Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne bağlı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışıyorum. Hasta sayımızda ve polikliniğe başvuruda yüzde 25 oranında bir azalma oldu. Hastalarımızın da genel durumu gayet iyi, yoğun bakıma geçiş oranları da çok azaldı. Bunu şunlara bağlıyorum; Bakanlığımızın öncelikle oluşturduğu bir Bilim Kurulu var. Bu Bilim Kurulu bütün literatürleri, tedavileri inceleyerek bize bir algoritma hazırladı ve bu algoritmaya göre biz hastalarımızın tedavisini yaptık. Fakat bizim ülkemizin diğer ülkelere göre oldukça farklı yönleri var. Biz tüm hastaları kabul ettik. Hangi hasta gelirse hiçbirini geri çevirmedik. Şikayeti varsa tomografisini çektirerek, tahlillerini yaparak, gerekli olan tüm hastaları yatırdık. Diğer ülkelerde olduğu gibi İngiltere, İtalya vb. asla telefonla arayıp ateşi olursa gelmesi gerektiğini söylemedik. Bizim ülkemizde tomografi sorunu yok diğer ülkeler gibi. Oldukça kolay tanıyı koyduk ve tedaviye başladık. Ve herkese de sıtma ilacını verdiğimiz için bunun antiviral etkisi var. Virüsün hücre içine alınmasına engel oluyor. Bu sayede bu tedavi erken yapılırsa hastalarda daha başarılı sonuçlar alıyoruz.

VİRÜSÜN DNA'SIYLA OYNANDI İDDİASI

Bu DNA virüsü zaten. Ben bunun bir laboratuvar virüsü olduğunu düşünmüyorum. Yapılan araştırmalarda yüzde 80'inin yarasaya ait olduğu yüzde 20'sinin kabuklu deniz hayvanı olan pangoline ait olduğu kanıtlanmış durumda ve SARS virüsüne oldukça benziyor. Aradaki fark bunun bulaştırıcılığı daha yüksek. Doğal bir virüs olduğuna inanıyorum.