Darbe söylemi yapan İlker Başbuğ’u yalanlayan belge! Sabah Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu yorumladı
“Seçim olsaydı 27 Mayıs olmazdı” diyerek darbeyi meşrulaştırmaya çalışan ve darbe söylemi yapan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u yalanlayan önemli bir belge ortaya çıktı. Neydi o belge? Anadolu Ajansı'nın arşivinden 26 Mayıs 1950 tarihinde Eskişehir'den geçtiği haberdi. "Erken seçim olsaydı 27 Mayıs yapılmazdı" tezi, 27 Mayıs'çıların darbeyi meşru göstermek için ürettikleri yalanlardan biri. Ayrıca 27 Mayıs darbesinin tarihine de aykırı. Peki seçimin olup olmaması askerin işi mi? İlker Başbuğ bunu neden dile getiriyor? Başbuğ'un darbeyi "meşrulaştırma" çabası mı? Darbe söylemleri neden yine gündeme getiriliyor? Sabah Gazetesi Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu bu konularda önemli değerlendirmelerde bulundu.
- Giriş Tarihi: 06.01.2021 | 13:33
- Güncelleme Tarihi: 06.01.2021 | 14:05
Sabah Gazetesi Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu'nun açıklamaları:
"Bu darbe söyleminin bilinçaltından tekrar gün yüzüne çıkarılmasına ilişkin birkaç süreç adeta birbirini tamamlayacak şekilde gelişti. CHP'de milletvekilliği ve bakanlık yapmış ve hala partide sözü geçen Fikri Sağlar'ın başörtüsü-türban üzerinden ortaya koyduğu bir rejim tartışması var.
Gazeteci Can Ataklı'nın birbiriyle çok çelişik ama yorumla biçimi itibariyle maalesef hastalıklı diye nitelendirebileceğimiz analizi ve nihayet eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ 27 Mayıs 1960'a bugünün gözlüğü ile bakmaya çalışırken darbeyi meşrulaştıran cümleler ve darbe karşıtı cümlelerin birbirinin arkasına eklendiği süreçler yaşandı.
Özü itibariyle bu siyasal bir bilinçaltının toplumsal hafızada belli bir kesim tarafından güncellenmesine ilişkin bir anlatım dili aslında. Birbirinden farklı aktörler aynı iklimin ürünü olan isimler. Sayın Başbuğ'un darbeyi meşrulaştıran cümleleri sonra arkasına eklediği cümleleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde de hem bir kafa karışıklığı ve analiz biçiminde bir sakatlık gözüküyor.
Biz sayın Başbuğ'u Ankara'da görev yaptığı dönemden iyi biliyoruz. Genelkurmay Başkanlığı dönemi çok travmatik bir dönemdi. Emeklilikten sonra ilgi ve taltif beklerken yaşadığı ve yaşattığı olaylar yüzünden düz olarak emekli olması, tutuklanması ve süreçte yaşadıkları kendisinde travmatik bir etki bıraktı. Bu çok net görünüyor.
Aynı zamanda daha görevdeyken kendisini anlatan ve kamuoyunda bir siyasal faaliyet izleyen bir kitap da yazdırmıştı. Emeklilikten sonra devlet yönetiminde yer alma ya da görev alamasa bile 'akil adam' gibi konuşlanma durumunu gösteren ipuçları da var. Farklı süreçlere ilişkin farklı tespitler koydu. FETÖ konusunda siyasi ayak tartışması başlatarak FETÖ'den ziyade okları çevirmeye çalıştığı siyasal merkez üzerinden şüphe uyandırma gayreti vardı.
Bugün matematik bilenler bunu çok iyi anlayacaktır. Parantez içinde pozitif söylemler parantez dışındaki negatif söylemlerden dolayı bütün analiz ters oldu. "27 Mayıs seçim olsaydı olmazdı" diye bugünün gözlüğü ile bakarsanız ne olurdu CHP iktidar olurdu. "CHP+Ordu: İktidar" formülü devreye girerdi. 'O zaman yaşanan idamlar ve utançlar olmazdı' demeye getiriyor. Ama Demokrat Parti tasfiye edilirdi o zaman da post modern darbe olurdu onu da 28 Şubat tarihinde gördük.
'Seçim olsaydı darbe olmazdı' demek 'Bize uygun bizim istediğimiz formatta bir iktidar kurulurdu.' demeyi çağrıştırıyor. Geçmişten yaşananları bugüne uyarlayarak bir takım analizler yapması kabul edilebilir bir durum değildir. 15 Temmuz demokrasiye inanan herkes için bir milattır ve bu analizler kabul edilemez. Fikir özgürlüğü bazında geçiştirilecek bir durum değildir. Sözünün nereye gideceğini bilecek kabiliyette bir insandır."
