Başkan Erdoğan - Biden görüşmesi öncesi dolarda dikkat çeken hareketlilik! Yine hedef ekonomi mi?
Son dakika haberi... Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, bu yılın ilk çeyreği için yüzde 6 büyüme beklendiğini belirtirken, erken seçim çağrıları ve dış basının manipülasyonları yine devrede… Söz konusu senaryonun Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın görüşmesi öncesi sahnelenmesi ise dikkat çekti. Peki dolar üzerinden yeni bir operasyon mu yapılıyor? Yine hedef ekonomi mi? Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, konuyla ilgili A Haber ekranlarında önemli açıklamalarda bulundu.
- Giriş Tarihi: 28.05.2021 | 18:40
- Güncelleme Tarihi: 28.05.2021 | 18:50
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden'ın görüşmesi öncesi erken seçim çağrıları ve dış basının manipülasyonları yine devrede... Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan da, yıl sonu büyüme oranını yüzde 6 olarak öngördüklerini ifade etti.
Peki koronavirüs salgınına rağmen yaşanan bu olumlu gelişmelere rağmen muhalefet neden erken seçim çağrısı yapıyor? Muhalefetin erken seçim çağrısının ekonomiye etkisi nedir? Dolar üzerinden yeni bir operasyon mu yapılıyor? Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, konuyla ilgili A Haber ekranlarında önemli açıklamalarda bulundu.
Müderrisoğlu, canlı yayınında şu ifadeleri kullandı:
"Üç sıcak gelişmeye işaret edelim. Birincisi muhalefetin ısrarlı ve sistematik bir şekilde erken seçim çağrısı ve bu algıyı toplumda yerleştirmeye çalışması. Ama özellikle Millet İttifakı içinde giderek pozisyonlar nedeniyle yakın zamanda ABD'nin Ankara büyükelçisinin önce İYİ Parti'ye sonra CHP'ye yaptığı ziyaretler… Dolayısıyla bu erken seçim algısını bir kenara not edelim.
İkincisi; Türkiye'nin kredi notuyla ilgili bir güncelleme aşamasındayız. Bu aşamalarda önden spekülatif bilgileri sızdırarak piyasayı hiza verilmeye çalışıldığı her zaman görüldü.
NATO ZİRVESİNDE KRİTİK GÖRÜŞME
Üçüncüsü ise bence en önemli konu Sayın Cumhurbaşkanının NATO Zirvesi bağlamında ABD Başkanı Joe Biden ile yapacağı görüşme. Bu görüşme gerek Türk-Amerikan ilişkiler, gerek yeni ittifak ilişkiler gerek bölgesel güvenlik konuları, gerekse küresel güç merkezlerindeki büyük değişimde Türkiye'nin yeri ve oynayacağı rol ile bağlantılı. O nedenle bu tarz görüşmelere liderler giderken, içeride toplumsal havanın değiştirilmesi veya asayiş olaylarının tırmandırılması ya da ekonomi üzerinden elinin zayıflatılması yine Türkiye tecrübesiyle bildiğimiz, uyanık olduğumuz gelişmelerdir.
MUHALEFETİN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISININ EKONOMİYE ETKİSİ NEDİR?
Burada iki ayrı eksen var. Bunlardan birincisi Millet İttifakı'nda benzemezler söz konusu. Bu farklılıkları bir arada tutmak için sürekli seçim ya da sandık motivasyonunu ön plana çıkardığınızda, ayrışmaları olabildiğince azaltıp ortak paydayı sağlamlaştırmaya çalışırsınız. Bu o ittifak bileşeni bakımından bir enstrüman, fakat asıl önemli konu şu; Türkiye'de son 14-15 ayda pandemi koşulları nedeniyle sosyo-ekonomik şartlarda kırılganlıklar söz konusu. Muhalefet böyle zamanlarda iktidarı zayıf anında yakalayarak seçime gidip toplumun duygularıyla ve geleceğiyle oynayarak bir netice almaya çalışır. Bugün buna dönük temel çalışmaların etkili bir şekilde devam ettiği görülüyor.
"TÜRKİYE EKONOMİSİNİN İHRACAT VE SANAYİ BÖLÜMÜ UMUT VERİCİ CEREYAN EDİYOR"
ABD Başkanı Biden'ın seçilmeden önce henüz adaylık kampanyası sırasında, Sayın Cumhurbaşkanına yönelik kullanacağı araçları açık ettiği görüşleri, bugün farklı şekilde gündemde tutuluyor. Şunu unutmayalım; Türkiye ekonomisinin ihracat ve sanayi bölümü son derece sağlam ve son derece umut verici cereyan ediyor. Temel sorun aslında hizmetler sektöründe. Bununda iki temel nedeni var; birincisi pandemi nedeniyle kapalı olan restoranlardan başlayarak, bugün Sayın Cumhurbaşkanının hibe programına, ciro desteğini aldığı kitle var. Bir de turizm sektörü var. Turizm sektöründe de pandemi nedeniyle, daha çok siyasi sebeplerle; Almanya ve Rusya ekseninde Türkiye'ye turist akışını engelleyen süreçler söz konusu.
"TÜRKİYE, ÇOK ÖZELLİKLİ VE POZİTİF BİR DÖNEME GİRECEK"
Haziran ayı itibarıyla, özellikle aşılama başta olmak üzere; Türkiye'nin algı ve siyasi faktörleri aşacak yeni bir ivmelenme söz konusu. Aşılama ve yaz aylarının gelişiyle birlikte; Türkiye'nin ekonomik olarak hem enflasyonu daha fazla kontrol altına alıcı hem büyüme dinamiklerini hareketlendirici, çok özellikli ve pozitif bir döneme gireceği görülüyor. Dolayısıyla bu pozitif algıyı ne kadar aşağı çekerseniz, toplumu siyasi olarak o kadar manipüle etmeniz mümkün olabilir. O nedenle gerek dış merkezler, gerekse içeride iktidar umuduyla Türkiye'ye kaybettirmeyi göze alabilen ittifak bileşenleri; işin bu tarafına derin bir şekilde oynuyor."