Son dakika: Leyla Gülüşken'in babası Emrullah Gülüşken'in sağlığında son durum ne? | Video

İsveç’te tedavisi yapılmayan korona virüs hastası Leyla Gülüşken'in babası Emrullah Gülüşken artık emin ellerde, vatanı Türkiye’de... Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçak gülüşken ve üç çocuğunu alarak Ankara’ya getirdi. Babanın tedavisine şehir hastanesinde başlandı. Çocukları da aynı hastanede gözetim altına alındı. İşte Emrullah Gülüşken’in sağlık durumunda son durum…


İsveç'te corona virüs testi pozitif çıkmasına rağmen tedavi edilmeyen 47 yaşındaki Emrullah Gülüşken'in kızı Leyla Gülüşken'in bu durumu duyurması ile Türkiye anına harekete geçti. İsveç'e giden ambulans uçağımız Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın talimatı üzerine Emrullah Gülüşken ve ailesini Türkiye'ye getirdi. Türkiye'nin gösterdiği irade büyük bir başarının hikâyesinin devamını oluşturdu. Dün akşam saatlerinde Başkan Erdoğan, Gülüşken'in kızı Leyla ile yaptığı görüşmede, tıbben üzerlerine ne düşerse yerine getireceklerini söyledi. Bu mükemmel tabloyu köşesine taşıyan Sabah yazarı Melih Altınok, "Gülüşken'in kızı Leyla'nın sosyal medyada paylaştığı yardım çığlığı sonrası harekete geçen Türkiye'nin alkışlanan refleksi, elbette bugünden yarına bir hikâyenin sonu değil." dedi ve "İsveç'ten kalkan o uçağın uzun hikâyesi" başlığı ile
durumu derinlemesine analiz etti.

İşte Sabah yazarı Melih Altınok'un "İsveç'ten kalkan o uçağın uzun hikâyesi" başlığı ile köşesine taşıdığı o yazısı...

"18 YILLIK BAŞKAN ERDOĞAN DÖNEMİ İSTİKRARININ BİR YANSIMASI"
Herkes, koronavirüse yakalandığı halde İsveç'teki evinde ölüme terk edilen Emrullah Gülüşken'in özel uçakla Türkiye'ye getirilip tedavi altına alınmasını konuşuyor.
Yalnızca bizler değil, pandemi sürecinde yardım ulaştırdığımız İngiltere, Avrupa ve ABD basınında Türk sağlık sistemine övgüler düzülüyor.
Gülüşken'in kızı Leyla'nın sosyal medyada paylaştığı yardım çığlığı sonrası harekete geçen Türkiye'nin alkışlanan refleksi, elbette bugünden yarına bir hikâyenin sonu değil.
Cumhuriyet tarihimize damgasını vurmuş, son 18 yıllık Erdoğan döneminin istikrarının bir yansıması.

"İSTİKRARSIZ VE KARAR BİLE ALAMAYAN YÖNTEMLERLE HEBA ETTİK"
Cumhuriyet tarihi boyunca ortalama ömürleri bir buçuk yıla bile varmayan 66 hükümet kuruldu.
Modern Cumhuriyet'in ilan edildiği ancak serbest ve genel seçimlerin yapılmadığı 1923-1950'ye kadar 18 hükümet kuruldu. Seçimlere başka parti giremediği için tümünü CHP'nin kurduğunu söylememize gerek yok.
Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan yeni dünya düzeninde yerini demokrasiler arasında seçtiği için 1950'de çok partili hayata geçti. Geçer geçmez de ilk seçimde halk CHP'nin karşısındaki partiye yöneldi. Adnan Menderes Başbakanlığındaki 10 yıl boyunca da 5 hükümet kuruldu.
27 Mayıs darbesiyle kesintiye uğrayan bu sürecin ardından sistem CHP dışındaki partilerin tek başlarına iktidara gelmesi tehlikesine karşı dizayn edildi.
On yılda bir sistematik şekilde başvurulan darbeler ve düzenlemeler 1960-2002 arasında meyvesini verecekti. Bu dönemde kurulan 35 hükümetin 17'si koalisyondu.
Almanya ve Japonya gibi yakılmış yıkılmış devletlerin bile hızla toparlanıp dünya liderliğine oynar hale geldiği bu süreci, istikrarsız ve karar bile alamayan yöntemlerle heba ettik.
Tüm enerjimizi, binlerce canımızı, kaynaklarımızı ekonomik krize, iç savaşı aratmayan teröre harcadık.
Kısacası yeni dünya düzeni efendilerinin bizim için biçtiği geri kalmış tarım toplumu modeline sadık kaldık.

2002 yılında Tayyip Erdoğan'ın iş başına gelmesiyle birlikte içine girdiğimiz 18 yıllık koalisyonsuz dönemde ise karar alma mekanizmaları ve icraatlar hızlandı. Başta sağlık sistemi olmak üzere, ülkedeki karanlık delikler kapandı, üzerlerine beton atıldı.
Tıpkı şimdiki pandemi döneminde sağlık sitemimiz için söylediğimiz gibi, ileride kriz anlarında "iyi ki yapılmış" diyeceğimiz dev altyapı faailyetleri gerçekleştirildi.

"BU BAŞARI HEPİMİZİN"
İçinde bulunduğumuz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli'yle de iktidar, eskisine göre çok daha hızlı hareket edebiliyor. Bir gecede karar alıp sabahında İsveç'ten hastasını alıp ülkeye getirebiliyor.
Bu günleri, sağlık bakanının ayrı, hazinenin, dışişlerinin ayrı partide olduğu bir koalisyon hükümetinin yönetiminde yaşadığımızı düşünebiliyor musunuz?
Kaç kez hükümet düşmüş, salgını bırakıp kısır siyasi kavgalara düşmüştük acaba?
Kasmayın kendinizi, ülkenizle gurur duyun, övünün.
Bu başarı hepimizin.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.