BELGELERİ ORTAYA KOYDU
Hürriyet gazetesi yazar Abdulkadir Selvi bugün kaleme aldığı yazıda Başbuğ'un söylemlerinin 27 Mayıs dönemindeki cuntacılar tarafından darbeye meşruiyet sağlamak için kullanıldığını belgelerle ortaya koydu.
27 MAYIS'IN GÖLGESİNDE İLKER BAŞBUĞ
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, "Erken seçim olsaydı 27 Mayıs darbesi olmazdı" şeklindeki açıklaması kadim bir derdimiz olan darbe tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
AK Parti MYK'da İlker Başbuğ hakkında çok sert eleştiriler yöneltiliyor. Erdoğan konuşulanları başıyla onaylıyor ama kendisi ayrıca bir değerlendirme yapmıyor. Bu Erdoğan'ın konuşmayacağı anlamına gelmez. Çünkü AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in "Darbe milletine silah çekmektir. Darbe emri alçaklıktır" sözlerini ilgiyle takip ediyor. Bence Erdoğan ilk konuşmasında esaslı bir cevap verecek.
TARİH BAŞBUĞ'U YALANLIYOR
"Erken seçim olsaydı 27 Mayıs yapılmazdı" tezi, 27 Mayıs'çıların darbeyi meşru göstermek için ürettikleri yalanlardan biri. Seçimin olup olmaması askerin işi mi? Ayrıca 27 Mayıs darbesinin tarihine de aykırı.
İLK DARBE GİRİŞİMİ 6 HAZİRAN'DA
DP, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde yüzde 55.2 oranında oy alarak iktidar oldu. Ama daha seçim gecesi Genelkurmay Başkanı Gürman'ın komutanları topladığı, iktidarın DP'ye verilmeyeceği haberleri Ankara'ya yayılmıştı. Celal Bayar, bu haberler üzerine Genelkurmay Başkanı ile irtibat kurma gereği duymuştu. Darbe girişimi daha seçim gecesi başlamıştı. Siz hangi erken seçim kararından söz ediyorsunuz?
Seçim gecesi yaşanan darbe tehlikesi atlatılmıştı. 22 Mayıs'ta hükümet kurulmuştu. 14 Mayıs seçimlerinin üzerinden 22 gün geçmiş, Menderes hükümeti kurulalı daha birkaç gün olmuştu. Başbakan Menderes'e ordu içinden darbe ihbarı yapılmıştı. Menderes, 6 Haziran 1950 tarihinde Genelkurmay Başkanı Abdurrahman Nafiz Gürman ve kuvvet komutanlarını emekliye sevk etti.
İŞTE O HABERİN BELGESİ
27 Mayıs'tan bir gün önce Menderes, Eskişehir'de hükümet konağının önüne toplanan on binlere seçim kararını açıklamıştı. Başbakan'ın özel kalem müdürü Ercüment Yavuzalp, "Başbakan'ın konuşmasını duyamadık. Çünkü vilayetin önündeki hoparlörlerin kablosu kesilmişti" diye anlatacaktı.
Menderes, 26 Mayıs günü Eskişehir'de Tahkikat Komisyonu'nun görevini bitirdiğini ve seçime gidileceğini açıkladı. Ama darbeciler bunun duyulmasını engellemişti. İlker Paşam, hani erken seçim erken seçim olsaydı darbe olmazdı?
İlker Başbuğ'un yeniden gündeme getirdiği tartışmalara ışık tutması için Anadolu Ajansı'nın arşivinden 26 Mayıs 1950 tarihinde Eskişehir'den geçtiği haberlere ulaştım. Menderes, "Yolumuz, seçim yoludur. Serbest seçim yoludur, hürriyet ve demokrasinin memleketimize yerleştirilmesi yoludur" diyor.
TAHKİKAT KOMİSYONU
Menderes bununla yetinmemiş, Anadolu Ajansı'na yeni bir açıklama yapmış. Anadolu Ajansı bunu, "Başvekilimiz Adnan Menderes'in Anadolu Ajansı'na beyanatı" diye geçmiş. İşte o haber: "Bundan takriben bir ay evvel kurulmuş olan Meclis Tahkikat Komisyonu, bugün vazifesini bitirmiş bulunuyor. Tahkikat Komisyonu'nun vazifesi, Meclis kararı ile üç ay olarak tespit edilmiş bulunmasına rağmen bir ayda işi bitmiş oluyor."
Hani Tahkikat Komisyonu kurulduğu için darbe yapılmıştı? 27 Mayıs darbelerin anasıdır. O nedenle 27 Mayıs'ı meşru gösterecek beyanlardan uzak durmakta yarar var.