Başkan Erdoğan'ın Filistin hassasiyeti! Gazze üzerinden algı girişimleriyle ne amaçlanıyor? | ANALİZ
2009 yılında Davos'taki "one minute" çıkışından bugüne Filistin konusunda hep bir hassasiyet gösterdi Başkan Erdoğan. İsrail'in işgal ve katliam politikalarına karşı duruş sergiledi. Öyle ki 7 Ekim'deki Aksa Tufanı harekatı sonrasında herkes Hamas'a terörist deme yarışına girmişken bütün riskleri göze alarak "Hamas terörist değildir" diye haykırdı. Hal böyleyken Filistin meselesi üzerinden kirli bir plan yürütülüyor bugünlerde. Gerçek dışı iddia ve iftiralarla Başkan Erdoğan'ın Gazze'ye duyarlı olmadığı dillendiriliyor. Peki bununla ne amaçlanıyor? Detaylar analiz haberimizde...
- Giriş Tarihi: 09.04.2024 | 13:20
"Hakikat daha çizmelerini giyerken, yalan dünyayı dolaşır." demişti Amerikalı yazar Edgar Allan Poe. Acı ama gerçek bir tespitti bu ve maalesef içinde bulunduğumuz son dönemin ruhunu da net bir şekilde ortaya koyuyor bu veciz söz.
Hakikati araştırmak ve öğrenmeye çalışmak yerine, her duyduğunu doğru kabul eden bir boyuta evrildi insanlık. Hal böyle olunca da yalan hakikatten daha hızlı yayılıyor, algılarla zihinler bulandırılıyor, kuzu postuna büründürülen kurtlarla da araya nifak sokarak kargaşa çıkarmak için uğraşıyor birileri.
Filistin meselesi üzerinden de işte böyle kirli bir plan yürütülüyor bugünlerde. Gerçek dışı iddia ve iftiralarla Başkan Erdoğan hedef alınıyor. Gazze'ye duyarlı olmadığı dillendiriliyor.
Aslında bakıldığında neyin ne olduğu, toplumdaki Gazze hissiyatının kimi çevrelerce nasıl istismar edildiği gün gibi ortada.
Ama yine de hakikati hatırlatmakta yarar var. Çarpıtma ve yanlış bilgiyle unutturulmaya çalışılıyor çünkü.
FİLİSTİNLİ MAZLUMLARIN SESİ OLDU
O nedenle 29 Ocak 2009'a gidelim şimdi. İsviçre'nin Davos kentinde bu konuşmayı yaptığında Başbakandı Erdoğan.
Zulme, katliama sessiz kalmamış, dünya müesses nizamına tarihi bir başkaldırış yapmıştı o gün.
Ve işte o günden sonra da çok ama çok bedel ödetmeye çalıştılar Erdoğan'a. Ancak yıldıramadılar.
Filistin davasının en gür sesi olmaya devam etti Başkan Erdoğan.
Uluslararası her platformda da haykırdı dünyaya. Sözü mutlaka Gazze'ye getirdi her konuşmasında. "Bize ne İsrail'den, bize ne Gazze'den" diye tutturanlara rağmen yaptı bunu Erdoğan.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının ardından da en güçlü tepki yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gelmişti.
Bugün Erdoğan'ı Gazze'ye karşı duyarsız olmakla suçlayanlar o gün sus pustu. Masum canların konuşan dili ise Erdoğan'dı.
Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı Harekatı'nın ardından Gazze'de işgale ve katliama girişti İsrail. Binlerce Filistinliyi hayattan kopardı.
Siyonist rejimden çekindikleri için herkes Hamas'a terörist deme yarışına girmişken o yine vicdanının sesiyle konuştu.
Bütün riskleri göze alarak "Hamas terörist değildir" diye haykıran Cumhurbaşkanı Erdoğan'dı.
Devam eden süreçte Siyonist İsrail rejiminin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanması için her türlü diplomatik çabayı ortaya koyan Erdoğan'dı.
İslam dünyasın Gazze'yi yalnız bırakmayı diye haykıran da oydu. İsrail'e en sert tepkiyi veren ülke olmanın yanında Gazze'ye en fazla yardım gönderen öncü ülke de Erdoğan liderliğindeki Türkiye'ydi.
Dünyanın kör, sağır, dilsiz olduğu İsrail'in Gazze'deki katliamını duyurmaya çalışan, insanlığı bu soykırıma karşı harekete geçirmeye çalışan Erdoğan'dı.
Öyle ki Siyonist rejimin aparatlarının da hedefi olmuştu bu nedenle. Gerçekler, yaşananlar ve kimin ne söylediği hafızalardaki yerini koruyor hala.
Şimdi tam da burada bazı soruları sorma vakti.
O halde 31 Mart yerel seçimlerine giden süreçte ve sonrasında ne oldu da birileri "Gazze'ye duyarlı değil" algısıyla hedef alıyor Erdoğan'ı.
Ve zihinleri kurcalayan bir başka konu. 31 Mart yerel seçimlerinin hemen ardından CHP'ye ilk tebrik İsrail'den geldi.
Siyonist rejimin Dışişleri Bakanı aynen şu ifadeleri kullandı;
"Türkiye'de yerel seçimler Erdoğan'ın adayları için yenilgiyle sonuçlandı. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu ve Ankara'da Mansur Yavaş'a tebrikler. Bu Erdoğan'a açık bir mesaj: İsrail'e saldırmak artık işe yaramıyor, yeni malzemeler bulması gerekli."
O halde soru şu... Bu İsrail nasıl bir devlet aklına sahip ki; Filistin davasına en çok sahip çıkan lider olduğu halde bunu görmezden gelip Erdoğan'ı Gazze'ye duyarsız kalmakla suçlayanları tebrik ediyor.
İşte bu yaman çelişkinin farkına varıldığında hakikatin ne olduğu ve ne yapılmak istendiğinin anlaşılması çok daha kolay olacak.