Son dakika: Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve ailesine organize saldırı! Sosyal medya terörü nasıl önlenecek? Uzman isim A Haber'de değerlendirdi |Video

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve ailesine ahlaksız saldırıyı kimler organize etti? Sosyal medya terörü nasıl önlenecek? Sosyal medyada yüzlerce hesaptan ahlaksız paylaşımlar yapılmaya devam ederken sosyal medya platformları neden sorumluluk almıyor? SETA toplum ve medya araştırmaları direktörü Doç. Dr. İsmail Çağlar, A Haber canlı yayınında konunun arka planını anlattı.

İşte Çağlar'ın açıklamalarından satır başları;

'SANAL ALEM' DEĞİL GERÇEKLİK

Öncelikle şöyle bir algı var internet ilk ortaya çıktığında Türkiye'de bir 'sanal alem' lafı vardı. Bugün sosyal medya mecralarında tecrübe ettiğimiz şey bir sanal durum değil bir gerçeklik. Ama hala insanlarda 'Burada yaptığım benim yanıma kar kalır, ben bundan mesul tutulmam', 'Beni nereden arayıp bulacaklar? İsmimi gizliyorum fotoğrafımı koymuyorum dolayısıyla burada yaptığım küfür, hakaretler yanıma kar kalır' gibi bir çarpık anlayış var.

SORUMLULUK SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINA DÜŞÜYOR

Sosyal medya şirketlerinin tutumu maalesef bahsettiğimiz çarpık anlayışı destekliyor ve kuvvetlendiriyor. Bugün Türkiye herhangi bir ceza davasına konu olduğunda ya da herhangi bir içerik kaldırma talebi mevzu bahis olduğunda bu sosyal medya şirketlerinden talepte bulunduğunda bu şirketler büyük oranda bu talebi karşılamıyorlar yerine getirmiyorlar. Raporlarda da görülüyor Türkiye'den gelen taleplere karşılık verme oranları çok düşük. Bu tablo bugün siyasi gibi gözüküyor kabul edilemez çok feci fena bir şey. Bir anne ve yeni doğmuş evladı üzerinden yürütülen bir küfür kampanyası var bu tabi ki çok feci olduğu için kamuoyunun önündeki bir aile olduğu için dikkatimizi çekiyor tepki gösteriyoruz ama adı sanı bilinmeyen bir sürü kişi bu örnekte olduğu gibi bir sürü başka kişiye şuan küfrediyor. Burada sorumluluk sosyal medya platformlarına düşüyor. Bu konuyu bir mesele edinmeleri lazım.
DÖNÜM NOKTASI GEZİ KALKIŞMASI

Bu bir illet bu bir hastalık edepsizlik. Bu Türk siyasetinde geçtiğimiz dönemlerde de az ya da çok vardı. Ama içinde bulunduğumuz zaman diliminde farklı bir boyutu yaşıyoruz. Bunun dönüm noktası 'Gezi Kalkışması'dır. Burada edilen küfürler hakaretler nasıl mizah diye meşrulaştırıldı, nasıl onlar hoş görüldü, nasıl edepsizlik olarak nitelendirilmedi de zeka ürünü olarak nitelendirildi? Bu bir zeka meselesi midir? Bir mizah meselesi midir? Yoksa edepsizlik midir? Dünyanın neresine giderseniz gidin edepsizliktir ve suçtur.