Yalan bilgiler, aslı olmayan iddialar, çarpıtılan gerçekler...

Kovid-19 ile mücadelede tüm dünyaya örnek olan Türkiye'nin başarıları, bazı kesimleri rahatsız etmeye devam ediyor.

Gerçek dışı bilgilerle dezenformasyona neden olan birçok yabancı medya kuruluşu, ülkede kaos ve panik oluşturma misyonunu üstlenmiş durumda.
Söz konusu kuruluşların haber adı altında paylaştığı bilgilerin asılsızlığı, durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Örneğin, İngiltere merkezli BBC Türkçe tarafından kaleme alınan bir haber, virüsün Türkiye'deki bulaşma hızının dünya genelinin tam sekiz katı olduğunu iddia ediyor.

Oysa nisan ayının başlarında yayınlanan bu haber doğru olsaydı an itibariyle Türkiye'de neredeyse herkesin enfekte olması gerekirdi.

BBC Türkçe tarafından yürütülen kaos operasyonu bununla da sınırlı kalmıyor.

Adı açıklanmayan bir kaynağa dayandırılan haberde, 10 Nisan'dan sonra salgının çığrından çıkacağı öngörülüyor.
Gerçekte ise 10 Nisan'dan sonra salgın kontrol altına alınarak, ölü sayısında düşüş gözlemlenmeye başladı.

Çelişkili haberler yapmaktan geri kalmayan bir diğer medya kuruluşu ise Almanya merkezli Deutsche Welle Türkçe...

6 Nisan tarihinde Türkiye'deki vakaların İtalya'dan daha hızlı arttığını iddia eden kuruluş, sadece 1 hafta sonra bambaşka bir iddiayı gündeme getiriyor. Bu sefer de Türkiye'de vaka sayısının az olduğunu ifade eden Deutsche Welle Türkçe ülkede Kovid-19'a bağlı ölümlerin şeffaf raporlanmadığını iddia ediyor.

Avrupa'nın medya organı euro news Türkiye ise kendisinin söyleyemediği asılsız bir iddiayı itibarsız bir araştırmaya söyletti.
Haberde Türk halkının açıklanan Kovid-19 verilerine güven duymadığını gündeme getirdi.

Türk halkı adına asılsız açıklamalarda bulunan euronews'e sosyal medya kullanıcılarından tepki gecikmedi.

Haberin gerçeği yansıtmadığını savunan yüzlerce kişi peş peşe yapılan yorumlarla kanalın kötü niyetli tavrını eleştirdi.