Skandal Gezi Parkı kararına hukukçulardan ilk yorum: Doğrudan seçilmiş hükümete karşı girişilen bir kalkışmadır | Video
Gezi Parkı olaylarına ilişkin 16 sanıklı davada karar çıktı. Osman Kavala dahil 9 sanık beraat ederken, 7 sanığın ise dosyası ayrıldı. TÜRKAD Başkanı Avukat Mehmet Sarı mahkeme kararına ilişkin A Haber canlı yayınında yaptığı açıklamada "Doğrudan seçilmiş hükümete karşı girişilen bir kalkışmadır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gezi kalkışması içerisindeki tüm paydaşlarla süreci ifade etmişti." ifadelerini kullandı.
Mehmet Sarı, gezi parkı davasının Türk yargı tarihi açısından çok büyük önem arz ettiği vurgulayarak; "Sürecin nihayete erdiğini söylemek için erkendir. Çünkü yargısal süreç açısından istinaf incelemesi yapılacaktır. Gezi parkı davası ifade edildiği gibi birkaç ağaç mesele değildir. Doğrudan seçilmiş hükümete karşı girişilen bir kalkışmadır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gezi kalkışması içerisindeki tüm paydaşlarla süreci ifade etmişti.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANMALI
Gezi parkına ilişkin olarak orada yaşananlar ve tahrik edenler bakımından baktığımızda gezinin sadece Türkiye içerisinde tasarlanan bir olgu olmadığını ve uluslararası çevrelerinde iş birliğiyle olaya dahil olduğunu görüyoruz. Buna ek olarak Fetöcü polislerin bu kalkışmanın yayılmasında birincil unsur olduğu da açıkça görülmüştür. Mahkeme sanıklar hakkında beraat kararı verirken, hangi şartlar ve değerlendirmelerle sonuca ulaştığı hususunda gerekçeli kararını açıkça ortaya koyması gerekiyor." ifadelerinde bulundu.
BERAAT KARARI VERİLDİ
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 1'i tutuklu 6'sı firari 16 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı davada karar çıktı. Sanıklar tüm suçlardan beraat etti.İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, karar açıklandı. Mahkeme heyeti, Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Mehmet Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, yiğit Ali Ekmekçi ve Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından dava açıldığını hatırlatarak, "yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı"ndan sanıkların beraatine karar verdi.
GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANMALI
Gezi parkına ilişkin olarak orada yaşananlar ve tahrik edenler bakımından baktığımızda gezinin sadece Türkiye içerisinde tasarlanan bir olgu olmadığını ve uluslararası çevrelerinde iş birliğiyle olaya dahil olduğunu görüyoruz. Buna ek olarak Fetöcü polislerin bu kalkışmanın yayılmasında birincil unsur olduğu da açıkça görülmüştür. Mahkeme sanıklar hakkında beraat kararı verirken, hangi şartlar ve değerlendirmelerle sonuca ulaştığı hususunda gerekçeli kararını açıkça ortaya koyması gerekiyor." ifadelerinde bulundu.
BERAAT KARARI VERİLDİ
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 1'i tutuklu 6'sı firari 16 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı davada karar çıktı. Sanıklar tüm suçlardan beraat etti.İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, karar açıklandı. Mahkeme heyeti, Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Mehmet Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, yiğit Ali Ekmekçi ve Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden hakkında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından dava açıldığını hatırlatarak, "yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı"ndan sanıkların beraatine karar verdi.
Tutuklu sanık Osman Kavala'nın da tahliyesine hükmedildi.