Başkan Erdoğan'ın bahsettiği 5. kol faaliyeti nedir? Beşinci kol faaliyetleri neleri kapsıyor?
Dünya değişiyor...
Dünya ile beraber şavaş konseptleri de değişiyor. Savaş aletinin taş olduğu "taş devri"nden, günümüzdeki "dijital savaş" aletlerine kadar,
birçok alan bu değişimin parçası haline geliyor...
Günümüzde hibrit savaşlar, sadece cephede değil, beşinci kol faaliyetleri ile de yürütülüyor.
Dünyanın farklı bölgelerinde amaçlarına ulaşmak isteyen güçler, eğer o bölgedeki hükümetlerle liderlerle anlaşamıyorsa istediklerini elde etmek için,
farklı savaş stratejilerini farklı yöntemlerle kullanıyor... Bu stratejilerin gizliliğinden söz edilse de istihbarat servisleri, gelişmiş ülkelerde eskiden olduğu gibi, tam bir gizlilik içinde işlerini yürüten kurumlar değil artık...
Bu faaliyetler Türkiye'de de diri tutulmak isteniyor...
Emperyal güçler kontrol ettiği iç odaklarını, Türkiye'ye karşı diri tutabilmek için bugünlerde büyük gayret içinde...
İstihbarat servisleri soğuk savaş döneminde aktif kullandığı, gayri nizami harp tekniklerini, şimdi yeniden harekete geçirmeye hazırlanıyor...
Bu kapsamda, hedefe koydukları ülkeyi içeriden çökertmenin planları ve uygulamaları yer alıyor...
Bunun içinde yeri geldiğinde terör örgütleri, yeri geldiğinde de içeride kullandıkları aparatların kullanılması planlanıyor....
Emperyalizmin gözden geçirdiği karanlık ajandasında, önemli yer tutacak olan yeni gayri nizami harp, aynı zamanda psikolojik harbi de içeriyor...
Bu kapsamda kitleleri kontrol edebilmek, algıları oluşturmak ve yönetmek ve böylece hedef ülkenin iç bünyesini ele geçirmek hedefleniyor...
Algıları gerçeğin önüne koyabilme, değerleri zayıflatma, tarihi, milli, manevi bağları etkisizleştirme,
Rmperyalizme karşı mücadelede duyarsızlaştırma çabaları olarak sıralanabilir...
İşte bütün bunlar, emperyalizmin beşinci kol hevesine işaret ediyor...
Emperyalizm, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de haklarını koruma kararlılığını,
Saldırgan tutum olarak göstermek istiyor. Bunun için de "ne işimiz var Libya'da" diyenlere ilgi duyuyor...
Bazende, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu S-400 hava savunma sistemini, üretime dayalı milli savunma stratejisiyle uyumlu kılmak için tercih etmesinden,
rahatsız oluyor... Bunun için; "S-400'leri iade edelim, başınıza çok bela olacak" diyenlere de sempati besliyor...
Kimi zaman da, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde PKK eliyle kurulmak istenen uydu devletçiğe karşı verdiği mücadeleyi, Kürtlere karşı savaş olarak göstermek istiyor... Bunun için; "YPG bize mi saldıracak, sınırımızda YPG'nin olmasından rahatsız olmayız." sözlerini destekliyor...
Beşinci kol faaliyetleri, farklı maskelerle, farklı sözlerle, diri tutulmaya devam ediliyor...
Türkiye'nin emperyalist bir kuşatma altına girmesi, bu faaliyetlerin, nihai amacı olarak karşımızda duruyor...