ATV'nin sevilen dizisi 'Kuruluş Osman' milyonları ekrana kilitledi! Alaeddin Bey, Haçlı ve Moğol saldırısından işte böyle kurtuldu!

‘Kuruluş Osman’ın 140. Bölümünde Haçlılar ve Moğollar bir tuzak kurarak Alaeddin Bey’in esir tutulduğu kafese saldırı düzenledi. Alaeddin Bey’in saldırıdan kurtulmasına ise Gonca Hatun yardım etti.

Kuruluş Osman'ın 140. Bölümünde Karacelasun intikam yeminleri ettikten sonra Üstat Gera ile birlikte hareket etme planı yaptı. Karacelasun ve Üstat Gera, Osman Bey'in oğlu Alaeddin'i öldürmek için bir oyun kurdu.

Gonca Hatun, Alaeddin Bey'e yemek götürürken bir terslik olduğunu ve Alaeddin'e tuzak kurulduğunu fark edip hemen harekete geçti. Alaeddin Bey'e kafesli çadırda düzenlenen saldırıda, Gonca Hatun var gücüyle savaşarak Alaeddin Bey'in kurtulmasına yardım etti.

Alaeddin Bey, kendisine saldıranların ensesindeki izleri gördükten sonra onların Bizans askerleri olduğunu anladı. Alaeddin Bey, "Niyetleri beni öldürüp suçu size yıkmaktı Yakup Bey!" dedi. Yakup Bey, Alaeddin Bey'in feraset sahibi olduğunu ve karşısında Osman Bey'den ziyade Alaeddin Bey'i görmeyi yeğlediğini söyledi. Alaeddin Bey ise eğer kendisinde bir feraset görüldüyse atası Osman Bey sayesinde olduğunu ifade etti.

Yapımcılığını Mehmet Bozdağ'ın; yönetmenliğini Ahmet Yılmaz'ın ve başrolünü Osman Bey karakteriyle Burak Özçivit'in üstlendiği 'Kuruluş Osman'ın 140. bölümü seyirciden yoğun ilgi görürken, sosyal medyada da en çok konuşulanlar arasında yer aldı.

YUNUS EMRE: "MERHAMETİMİZ DE GAZABIMIZ DA YALNIZ ALLAH RIZASI İÇİN OLANDA KIYMETLİDİR!"

'Kuruluş Osman'ın 140. Bölümünde Osman Bey, Hz. Yunus Emre'yi Yenişehir'de divanda yemeğe davet etti. Yunus Emre, Osman Bey'e ve alplarına Peygamber Efendimiz'den bir kıssa anlattı.

Kuruluş Osman'ın 140. Bölümünde Hz. Yunus Emre sözlerine şu cümleyle başladı: "Pek yorulduk. Pek yandık… Pek öfkelendik. Hele bir soluklanalım. Ne demiş atalar… Öfkeyle kalkan daim zarardadır." Boran Bey ise Hazreti Ömer'in öfkesiyle nam saldığından, küffarın onun öfkesinden nasibini aldığından bahsetti.

Bunun üzerine Yunus Emre, "Yeter ki öfkemiz Hz. Ömer'in ve dahi ashabın öfkesi gibi olabilsin. Nefis için değil. Hakk Çalab'ım için… Onun rızası için… Böyle öfkede ne benlik vardır ne de kibir." dedi. Yunus Emre, "Asrı saadette bir cenk meydanında Allah Resulü küffardan birini gösterip "Ey Ali, şu kâfirle vuruşmak ister misin?" diye sordu. Hz. Ali "Ey Allah'ın Resûlü, senin dinin uğrunda canım feda olsun. İzin ver ve himmet buyur Allah'ın yardımıyla Müslümanları o kâfirin şerrinden kurtarayım." dedi.

Resûlullah "Ey Ali! Seni, yerleri ve gökleri yaratan Allah'a emanet ederim." buyurdu. Meydana çıkan Hz. Ali evvela kâfiri imana davet eyledi. Kâfir, bu daveti reddedince de vuruşmaya başladılar. Biraz sonra kafiri yere yıkıp göğsü üzerine çıktı ve kılıcını boğazına dayayıp tekrar imana davet etti. Kurtulamayacağını anlayan kâfir, O'nun yüzüne tükürdü. Bunun üzerine Hz. Ali kılıcını kınına soktu ve ayağa kalktı. Adam şaşırdı. "Ey Ali! Ben seni daha çok kızdırayım da beni bir anda öldüresin ki kurtulayım diye sana tükürdüm. Sen ise kılıcını kınına sokup kalktın. Bunun hikmetini anlayamadım." dedi.

Hazreti Ali de bir miktar susmuş. Bakmış kafirin yüzüne. Demiş ki… "Ey kâfir, seni hemen öldürmeyip beklememin, imana çağırmamın sebebi İslâm dininin izzeti ve Allah hakkı içindi. Sen yüzüme tükürünce bu benim nefsime ağır geldi. Böyle olunca seni Allah için değil, nefsim için öldürmüş olmaktan korktuğumdan kılıcımı kınına koydum". Bu söz üzerine adam Müslüman olmak istediğini bildirerek şöyle dedi: "Ey Ali! Sizde bu temiz niyet, lütuf ve ihsan olduğuna göre, dininiz haktır. Bana nasıl iman edeceğimi öğret, Müslüman olayım".

Hz. Ali şehadet getirmesini söylemiş. Adam, kelime-i şehadet getirerek Müslüman olmuş ve ölünceye kadar Hz. Ali'nin hizmetinde kalmış. Resulullah buyurur ki ameller niyetlere göredir. Niyetimiz Rıza-yı ilahi olanda amelimizin sonu nice hayır kapılar açar. Kim bilir nice küfür ehlinin hidayetine vesile olur." dedi.

ORHAN BEY'İN HOLOFİRA KARARI!

'Kuruluş Osman'ın 140. Bölümünde Orhan Bey, Holofira'yla evlenmek istediğini annesi Malhun Hatun'a net bir şekilde söyledi. Orhan Bey, Holofira'yla evlenmek için Malhun Hatun'u karşısına aldıktan sonra Holofira'yı ata bindirerek kaçırdı.

Kuruluş Osman'ın 140. Bölümünde Malhun Hatun, Holofira'ya içini döküp bir bey hatunu olmanın nasıl fedakarlıklar gerektirdiğini izah etti.

Holofira'nın aynı fedakarlıkları yapamayacağını düşünen Malhun Hatun, Holofira'dan Uç Pazar'ı terk etmesini istedi. Bu durumu fırsat bilen Mehmet Bey ise annesi Saadet Hatun'un da yönlendirmesiyle Holofira'ya Uç Pazar'da yüzük vererek evlenme teklifi etti. Holofira, yüzüğü aldı ve biraz düşünmek istediğini söyledi. Bu anlara şahit olan Orhan Bey, gördüklerine daha fazla dayanamadı, annesi Malhun Hatun'un tüm ısrarlarına rağmen, "Bundan sonra hiç kimseyi dinlemeyeceğim!" diyerek Holofira'yı oradan atıyla kaçırdı.

A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.