AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten İlker Başbuğ'a "darbe" tepkisi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İlker Başbuğ'un "darbe" açıklamalarına çok sert tepki gösterdi. Her türlü darbenin kınanması gerektiğini, bir darbeye kötü diğerine az daha kötü denilemeyeceğini, darbeler arasında "kırmızı, yeşil, sarı" gibi etiketleme yapılmayacağına işaret eden Ömer Çelik, "Darbe, milletine silah çekmektir, darbe en büyük alçaklıktır. Bitti, bunun ötesi yok, bunun 'iyisi kötüsü' yok. Daha kötüsü, daha az kötüsü söz konusu değil. En son FETÖ'ye verilen cevap aslında her darbeye yapılması gereken muameleyi göstermiştir." ifadesini kullandı. Ayrıca Çelik, darbeyle ilgili açıklamalara ilişkin, "İktidarı seçimsiz nasıl göndereceksiniz? Bu açıkçası darbe çağrısıdır, utanılması gereken bir yaklaşımdır."dedi.


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde, Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında, yeni yılın ilk MYK'sinin partisine ve milletine hayırlı olsun temennisinde bulundu.

"BUNLAR ZORAKİ DEMOKRAT OLDULAR"
Kadınlar konusunda saygılı dil konuşmayanın, nezaketi elden bırakanın, kadınları hedef gösterenin demokrat ve medeni olamayacağına değinen Çelik, saldırgan dilin bırakılması gerektiğini anlattı.

Bunun kadın haklarına saldırı olduğuna işaret eden Ömer Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"28 Şubat'ta öğrenci olanların haklarının iadesi için Cumhurbaşkanımızın talimatı oldu. Bu konuda mücadeleler verildi. Bunların kaybolan hayatlarını, yıllarını kim getirecek? Hala utanmadan böyle faşist saldırı gerçekleştirebiliyorlar. Sonra da diyor ki 'Bu ifade özgürlüğü', bunun neresi ifade özgürlüğü? Ne zamandan beri nefret suçu ifade özgürlüğüne giriyor, ne zamandan beri aşağılamak, kini tahrik etmek ifade özgürlüğüne giriyor. Bunun karşısında susmayacağız, geri adım atmayacağız. Bunun karşısında susanlar ancak biz konuştuktan, tepki verdikten sonra tepki veriyorlar.

Cumhurbaşkanımızın liderliğinde AK Parti'nin verdiği bu demokrasi mücadelesi başarıya ulaşmasaydı bunların hiçbiri bugün 'Artık bu haklar verilmiştir, buradan geri dönmeyelim' de demezdi. Birkaç yılı önceki beyanları var. Böyle siyasi takiye olmaz. Videolarda gösteriyoruz. Kaç milletvekiliniz kadın haklarına saldırıyor, kılık kıyafetlerine saldırıyor. Ne yaptınız bu milletvekilleriyle ilgili? Siyaset eylem sanatıdır. Bununla ilgili hangi eylemi ortaya koydunuz?"

Çelik, Türkiye'nin antidemokratik sayfalarını kapatma konusunda büyük gayret sarf ettiğini, AK Parti'nin de bedel ödeyenlerin başında geldiğini anlattı.

"Bu siyasi mücadele başarılı olmasaydı bunlar yine demokrat olmayacaklardı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde verilen mücadele başarılı olduğu için bunlar zoraki demokrat oldular. Zoraki demokratlığın ömrü de ilk siyasi krize kadar sürüyor, o krizde de patlayıp gidiyor. Açık bir nefret suçudur, hiçbir izahı yoktur. İfade özgürlüğüne girmez." değerlendirmesinde bulunan Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bugün sosyal medyada vardı, bir başkası çıkmış, 'Erdoğan seçimle gitmez, ancak doğal afet olması lazım, o da herhangi bir yangın olmaz, Avusturalya'daki büyük yangın ya da başka bir şey olması lazım' diyor. Bunlar ruh sağlığı yerinde insanlar değil. Bunlar bu ülkenin iyiliğini seven insanlar değil. Darbe, bir millete yapılacak en büyük kötülüktür. Darbe, bir millete düşmanın yapamadığı düşmanlığı yapma mekanizmasıdır. Darbe, bir milletin namusuna, milli egemenliğe saldırıdır. Bunu ağzına alan kişinin bu milletle hiçbir gönül bağının olmadığı, vatanseverlikle hiçbir ilgisinin olmadığı açıktır.

Orada şöyle bir cümle kullanıyor, 'Ordunun da darbe yapma kabiliyeti kalmamış.' Darbe meselesini kabiliyet olarak, olumlu bir şey olarak görüyor. Daha önce de Anayasa hukukçusu da olan bir CHP milletvekili 'Ordu darbe yapamıyor, kağıttan bir kaplanmış' demişti. Demokrasiye bağlı bir ordu, milletine bağlı bir ordu, seçilmiş siyasetin emrinde bir ordu, TBMM'ye saygılı ordu bunların gözünde ordu değil. Ordu, bunların gözünde darbe yapan bir mekanizma. Bu aslında TSK'ye de hakarettir, TSK'yi de istismar etmektir. TSK milletin emrindedir, TBMM'nin ordusudur, başkomutanı cumhurbaşkanıdır."

"Milletin 'Göz bebeğim, Mehmetçik' dediği bir orduya, kendi milletine silah çektirmek kadar büyük ahlaksızlıktır yoktur." diyen Çelik, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamalarını hatırlattı, bu konuşmanın büyük bir zihin karışıklığı içinde yapılmış olduğuna değindi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, şunları kaydetti:

"Erken seçim olsaydı 27 Mayıs darbesi olmazdı diyor. Ondan sonraki cümlesinde darbenin iyi bir şey olmadığını, darbenin Cumhuriyet değerlerine saldırı olduğunu söylüyor. Garip olan şu, CIA Başkanına atıf yaparak, 'erken seçim olsaydı darbe olmazdı' arkasından da 'CIA Başkanının da dediği gibi erken seçim olsaydı CHP iktidara gelecekti' dolayısıyla da ordunun darbe yapmasına gerek kalmayacaktı gibi bir mantık çıkıyor. Zoraki, güdümlü demokratlık bir yere kadar. Kafanızın bir tarafında vesayet, bir tarafında demokratlık olduğunda bunun melezleşmesinden bir şey çıkmıyor, kokteyl demokratlık olmuyor. Ya demokrat olursun ya olmazsın."

Başbuğ'un darbe girişimleri arasında karşılaştırma yaptığına dikkati çeken Ömer Çelik, darbenin "ama"sının, mazeretinin olmayacağını bildirdi.

Her türlü darbenin kınanması gerektiğini, bir darbeye kötü diğerine az daha kötü denilemeyeceğini, darbeler arasında "kırmızı, yeşil, sarı" gibi etiketleme yapılmayacağına işaret eden Ömer Çelik, "Darbe, milletine silah çekmektir, darbe en büyük alçaklıktır. Bitti, bunun ötesi yok, bunun 'iyisi kötüsü' yok. Daha kötüsü, daha az kötüsü söz konusu değil. En son FETÖ'ye verilen cevap aslında her darbeye yapılması gereken muameleyi göstermiştir." ifadesini kullandı.

2021'de yapılması planlanan ekonomi ve hukuk alanındaki reform çalışmalarının hangi aşamada olduğuna yönelik soru üzerine Çelik, bu konudaki çalışmaların tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a arz edileceğini ve onun uygun gördüğü bir takvim içerisinde Meclis'e geleceğini belirtti.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.