İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan provokasyon ve TOMA açıklaması
Muğla'da Marmaris Öğretmen Evi'nde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla düzenlediği basın toplantısında, 28 Temmuz-3 Ağustos arasında çıkan orman yangınları ve yangınlarla mücadeleye ilişkin canlı yayın bilgi verdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da basın toplantısında, yangınları söndürmek için mücadele eden herkese teşekkür etti. Bakan Soylu, provokasyon ve TOMA'larla ilgili iddialara yönelik flaş açıklamalarda bulundu.
- Giriş Tarihi: 03.08.2021 | 23:53
- Güncelleme Tarihi: 03.08.2021 | 23:55
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla düzenlediği basın toplantısından öne çıkanlar;
"Orman teşkilatımızdan Karayolları'mıza kadar, güvenlik teşkilatlarımızdan belediyelerimize kadar herkes büyük bir mücadele ortaya koymaktadır." ifadesini kullanan Bakan Soylu, tüm kurum ve kuruluşların, vatandaşların el birliği içinde çalıştığını kaydetti.
Soylu, devletin ve milletin büyüklüğüne bir kez daha şahit olduklarını aktararak rüzgar, hava sıcaklığı ve kuruluğu gibi dezavantajlara karşı büyük savaş verildiğini belirtti.
Tamamen söndürüldüğü düşünülen bölgelerde yarım saat, 1 saat sonra yeniden alevlerin şiddetle yükseldiğini söyleyen Bakan Soylu, moral ve motivasyonun devam ettirilmesi gereken bir durumun yaşandığına işaret etti.
PROVOKASYON TARTIŞMALARI
Vatandaşlara yarın daha iyi haber vermek istediklerini de belirten Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Provokasyon var mı? Var. Yok dersem yalan söylemiş olurum. Onun için halkımızın karşısında yalan söylemeyeyim. Ormancımızın yanına gidip de 'Siz işinizi yapmıyorsunuz, hakkımızı helal etmiyoruz.' diyenler beni son derece rencide ediyor, onları da moralsizlendiriyor. Böyle provokatif davranışlar var. Onlara da hep beraber göğüs gereceğiz. Çünkü en son geldiğim Köyceğiz'de ateşin içindeydiler. Ne zaman kurtulurlar, ne zaman kurtulmazlar bilmiyorum. Hortumu atmışlar, ormanın içine girmişler ki vadiden yangın başka bir tarafa girmesin. Ormanın içinde arazözlerle yangını söndürmeye çalışmak başka bir kahramanlık hikayesi ve inanç meselesidir. Bir şey istirham ediyorum, İstanbul'da durup, başka bir yerde durup buradaki insanları da bir telaşa koymanın anlamı yok. Zaten buradaki insanlar çok rahat haberleşiyor. Burada binlerce insan var ve çalışıyor, herkes koordinasyon içinde. Havada İHA'lar, helikopterler, her şeyimiz var var. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarımıza, bütün belediyelerimize bütün bilgiler anında akıyor. Biz gittikten sonra bir anda Kavaklıdere'de, Menteşe'de yangın başladı. 'Menteşe'deki bütün evler yandı' diye kamuoyuna bilgi vermek insafsızlıktır ve vicdansızlıktır. Buradaki insanların emeğine, burada yaşayanların duygularına hakarettir. Her şey olabilirsiniz sanatçı, profesör olabilirsiniz. Bu buradaki insanların hayatlarıyla, duygularıyla, gerçekleriyle oynamamıza kimse müsaade edemez."
Soylu, binlerce insanın yangınları söndürmek için çalıştığını hatırlatarak spekülatif, provokatif açıklamaların yapılmamasını istirham ettiğini aktardı.
Türkiye'nin her yerinden belediyelerin destek verdiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Şu tartışmalar öyle ayıp ki... Bunu da milletvekilleri bazen ortaya koymaya çalışıyor. Buna da üzülüyorum, yapmasınlar istirham ediyorum. 'Polisin TOMA'sı vatandaş gösteri yaparken su sıkıyor, şimdi su sıkacak.' E sıkıyor, baştan beri... 'Biz söyledik de oldu.' Tamam, 'Siz söylediniz de oldu' desem siz kendinizi tatmin edeceksiniz buyurun edin tatmin ama öyle değil. Başından beri bir programı var. Yangın yerleşim yerlerine inmeye başladığı andan itibaren TOMA devreye girdi ve bu Antalya'da bunu gördüğümüz birinci günden, andan itibaren oldu. TOMA dediğin araç yangının içine giremez ki... Ağır hareketli bir araçtır. Yerleşim yerlerine oraya sıçramaması için itfaiyeye de diğer araçlara da takviye amaçlıdır. Bu tartışmanın anlamı ne? Bir yangından bu tartışmayı mı çıkarabiliyoruz?" dedi.
Bakan Soylu, onlarca TOMA'yı konuşlandırdıklarını söyleyerek kendilerine yönelik bir başka sorunun da "Jandarmanın helikopterleri yardım ediyor mu?" olduğunu ifade etti.
