Son dakika: 27 Mayıs’ın arkasında kimler vardı? 1960 darbesine giden süreçte neler yaşandı? Yavuz Donat canlı yayında anlattı |Video

Bugün 27 Mayıs 1960'taki o kara darbenin 60. yıl dönümü. Demokrasi şehitlerimizi anarken tarihe kara bir leke olarak geçen sürece nasıl gelindiği Sabah Gazetesi yazarı Yavuz Donat, A Haber canlı yayınında anlattı. 1960 darbesine giden süreç nasıl hazırlandı? 27 Mayıs'ın arkasında kimler vardı? İşte milli iradesinin katlediliği o süreç ve yaşananlar...

Donat'ın konuşmasının satır başları;

DAHA 14 YAŞINDAYKEN...
Çok partili Türk demokrasisi daha 14 yaşındayken hain bir girişimle karşılaştı. Türk demokrasisinin Türk siyasetinin DNA'sını bozan bir olaydır. Etkileri hala sürmektedir.

ÖNCEDEN TEZGAHLANMIŞTIR

Sadece darbeyi yapanlarla ilgili değildir. Onlara yol açılmıştır. Desteklenmiştir. Yapın denilmiştir. Bir büyük ayıptır. 27 Mayıs günü darbe yapıldı 18 Mayıs günü İstanbul'dan gelen anayasa profesörleri darbeyi yapan kurula ilk anayasa raporunu vermişlerdir. 27 Mayıs sabahı darbe oluyor 28 Mayıs günü ilk raporu nasıl verebiliyorsunuz? Önceden hazırlanmış bir olaydır. Önceden tezgahlanmıştır önü vardır arkası vardır dışarı ile bağlantısı vardır.

ÖZÜR DİLEMELERİ LAZIM

O sebeple bu işe uzaktan yakında bulaşan herkesin bugün yüksek sesle çıkıp "evet yanlış yaptık özür diliyoruz" demesi lazım. O kişilerin değil onların mensup oldukları kurumların siyaset kurumu dahil üniversite kurumu dahil.

GÜÇLÜ TÜRKİYE KİMİ RAHATSIZ ETTİ?

Büyüyen Türkiye'nin önüne her zaman taş koyanlar çıkmıştır. Bu taş koyanlar da Türkiye içinde maalesef destekçi bulmuşlardır. Dünde vardır bugün de vardır.

İSTANBUL BAROSU'NUN AYIBI

İstanbul Barosu bir karar aldı. Bugün baroların da Türk hukuk sisteminin de bundan özür dilemesi lazım. "Vatan hainlerinin savunmasını hiçbir avukat üstlenmesin" diye bunlar biraz konuşulmalı çok ayıp şeyler.. İstanbul barosundan bir avukat Burhan Apaydın tüm bu baronun itirazına rağmen Adnan Menderes'in davasını aldı ve duruşmada dedi ki: Cevher yere düşmekle sakıt olmaz kadr ü kıymetten. Vay sen misin Menderes'e cevher diyen gir nezarete avukat nezarete girmiştir.

BUGÜNKÜ DARBE İMALARI NASIL YORUMLAMAK GEREKİR?

Süleyman Demirel 1964'te Adalet Partisi'nin Genel Başkanı olarak ilk defa seçime girdiği zaman Giresun'da önüne bir tane pusula koyuldu. Demirel de açtı. Orada yazılan şu: Menderes'i astık seni de asacağız. Daha göreve gelmeden biz Başbakanı asmaya kalkıyoruz. O zaman şunu söylemiştir: Maalesef bizim içimizde asker lafını duyunca darbe lafını duyunca orasını burasını oynatan hoşuna giden sevinen ama sevincini belli eden etmeyen çok kişi vardır dedi. Bunlar hala devam ediyor. Maalesef biz 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında milletçe sesimizi yükseltebildik ama konuşan bir Türkiye vardı. Televizyonlar vardı. Türkiye değişti hala değişmeye devam ediyor değişmeyen ise hala bir takım kafalardır.