FHKC lideri Halide Carrar A Haber’e konuştu: Kızımın cenazesine katılmama izin vermediler
Hayatı boyunca vatan topraklarınının işgalden kurtarılması için mücadele etti. Defalarca kez işgalci güçler tarafından gerekçe gösterilmeden tutuklandı. İsrail'in işgal hapishanesinden 1 ay önce tahliye edilen Filistin Kurtuluş Cephesi lideri Halide Cerrar, mücadelesini A Haber'e anlattı. A Haber Dış Haberler Editörü Ezgi İzgi'nin özel röportajı...
- Giriş Tarihi: 16.10.2021 | 13:19
- Güncelleme Tarihi: 16.10.2021 | 13:19
Yaşamının büyük çoğunluğunu işgal altindaki vatan topraklarının kurtarılmasi için harcamış bir kadın; işgal hapishanesinde tutuklu iken kızının cenazesine dahi katılmasına izin verilmeyen bir anne, İsrail tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden defalarca kez tutuklanan ancak direnişinden hiç vazgeçmeyen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi liderlerinden avukat Halide Cerrar ile işgale karşı verdiği mücadeleyi A Haber'e anlattı.
İşte o açıklamalardan satır başları;
Sizin de bildiğiniz gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi savaş suçu işleyen İsrail askeri liderlerinin yargılanması için büyük öneme sahip ama Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası topluluklara baktığımız zaman Filistin konusunda gerçekten çok yavaş adımlar atıldığını görüyoruz. Maalesef çoğu zaman insan hakları değil politik nedenler ön planda tutuluyor.
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ'NDE TUTUKLANDI
Şartlar çok kötü. Zamanımızın neredeyse tamamını bir odada geçiriyorduk, ellerimiz ve ayaklarımız bağlanıyordu bazen 12 saate kadar böyle kalıyorduk, çok zor bir durumdu. Ailelerimizle ziyaretlerimizde olmuyordu, koronavirüs salgınını bahane ettiler, yaklaşık bir yıl kadar ailelerimizle telefonda dahil hiçbir şekilde irtibat kuramadık. Kadınlar için bu çok daha zor eğitime de karşıydılar dolayısıyla orada eğitim bizim aramızda bir sırdı. Eğitim sınıflarından haberdar olduklarında tutukluları cezalandırıyorlardı. Bu sebeple kitap almak bir problemdi. Çoğu zaman bulduklarında onlara el koyuyorlardı. Çünkü onlara göre kitaplar onların istemediği şekilde etki bırakcaktı insanlarda. Gardiyanlar her zaman bizi sayıp izlerdi her bir dakika bir saat gibi gelirdi. Zor bir hayattı bu yüzden bu zorlu hayatı değiştirmek ve başa çıkmak için okumak, eğitim almak gibi aktiviteler yapardık.
Eğitim Filistinliler özellikle de Filistinli kadınlar için çok önemli bir konu. Çünkü kadınlar işgalden, içerisinde bulunduğumuz sosyal ve ekonomik şartlardan çok daha fazla etkileniyorlar. Eğitim Filistinli kadınların toplumda aktif olmasını sağlayacak, bu eğitim iş hayatı olmadan mümkün değil. Birçok kişi vardı 18 yaşlarında, tabii şimdi büyümüşlerdir, geçmişte tutuklu bulunduğum dönemlerde onlara okul sertifikaları almaları için eğitim vermeye başlamıştım. Liseden sonra üniversiteye devam etmelerinin de çok önemli olduğuna karar verdik ve şimdi 5 kişiler Kudüs üniversitesinde eğitimlerine devam ediyorlar, umuyorum ki 2 yıla kadar mezun olacaklar.
TÜM DÜNYAYA MESAJ
Bildiğiniz gibi Filistinliler olarak özgürlüğümüzü arıyoruz evet sadece istediğimiz bu, bu işgal Filistinlilere, topraklarımıza, konfederasyon alanlarımıza, sokaktaki insanlarımızdan tutuklu bulunanlara kadar birçok suça ev sahipliği yapıyor. İşgal sürdükçe buna karşı mücadelemiz de devam edecek. Bu bizim mücadelemiz de de tüm halkımız adına vermek istediğimiz mesaj, işgalin olmadığı ve ulusal haklarımıza kavuştuğumuz bir Filistin diliyorum işgal altında olmayan özgür Filistin tüm dünyaya mesajım bu.
"KIZIMIN CENAZESİNE KATILMAMA İZİN VERMEDİLER"
Elbette tutuklu bir anne olarak benim için kızımı kaybetmek çok zordu. Beni asıl zorlayan ise vedalaşmak için onu görememem oldu. Kızımı görmeme izin vermemelerini anlayamıyorum çünkü bu insanlık işgali bu bize İsrail'in gerçekte insanlığa karşı nasıl bir suç işlediğini gösteriyor zaten. Evet benim için çok zordu ama tek bir şey bu zor duruma karşı biraz olsun dayanmamı sağladı o da insanların dayanışmasıydı. Hapiste benimle birlikte olan kadınların benimle olan dayanışması kalbime dokundu. Kızıma onu öpmek yerine bir çiçek gönderdim çünkü ona gönderebileceğim tek şey buydu.