33 askerin şehit edildiği katliamdan sağ kurtulan askerler A Haber'e konuştu: O zaman Süleyman Soylu olsaydı...
1993 yılında eli kanlı terör örgütü PKK, Bingöl'de 33 silahsız askerimizi kurşuna dizerek şehit etmişti. Bu katliamdan sağ kurtulan Osman Partal, İbrahim Atik ve Erkan Omay yaşadıklarını canlı yayında anlattı.
Bingöl'deki kalleş saldırıdan sağ kurtulan Osman Partal şu ifadeleri kullandı:
AYAKLARIMIZA ÇİVİLER ÇAKTILAR
Acemi birliğini bitirip usta birliğine giderken toplamda 54 askerle birlikte yola çıktık. Akşam üzeri yolumuz bir grup PKK'lı terörist tarafından kesildi. Oradan alınıp bir köye götürüldük. Beni ve bazı arkadaşlarımı oradan ayırıp katletmedik için dağa götürdüler. Akşam saat 5 buçuk gibi bizi alıp gece saat 3 gibi kurşuna dizdiler. Bizi bırakacaklarını söylemişlerdi ama kurşuna dizdiler. Köyde bir ahırda işkencelere uğradık. Ayaklarımıza çiviler çakıldı, üzerimizde sigara söndürüldü. Bizi bırakacaklarını söylemişlerdi ama biz inanmadık ve öylede oldu kurşuna dizildik.
Son sözümüz vatan sağ olsun oldu. Bugün olsa bugün de son sözümüz o olur. Vatan sağ olsun! 50 kişiden fazla bir terörist grubu üzerimize kurşun yağdırdı. Kurşun ayağıma geldi, ayağıma gelen kurşun beni uçurumdan savurmuştu, teröristler gidince en yakın karakola gibi yardım istedim. Gidip yardım istedim, geri geldiğimizde ise bütün arkadaşlarımız şehit olmuştu.
"1 AYLIK BEBEĞİM VAR BENİ KURTAR"
Uğur Bozacı vardı Kastamonulu bana 'Osman beni kurtar 1 aylık bebeğim var daha öpemedim, koklayamadım' ALLAH'ım dedim ya arkadaşlarımı kurtaracağım ya da ben de öleceğim dedim. Gidip yardım getirdim ama getirdiğim de Uğur şehit olmuştu. Bundan 3 yıl önce oğlu bana yazdı. 'Osman amca siz benim babamın arkadaşınız' dedi. Kaç doğumlusun diye sordum. '1993' dedi. O bebekti. Psikolojim halen bozuk, tedavi görüyorum. Rabbim ailelerine sabırlar versin.
Bingöl'deki kalleş saldırıdan sağ kurtulan İbrahim Atik şu ifadeleri kullandı:
TERÖRİSTLER ÇOBAN KILIĞINA GİRMİŞ
Şoförler bizi bilerek ve isteyerek 3 yerde bizi durdu. 'Lastik patlak' dediler durup inip baktık, lastik patlak değildi. 15-20 dakika oylandı şoförler orada, sonra bir çoban sürüsüne denk geldik. Çoban bir türlü koyunlarını araçların önünden çekmedi. Bir gazi arkadaşımın söylediğine göre bizleri tarayan terörist grubunun arasında o çobanında olduğunu söyledi. Şemdin Sakık bizim olduğumuz yere geldi. Şoför Sakık'a 'bunların hepsi TC'nin askeri' dedi. Sakık ise 'biz zaten onları biliyoruz' dedi. Gece 2-2 buçuğa kadar bizi bir tepeye doğru yürüttüler, işkenceler gördük. Ayağıma taşla çivi çaktılar, yüzüstü yatırıp üzerimizde bizi çiğnediler, ellerimizi arkadan bağlayıp üzerimize taş koydular kaçmayalım diye. Bu insan hakları denilen grup o zaman neredeydi? O kadar işkence görürken, kardeşlerimiz şehit olurken, neredeydi bu insan hakları? Hep PKK'ya mı yarıyor bu insan hakları? Bizim katliam emrimizi veren Şemdin Sakık, Gara'daki 13 kardeşimizi şehit eden Murat Karayılan, şimdi ABD yeni bir isim türetmeye çalışıyor Şahin Cilo... Tarih değiştikçe ABD'nin piyonları da değişiyor.
ARKADAŞIMIN DİLİNİ KESTİLER
Mustafa arkadaşımın yüzde 40-50 dili kesildiğini için konuşma engeli kaldı. Bize ertesin günde işkence ettiler, dipçiklerle vura vura bizi götürdüler. Bunlar bebeklere bile kurşun sıkabilen cani topluluğu...
Bingöl'deki kalleş saldırıdan sağ kurtulan Erkan Omay şu ifadeleri kullandı:
SOSYAL MEDYADAN AHKAM KESENLER VAR! ŞUNU SÖYLEYEYİM...
Bize orada propaganda yaptılar. "TC'nin kahraman askerleri gelip sizleri kurtarsın" gibi sözler söylediler. 2-3 saat bizlere burada propaganda yaptılar daha sonra bizi dağa yürüttüler. İlk etapta PKK'lılar azdı. Bizi bir köye götürdüler orada dağ taş PKK'lı kaynıyordu. Bir tane uçağımız kalksaydı o esnada dünya kadar kelle alırdık. Şimdi Süleyman Soylu olsaydı orada dünya kadar kelle alırdı. Bizi gece olunca 3 bölüme ayırdılar. Ben ilk baştaydım, benim bir devrem vardı Adana'dan da birlikte gittik ben devremin yanına geçtim, baştan 6 kişi gelsin dediler ben 7. sıradaydım bu arkadaşlarımızı şehit ettiler, Allah gani gani rahmet eylesin. Tuvalete gitmek için ellerimi çözdürdüm. Benim peşime 15 yaşlarında eli silahlı bir çocuk taktılar. Kaçmak istedim, daha sonra silahı ağzıma dayayıp, tetiğe bastı. Silah ateş almadı. Daha sonra bana işkence yaptılar. Yıllarca psikolojik tedavi gördüm. Gara'daki olayı duyduğum an bizim yaşadıklarımız aklıma geldi. Biz dere yatağında açık alanda bekledik, onlar mağarada bekledi. Bakıyorum sosyal medyada ahkam kesenler var. Devletimizi başarısız bir operasyon yapmış gibi göstermek isteyen insanlar var. "Bekara avrat boşamak kolay" derler biz de... Oradaki atmosferi ALLAH kimseye yaşatmasın, bizi sonuç itibarıyla kurtaran Türkiye Cumhuriyeti'nin askerleriyle onlar olmasaydı biz de şehit olmuştuk. Bizi kurtaran asker kardeşlerimizden 5'i şehit oldu. Askerlerimize minnet duyuyoruz.