Jandarma helikopterlerinin teknik cihazı olmadığını kaydeden Soylu, "Bizdeki 5 su alan sepeti, bageti Orman Bakanlığına vermiştik zaten daha önce. Çalışmaları için verilmişti. Yangının boyutu büyüyünce hepimiz gayret gösterdik. Türkiye'de baget yok. Türkiye'de suyu taşıyan bambi yok. Netice itibarıyla birçok ülkeden bulmaya çalıştık. Şu ana kadar da 4 tane bulduk. Artı yine bir ülkeden 3 tane daha bulduk. Onların teknik cihazlarını da bir vesileyle arkadaşlarımız 24 saattir çalışıyorlar acaba bunu nasıl yapabiliriz diye. Elimizdeki bütün imkanları sevk etmeye çalışıyoruz. Bütün her şeyi ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu tartışmalar, söylemler neyi ifade eder, ben bunu anlayabiliyor değilim." dedi.
Soylu, yangın söndürme çalışmaları kapsamında Türk Kızılayın hemen hemen her noktada sıcak yemek, su, soğuk sandviç verdiğini, jandarma ve emniyetin takviye personelle yangın bölgelerinde ve çevresinde sürekli devriye attığını belirtti.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlara da değinen Soylu, "Sosyal medyada öyle işler duyuyoruz ki birileri bomba getirmiş koymuş, patlamış, o bulunmuş. Biz güvenlik güçleriyiz, ben oralardan sorumluyum, ben böyle bir şeyi sosyal medyadan duyuyorum. Netice itibarıyla arkadaşlarımıza soruyorum, kaymakamımıza, valimize, emniyet müdürümüze. Tamamen yalan üzerinden bir provokasyonla karşı karşıyayız." diye konuştu.
Bakan Soylu, birçok ülkedeki afetleri izlediklerini vurgulayarak, "Elbette bunu yapan vatandaşlarımız var, hem de fazlasıyla, bir çoğu böyle, ellerini sıvıyorlar, işin içine giriyorlar. Bizde herkes klavyelere saldırıyor. Böyle bir anlayış söz konusu değil. Yangını söndürelim, işimizi bitirelim, sonra er meydanı, isteyen istediğini söyleyiversin. Kimsenin gücünü eksiltmeyelim. Kimseye eksik, aksak bir şey söylemeyelim." değerlendirmesinde bulundu.
Çadır, konteyner gibi ihtiyaçların tamamının da giderilmekte olduğunu aktaran Soylu, bölgedeki koordinasyon merkezinin 24 saat esaslı çalıştığını anlattı.
Süleyman Soylu, hasar tespit çalışmalarının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Arıcılık, zeytinciliğe kadar tüm tarım zararları tespit edilmektedir. Neyi sayarsanız tespit edilmektedir. Aynı zamanda araç hasarları varsa tespit edilmektedir. Ağır hasarlı, yıkık, orta veya az hasarlı yaklaşık 347 ev şu ana kadar burada tespit edildi. Bu sayı Antalya'nın yaklaşık 6-7'de biri kadar. Burada Antalya kadar evin hasarı söz konusu değil. Bu saat itibarıyla 543 bina, 784 konut, 114 ahır, 64 iş yeri, 5 kamu binası, bunların ağır, orta ve az hasar tespitleri gerçekleştirildi. Bunların da 128'i, ahır da var ev de var, ağır hasarlı, yıkık binalarımız. Yine bunun yanı sıra şu ana kadar yaklaşık hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, hem AFAD, hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan toplam 20 milyon liralık bir nakdi yardım geldi, ama sürekli olarak taleplere ve ihtiyaçlara göre bu artmaktadır."
"16 BİN 603 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ"
Tahliyeler konusunda da bilgi veren Soylu, dün 8 mahallenin tam, 5 mahallenin de kısmi olarak tahliye edildiğini hatırlattı.
Soylu, "Şimdi ise bu sayı biraz daha artmış oldu. Bugün özellikle öğleden sonra rüzgarın yön değiştirmesiyle bir kısmında biz de bulunduk, vatandaşlarımızı tahliye etmek durumunda kaldık. Muğla'da 28 kırsal mahallede toplam 3 bin 219 haneden 16 bin 603 kişiyi tahliye ettik. Jandarmamızla, ilgili kolluk kuvvetlerimizle, polisimizin de yardımcı olduğu yerler var, Sahil Güvenliğimizin de yaptığı tahliyeler var ki Sahil Güvenliğimiz de bu yangın çalışmalarında bizatihi rol almaktadır. 16 bin 603, kara ve denizden yaptığımız tahliye edilen kişi sayısı." ifadesini kullandı.
Bakan Soylu, "Dünyanın en güzel beldelerinde yaşıyoruz. Cenabıallah bize buraları nasip etti. Ecdadımız bize birçok fedakarlık ve kahramanlıkla buraları yurt etti. İnanıyoruz ki biz de gelecek nesillere, bu afetlerin hasarlarını onararak bırakacağız. Onlara da övünecekleri, gurur duyacakları bir tarih, doğa ve çevre bırakacağız." görüşünü paylaştı.