Başkan Erdoğan'dan Türk Tabipleri Birliği'ne eleştiri: Türkiye'nin artık bu ayıptan kurtulmasının vakti geldi
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda kritik açıklamalarda bulundu ve Türk Tabipleri Birliğini net bir dille eleştirdi.
Başkan Erdoğan, Türkiye'nin mutlaka çözmesi gereken sorunlarından birinin de meslek kuruluşlarının artık sürdürülemez hale gelmiş, çarpık yapısı olduğunu belirtti.
Barolarla ilgili sıkıntının çözümü konusunda gerçekleştirilen kanun değişikliğiyle önemli bir adım attıklarını hatırlatan Erdoğan, "Terör örgütünden birisini getirip Türk Tabipleri Birliğinin başına koyuyorlar. Ne zamandan beri terörle iç içe olanlar Tabipler Birliği gibi önemli bir kuruluşun başına geçebiliyor? Bunun adı, demokratik bir yaklaşım değildir. Bunun adı, terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına adeta el koyması hadisesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, hükümetin en başarılı olduğu alanlardan birisinin sağlık olduğuna işaret ederek "Bütün fiziki altyapısıyla tarihinde görmediği yatırımları gerçekleştirmiş olan bu hükümete kalkıp da hala çirkin yaklaşımlar içinde bulunmak herhalde kabul edilebilir bir şey değildir." ifadelerini kullandı.
Şehir hastaneleri, eğitim araştırma hastaneleri ve bütün hastaneler ile çok farklı bir dönemin yaşandığını, farklı adımlar atıldığını anlatan Erdoğan, "Bunlar, buralarda yapmaları gereken görevlerini yerine getirmiyor ama saygısızlık, hakaretse bu hakareti yapıyorlar. Biz bunlara hastalarımızı nasıl teslim edeceğiz? Nasıl bunlardan şifa arayacağız? Teröristten bu beklenir mi? Onun için Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere diğer meslek kuruluşlarındaki sorunlar da artık tahammül edilemez seviyeye ulaşmıştır." şeklinde konuştu.
"ÇOKLU BARO SİSTEMİ'NDEKİ ÇALIŞMAYI TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİNDE DE YAPMAK DURUMUNDAYIZ"
Anayasanın 135. maddesine göre, meslek kuruluşlarının, kamu kurumu niteliğine haiz tüzel kişilikler olduğuna dikkati çeken Erdoğan, aynı anayasa maddesinde meslek kuruluşlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyet göstermeyeceğinin yazıldığını belirtti. Amaçları dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının organlarının görevine mahkeme kararıyla son verileceğinin de hükme bağlandığını aktaran Erdoğan şöyle devam etti:
"Türk Tabipleri Birliği, bunun gibi kimi meslek kuruluşları açıkça anayasaya aykırı faaliyet içindedir. Her şeyden önce bu meslek kuruluşlarının yönetimleri, söz konusu meslek mensuplarının tamamını temsil etmekten çok uzaktır. Çoklu Baro Sistemi'nde yapıldığı gibi aynı çalışmayı Türk Tabipleri Birliği ve diğer meslek odalarında da yapmak durumundayız. Cumhur İttifakı olarak da bu konuyla ilgili çalışmayı başarılı bir şekilde sürdüreceğimize inanıyorum. Uzun yıllardır küçük ama örgütlü klikler tarafından kontrol edilen bu meslek kuruluşları sadece temsilde değil uygulamada da kuruluş amaçlarından sapmışlardır. Bu kuruluşların bir kısmının yönetim organları, ideolojik sapkınlıkların veya dar grupların çıkarlarının kalesi haline dönüşmüştür. İnsanları acımasızca katletmekten ormanları yakmaya, çocukları kaçırmaktan kadınlara tecavüze kadar her melanete bulaşmış terör örgütünü savunmak, bir meslek kuruluşunun görevi olamaz. Suriye'de kendi halkını katleden zalim bir rejimi ve onunla birlikte hareket eden bir terör örgütünü yüceltmek, bir meslek kuruluşun görevi olamaz. Kendi devletinin sınırlarını, güvenlik altına almaya yönelik harekatlarını itibarsızlaştırmaya çalışmak, bir meslek kuruluşunun görevi olamaz. Vatan topraklarını kurtarma mücadelesi veren Azerbaycan devletini hedef almak, bir meslek kuruluşunun görevi olamaz."
"TÜRK VE TÜRKİYE İSMİNİ HAK ETMEYEN MESLEK KURULUŞLARINDAN BU İMTİYAZLARINI DERHAL ALMALIYIZ"
Erdoğan, bir asır önce yaşanan trajedide, bu topraklarda alçakça şehit edilen kendi vatandaşlarını görmezden gelip, onları katledenleri yüceltmenin, bir meslek kuruluşunun görevi olamayacağını vurguladı.
Hocalı katliamının da bunlardan birisi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Milletin değerlerine savaş açmak, görev alanıyla ilgisi olmayan konularda bildiriler yayınlamak, bir meslek kuruluşunun görevi olamaz. Hükümetin her yaptığına karşı çıkarak siyasetin en çirkef halini sergilemek, bir meslek kuruluşunun görevi olamaz." diye konuştu.
Anayasa'nın ilgili maddesinin, her meslek kuruluşunun kuruluş kanunları ve dünyadaki uygulamaların ortada olduğunu belirten Erdoğan, "Bunların hangisinde meslek kuruluşlarının terör örgütlerini destekleyebileceği, ülkenin milli politikaları aleyhinde kampanyalar yürütebileceği, kendi halkının değerlerine hakaret eden bildiriler yayınlayabileceği yazıyor? Dünyanın neresinde bu şekilde hareket eden meslek kuruluşları var?" diye sordu.
Erdoğan, Türkiye'nin artık bu ayıptan kurtulmasının vaktinin geldiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi bu Tabipler Birliğiyle ilgili de barolarla ilgili atılan adım ne ise aynı şekilde Tabipler Birliğiyle, diğerleriyle ilgili de süratle bu dönemde bu adımları atıp, buralarda da her fikrin, her düşüncenin içinde yer aldığı Tabipler Birliğini oluşturmamız lazım. Mimarlar var; 25-28 tane bu şekilde kuruluş var. Bunların hepsi için bu çalışmaların yapılması lazım. Cumhur İttifakı olarak süratle bu adımı atmamız lazım. Diğer siyasi partiler buna katılır katılmaz ayrı bir konu. Onlarla da grubumuz görüşmelerini yapar ama bu adımı atmamız lazım. Vakit kaybına tahammülümüz yok. Önce meslek kuruluşlarıyla ilgili genel bir düzenleme, bunun yeterli olmadığı durumlarda da tek tek her meslek kuruluşuyla ilgili değişiklik için Meclisimiz derhal harekete geçmelidir. Grubumuzdan, MHP Grubuyla da istişare halinde, gereken hazırlıkları süratle yapmasını istiyorum. Mümkünse diğer partilerin de desteğini alarak, değilse de Cumhur İttifakı'nın imkanıyla bunları en kısa sürede hayata geçirmeliyiz. Bütçenin hemen ardından Meclisimizin ilk işlerinden biri bu konu olmalıdır. Türk ve Türkiye ismini hak etmeyen meslek kuruluşlarından, bu imtiyazlarını derhal almalıyız. Türk Tabipleri Birliğinin başındaki 'Türk' ifadesi, zaten bunlara yakışmıyor. Ondan zaten nefret ediyorlar. Onun için bir an önce bizim onların elinden bunu almamız lazım."