Cumhuriyet’e giden yol! Sabah yazarı Erhan Afyoncu ve AK Partili Halil Özşavlı A Haber’de yorumladı
"ÇOK SIKINTILI GÜNLERİMİZ OLDU"
Sabah yazarı Erhan Afyoncu, "Tabi bizim burada şunu görmemiz lazım ülke olarak sıkıntılı zamanlardan geçeriz. 2 bin 200 yıllık Türk tarihinde çok sıkıntılı günlerimiz oldu. Bu sıkıntılı zamanların en zorlarından biri de 1. Dünya Savaşı'nın bitmesinden sonra yaşadıklarımız ve Türkiye'nin işgal edilmesiydi. Bizim dedelerimiz doğduklarında çok büyük topraklara sahip bir devlet vardı. 1918 gelindiğinde ise bu 300 bin kilometre kare bile olmayan toprağa düşmüştü. İngilizi, Fransızı, Yunanı ve İtalyanı Türkiye'nin dört bir tarafını işgal etmiş durumdaydı. Ülkenin başkenti 5 yıl işgal altında kaldı." dedi.
"TÜRK MİLLETİ BAĞIMSIZLIKTAN TAVİZ VERMEZ"
Afyoncu, "İşte bu ümitsiz dönemde Mustafa Kemal Atatük ve silah arkadaşları önderliğinde Türk milleti şahlandı ve inanılmaz bir mücadele verdi. Çökmüş bir imparatorluğun enkazından milli mücadele verilerek başarıya ulaşıldı ve Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruldu. Bu bize en ümitsiz zamanlarda bile ümitvar olmamız gerektiğini Türk milletinin büyük zorluklara dayanabildiğini ve hiçbir zaman bağımsızlıktan taviz vermeyeceğini gösterdi." ifadelerinin kullandı.
ANADOLU TOPRAKLARI KİMLERİ YOK ETTİ AMA TÜRK MİLLETİ VAR OLDU
Afyoncu, "Anadolu toprakları çok zor topraklardır. Bu topraklar tarihin ilk yazılı anlaşmasını yapan Hititleri yok etti. Bu topraklarda parayı ilk bulan Lidyalılar yok oldu. Roma İmparatorluğu yok ama Türk milleti 1018 yılından itibaren bu topraklarda var oluyor. Her türlü tehdit ve baskıya rağmen var oldu. Bunun da taçlanması cumhuriyettir. Atatürk milli mücadele döneminde yanındakilere Cumhuriyet'in ilan edileceğini söylemiştir ve bu kayıtlara geçmiştir. Bu mücadelenin daha ilk yıllarında böyle bir adım atacağını biliyoruz. Atatürk Osmanlı'nın son döneminde cumhuriyetçi bir subay olarak bunu kafasında düşünüyor." diye konuştu.
REFORMA SIRASI GELMİŞTİR
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı, "Cumhuriyet'in ilanı aslında halk egemenliğine dayanan bir reformun ya da mücadelenin son halkasıydı. 20. yüzyılın başında artık 600 yaşında olan Osmanlı'nın devam etmeyeceği anlaşılmıştı. İmparatorluğu kurtarmak için çeşitli öneriler öne sürüldü. Kimi İngiliz kimi Amerikan mandasını istedi. Bunların hiç biri halk nezdinde kabul görmedi. Mustafa Kemal Atatürk halk egemenliğine dayanan yeni çare ile Samsun'dan bu harekete başlatana kadar. Milli mücadele dönemi ve düşmanını yurt topraklarından kovulmasının ardından sıra reformalar gelmiştir ve bu süreç kolay olmamıştır." sözlerine yer verdi.
1923'TEN ÖNCE BU İSİM KULLANILMIŞTIR
Halil Özşavlı, "1921 Anayasası'nın ilk maddesinde 'hakimiyet kayıtsız şartsız millete aittir.' ifadeleri yer alır. Zaten Cumhuriyet ilan edilmeden önce rejimin adı konmuş ve ne olduğu ortaya konmuştur. 1923'ten önce henüz 1922 yılında yurt dışındaki temsilciliklere tebligat gönderilmiş ve "Cumhuriyet isimin kullanın denilmiştir." dedi.
"İLK DEFA TÜRK HALKI MİLLİ MÜCADELEYİ BAŞARMIŞTIR"
Şavlı, "Bu yaşananlar Türk halkının mücadele azminin bağımsızlığa olan sevgisinin göstermektedir. Bu yıllarda Doğu toplumları içerisinde İlk defa Türk halkı milli mücadeleyi başarmıştır ve bağımsızlığını kurtarmıştır. Diğerlerine nazaran daha demokratik halk egemenliğine dayanan bir yönetim sistemi kurabilmişti." şeklinde konuştu.