Mahmut Övür'den A Haber canlı yayınında Aykut Erdoğdu'ya tepki: Darbeci dili bu!
Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, CHP'li vekil Aykut Erdoğdu'nun partisinin gücünü kendi çıkarları doğrultusunda çıkar ilişkileri kurarak kullandığını, çok ciddi şekilde yalanlar söylediğini ifade etti. Övür, Erdoğdu'nun çıkar ilişkileri nedeniyle bir dönemin dolandırıcılar kralı diye adlandırılan Selçuk Parsadan'a benzettiğini o yüzden bugünkü yazısında kendisinden "CHP'nin Parsandan'ı" olarak bahsettiğini söyledi. Övür, Erdoğdu'nun Başkan Erdoğan için 'vatanda ihanetten yargılayacağız' sözlerine ise çok sert tepki göstererek "Ülkenin son 15-20 yılındaki tüm seçimlerini kazanmış, yüzde 52'nin üzerinde oy almış bir Cumhurbaşkanını yargılamayı söyleyeceksiniz. Bundan daha büyük hadsizlik olmaz. Darbeci dili bu." dedi.
- Giriş Tarihi: 06.05.2021 | 18:21
- Güncelleme Tarihi: 06.05.2021 | 18:43
Aykut Erdoğdu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için kullandığı skandal sözlere tepki gösterden Övür, "Bunlar hadsiz açıklamalar, normal demokrat bir siyasi aktörün aklına Adnan Menderes'in sonu niye gelsin, hatta bu olayı hatırlatmayı kendisine zül sayar." ifadelerini kullandı. Övür, CHP'nin 34 ilden vekil çıkaramadığına vurgu yaparak "Bu utanç size bir şey anlatmıyor mu? Buna rağmen ülkenin son 15-20 yılındaki tüm seçimlerini kazanmış, yüzde 52'nin üzerinde oy almış bir Cumhurbaşkanını yargılamayı söyleyeceksiniz. Bundan daha büyük hadsizlik olmaz. Darbeci dili bu. CHP ucube bir hale geldi. Bu anlayış bu hale getirdi." dedi.
Mahmut Övür bugünkü Sabah Gazetesi köşesinde CHP'li vekili Aykut Erdoğdu'yu dönemin ünlü dolandırılarından Selçuk Pasadan'a benzetti. İşte o köşe yazısı...
CHP'nin Parsadan'ı Aykut Erdoğdu
CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, sadece üyesi olduğu CHP'nin adını değil siyaseti de kirletiyor. Büyük ihtimalle de siyaset tarihine, Parsadan'ın şirret versiyonu olarak geçecek. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, kendi işlediği suçların üstünü örtmek için şimdiye kadar bağırıp çağırıyor, en fazlası balyozu eline alıp kendi kaçak villasını yıkıyordu ama artık ipin ucunu kaçırdı ve içindeki darbeci canavarı açığa çıkardı. Öfke ve nefret kusarak Başkan Erdoğan'a saldırdı:
"Sizi seçimle indirdikten sonra vatana ihanetten yargılanmanız için bütün gücümle çalışacağım..."
Hadsizliğin bu kadarına pes doğrusu... Hani "darbeyle veya muhtarıyla" falan dese biraz daha inandırıcı olacak. Ama işin garip tarafı şu: Neden CHP böyle meczupların da yer bulduğu bir partiye dönüştü? Neden, ya rahmetli Menderes'in sonunu hatırlatan biri çıkıyor, ya medyayı kapatan biri ya da siyasileri TRT'de yargılatan birileri?
Türkiye'nin ayağındaki asıl pranga bu. Bunu değiştirmek de ne yazık ki hiç kolay değil. Değişim kolay olmadığı için de doğal olarak CHP'nin ürettiği meczuplar öne çıkıyor.
İşte o meczuplardan birinin saldırganlığıyla karşı karşıyayız. Şimdi gelin bir milletvekilinin neden meczuplaştığına yakından bakalım.
Onu ilk kez bu köşeye taşıdığımda CHP Genel Başkan Yardımcısı'ydı ve şöyle anlatmıştım:
"O bir siyasetçiden çok 'maraza çıkarma' ve 'iftira atma' konusunda uzman biri... Çıktığı programlarda masa kıran, bağırıp çağıran, yolsuzluk ve kaçak yapılaşma konularında mangalda kül bırakmayan 'solcu' bir siyasi aktör."
Sonra da sözü bu solcu milletvekilinin İzmir Çeşme'de yaptırdığı kaçak villaya getirmiştim:
"Erdoğdu, bir süre önce İzmir Çeşme'nin Ildır Günkent Sitesi'nden bir villa satın aldı. Sezon biter bitmez de tadilata başladı. Ancak yapılanlar tadilat sınırlarını aşıp, villa 'malikâne'ye dönünce site yönetimi ayağa kalktı. Ağırlığı CHP'lilerden oluşan site yönetimi, durumu 13 Ekim 2019'da üyelerine duyurdu."
Ortada CHP'lilerin karşı çıktığı bir kaçak villa vardı ve haberden sonra o villanın yıkım kararı verildi. Hatta kendisi balyozu eline alarak o kaçak villanın bir kısmını da yıktı. Bildiğim kadarıyla arkadaki kaçak odalara kimse dokunmadı.
Haber doğruydu ve bunu da bizzat kendisi balyozla yıkarak göstermişti. İkinci haber ise yine İstanbul Moda'da satın aldığı bir evle ilgiliydi ve nasıl aldığı sorgulanmıştı. Önceki gün de Sabah Gazetesi, Erhan Öztürk imzalı "İkinci skandal, kaçaktan vazgeçmiyor" başlığıyla bu haberi kamuoyuna duyurdu:
"CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun bu sefer de iskânı olmayan lüks binadan dubleks daire satın aldığı ortaya çıktı."
Normalde bir milletvekili hakkında çıkan böyle bir haberi, doğru değilse yalanlaması gerekiyor. En kötü ihtimalle olayı mahkemeye götürür ve yalan haberi tekzip eder. Ama "hak, hukuk, adalet" diyen Erdoğdu, bunları yapmıyor, suçüstü yakalanmış biri gibi "maraza" çıkartıyor. Boşuna "Parsadan" demedim...