Askerler karşı karşıya geldi Şehzade Celaleddin duruma el koydu

'Bozkır Arslanı Celaleddin'in heyecanla takip edilen ikinci bölümünde Sultan Aleaddin ve annesi Türkan Hatun'un mücadelesi Harzemşah ordusunun komutanlarını karşı karşıya getirince Şehzade Celaleddin duruma el koydu.

Sultan Aleaddin, isyana kalkışınca yakalanıp saraya getirilen Hasan'ın verdiği bilgiyle Türkan Hatun'un odasını aratmak için harekete geçti. Türkan Hatun'a bağlı komutanlar kapıda nöbet tutarken, Sultan Aleaddin zorla odaya girerek bizzat arama yapamaya başladı.

Bu esnada kapıda Sultan'ın askerleri ile Kıpçak komutanlar arasında gerilim yaşandı. İki grup kavgaya tutuşurken, olay yerine gelen Celaleddin duruma el koydu. "Herkes bir adım geri atsın" diyerek kavgayı ayıran Celaleddin "Göze gireceğim diye sonradan pişman olacağınız şeyler yapmayın" diyerek iki tarafı da uyardı: "Sizin vazifeniz devlet düşerse devleti ayağa kaldırmaktır. Ona tekme atmak değil."

"İslam ülkelerinin sultanıyla cihan hanımlarının melikesi tartışırken size meydanı boşaltmak düşer" diyen Celaleddin, iki tarafa da göz dağı verdi.

Bu sırada Sultan Aleaddin, elde ettiği kanıtla odadan çıkıp Türkan Hatun'u ihanetle suçlayınca işler iyice karıştı.

Celaleddin, "Sultanım validenizi suçlamakta acele etmiyor musunuz" diye sorunca Sultan Aleaddin "Bu gece mahşer gecesi Celaleddin. Kimse kimseyi suçlamaya kalkmasın. Herkes kendi günahını düşünüp tövbe etsin" dedi. Celaleddin "Suç sabit olunca kelle kesen kılıcınız ben olurum. Fakat şimdi araştıran gözünüz, dinleyen kulağınız hüküm veren aklınız olmak isterim" diyerek Sultan'a bir adım attı ancak oğlunun bu sözlerinden etkilenmeyen Sultan Aleaddin "Şüpheye mahal verecek hareket etmeyin yeter" demekle yetindi.