İlker Başbuğ'dan yine darbe iması mı? AK Parti ve MHP'den A Haber canlı yayınında sert tepki: 15 Temmuz'dan hiçbir farkı yoktur

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ son açıklamasıyla yine gündemde. AK Parti'ye FETÖ'nün siyasi ayağı iması yaparak tepkileri üzerine çeken ve AK Partili vekillerle davalık olan Başbuğ, bu kez de darbe açıklamasıyla konuşuluyor. İlker Başbuğ'dan yine darbe iması mı? 27 Mayıs darbesi üzerinden verilen mesaj ne anlama geliyor? AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım A Haber canlı yayınında İlker Başbuğ'a ve Cumhuriyet Gazetesine sert tepki gösterdi.

Başbuğ, "Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi" dedi, eleştiri oklarını üzerine çekti.

Muhabirin "Menderes 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'deki konuşmasında "Yolumuz serbest seçim yoludur. Memleketimizde demokrasinin yerleştirilmesinin yolu budur. Fakat her şeyden önce düzenin korunması kati bir zorunluluktur" diyor. Konuşmasının demokrasi açısından bir bedeli oldu mu? " sorusuna Başbuğ şu yanıtı verdi:

"ERKEN SEÇİM TARİHİNİ AÇIKLASAYDI"
"23 Mayıs 1960 günü DP Genel İdare Kurulu toplantısında Sıtkı Yırcalı, "Derhal seçimleri yapacağımızı açıklayayım" deyince, Adnan Menderes'in cevabı "derhal" olmuştu. Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu. "

'DARBEYE MEŞRUİYET SAĞLADI' YORUMLARI
Başbuğ'un sözleri sosyal medyada tartışma konusu oldu. Kimi yorumcular, Menderes seçime gitmedi diye suçlanmasının yanlış olduğunu Başbuğ'u darbeye meşruiyet sağlamak ve mazur görmekle eleştirdi.

15 TEMMUZ DARBESİNDEN HİÇBİR FARKI YOKTUR

A Haber canlı yayınında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan: Böylesi bir beyanın yine eski bir Genelkurmay Başkanının ifadeleriyle ortaya çıkıyor olması bizi ziyadesiyle üzmüştür. Darbelerin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bahsi geçen tweet bir gazeteye ait sözde "Cumhuriyet" adı altında halkın ve halk iradesinin öncelendiğini iddia eden bir gazeteye ait. Oysa ki Cumhuriyet Gazetesi zaten 1960'da o hain darbe teşebbüsü ve başarıya ulaşan o darbe girişimi söz konusu olduğu zaman manşetlerde coşkuyla heyecanla o cuntacıları ve darbecileri övdüler başlarının üstüne taç ettiler. 1960 darbesinin 2016 yılı 15 Temmuz darbesinden hiçbir farkı yoktur. Ucu dışarıdadır ihanet girişimidir Türkiye'nin milli iradesini anayasal hukuk düzenini alaşağı etmiştir. Millete çok acı ve ağır bedeller ödetmiştir.

MİLLETİMİZE ŞİKAYET EDİYORUZ

Bu gazete ve o gazeteye röportajı veren İlker Başbuğ ne yaparsa yapsın nasıl tehvil ederse etsin bu darbe kokan ve milli irade düşmanı tavrı gizlemesi mümkün değildir. Biz milletimize şikayet ediyoruz.

CHP DARBELERDEN MEDET UMUYOR

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım ise: Darbelerin hepsinin arkasında CHP'nin iktidarını görürsünüz. CHP ne zaman sıkıştıysa, ne zaman iktidara gelememişse, ne zaman halktan kopuk zihniyete devam ederken bir arayış içerisine girmişse darbeler gelmiştir. Mutlaka CHP'yi ve solu iktidar yapmıştır. CHP darbelerden ve demokrasi dışı arayışlardan medet ummaktadır.

TÜRK MİLLETİ SAHİP ÇIKAR

Meşru zemin oluşturmaya çalışıyor. Ben buradan hodri meydan diyorum. Erkek olan meydana gelsin. Yapabiliyorsanız buyrun. Biz aldık o mesajı 15 Temmuz'da bu millet kendi oyuna sahip çıktı bayrağına sahip çıktı ezanına vatanına ve devletine sahip çıkmıştır. Bu ülkenin gerçek sahibi Türk milletidir. Türk milleti demokrasisine de sahip çıkar, vatanına da sahip çıkar, Kur'an'ına da sahip çıkar, ezanına da sahip çıkar, devletine de sahip çıkar. Burada demokrasi dışı arayışlar CHP'nin organizasyonu gibi görünüyor.