28 Şubat darbesinde neler yaşandı? | İşte "post modern darbe" sürecinde ABD'nin rolü
28 Şubat 1997 post modern darbesinin üzerinden tam 22 yıl geçti. Peki darbe sürecine giden kilometre taşları nasıl döşenmişti? Türkiye’de yaşanan darbelerin arkasında hep adı geçen ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) 28 Şubat’ta nasıl rol oynamıştı? 54. hükümet neden ABD’nin hedefi oldu? ABD’li bakan darbe talimatını nasıl vermişti? Sabah Gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman, o döneme ait önemli belgeleri A Haber’de deşifre etti.
- Giriş Tarihi: 28.02.2021 | 22:36
- Güncelleme Tarihi: 28.02.2021 | 23:35
Türk siyaset tarihine "postmodern darbe" olarak geçen 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu bildirisinin üzerinden tam 24 yıl geçti.
Türkiye'de yaşanan darbelerin arkasındaki ülke olarak adı geçen ABD'nin 28 Şubat'taki rolü belgelere yansıdı. 28 Şubat'a giden süreçte ABD Dışişleri Bakanlığı'nın büyükelçilere gönderdiği belge ortaya çıktı.
Sabah Gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman, o döneme ait belgeyi A Haber ekranlarında deşifre etti.
Ekim 1996'da hazırlanan ve dönemin ABD Dışişleri Bakanı Warren Cristopher'in imzasını taşıyan gizli belgede şu ifadeler yer alıyor:
"DEPARTMANLARIMIZ ENDİŞELİ"
"Departmanlarımız, Türk Hükümetinin milli eğilimlerinden ve Başbakan Erbakan'ın ideolojisinden ilham alarak dış politikayı batıdan ayırıp Arap ve Müslüman dünyasına doğru yeniden yönlendirilmesinden dolayı derin endişe içerisindedir. Kanaatimizce, Türkiye'nin İran, Irak, Libya, Nijerya ve Sudan ile bağlarını kuvvetlendirmek konusundaki mevcut tutumu, bizim milli menfaatlerimize aykırıdır.
"ERBAKAN'I DÜŞÜRÜR VE..."
Doğru Yol Partisi, Erbakan'ın radikal İslami söylemlerini ılımlılaştırmada başarılı olamadığına göre, kendisinin Refah Partisi ile koalisyonu verimsiz görünmektedir. Biz inanıyoruz ki, Tansu Çiller'in koalisyondan çekilmesi Erbakan'ı düşürür ve ülkeyi erken genel seçimlere götürür. Sonuç kesin olmamakla birlikte, Refah Partisi büyük bir ihtimalle seçimlerden eskisinden daha güçlü olarak çıkacaktır.
Türkiye, Birleşik Devletler'in anahtar stratejik ortağı olarak kalmak mecburiyetindedir ve onun bu pozisyonunu gerçekleştirip sürdürmedeki başarımız, bizim milli menfaatlerimizi doğrudan etkileyecektir. Türk Askeriyesi, bu sonucu elde etmeye doğru daha büyük çaba sarf etmesi için harekete geçmeye zorlanmalıdır. Bu konudaki aksiyon planlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz."