuruna kast eden, sivil iradeye yönelik müdahalelerin arttığı en keskin süreçte, 27 nisan e- muhtırasına arka çıkan, 411 el kaos kalktı manşetini gazetesinden demokrasiye karşı savuran, 367 garabetinde en önde görev alıp demokrasiyi tehdit eden Ertuğrul Özkök, bugünlerde yine hedef saptırıyor. Emir-komuta zincirindeki alışkanlığını, eski Türkiye'deki görevini yeniden hatırlatmaya çalışıyor. Kamuoyundan gizlenen skandal görüşmeye odaklanmak yerine, konuyu rayından çıkarıp oynanan oyunu gölgelemek istiyor.
ABDÜLKADİR SELVİ GERÇEĞİ GÖRMÜYOR
Bir başka isim, Abdülkadir Selvi...Kamuoyunun güvenini Ankara'nın kulis uzmanı olarak kazanmaya çalışırken doğruyu perdelemekteki ustalığını göstermek ister gibi. Selvi ya gerçeği görmüyor, ya da gerçeği görmek istemiyor. Gazeteciliğin en temel kurallarından biri olan şeffaflığı temizleme yarışına o da dahil oluyor.