AZ Alkmaar - Galatasaray maçı sonrası çarpıcı yorum: Okan Buruk harakiri yaptı
UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna namağlup devam eden Galatasaray, gruptaki 5. mücadelesinde deplasmanda AZ Alkmaar'ın konuğu oldu. Sarı-kırmızılı ekip maçın hemen başında geriye düşmesine rağmen; Osimhen'in attığı golle 1 puanı cebe atarak; gruptaki puanını 11'e yükseltti. Karşılaşmanın ardından spor yazarları maçla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
- Galatasaray
- ahaber.com.tr Haber Merkezi
- Giriş Tarihi: 29.11.2024 | 10:16
- Güncelleme Tarihi: 29.11.2024 | 10:19
Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'nde konuk olduğu Hollanda ekibi AZ Alkmaar'la 1-1 berabere kalarak namağlup serisine devam etti. AFAS Stadı'nda yapılan maça iyi başlayamayan sarı-kırmızılı takım, 2. dakikada Sven Mijnans'ın golüyle 1-0 geriye düştü. 43. dakikada Osimhen'in vuruşunun ardından Koopmeiners'ın müdahalesi yeterli olmadı ve skor 1-1'e geldi. İlk yarının 1-1 bitmesinin ardından sarı-kırmızılılar, mücadelenin ikinci yarısına daha iyi başladı. Galatasaray, ikinci yarının başlarında Osimhen ile Batshuayi'nin kafa vuruşlarıyla birçok kez öne geçmeye yaklaştı ancak golü bulamadı ve müsabaka 1-1 sona erdi. Galatasaray, bu sonuçla UEFA Avrupa Ligi'nde 5 maç sonunda 11 puana ulaştı.
ÇIKTIĞI SON 15 MAÇTA MAĞLUP OLMADI
Galatasaray, tüm kulvarlarda çıktığı son 15 resmi maçta da mağlubiyet görmedi. Son olarak UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turu rövanşında konuk ettiği İsviçre temsilcisi Young Boys'a 1-0 yenilen sarı-kırmızılı takım, sonrasında 5 UEFA Avrupa Ligi ve 10 Süper Lig maçı oynadı. "Cimbom", söz konusu müsabakaların 12'sini kazandı ve 3'ünde berabere kaldı.
Maçın ardından spor yazarları karşılaşma ile ilgili çarpıcı yazılar kaleme aldı. İşte o yazılar...
ZEKİ UZUNDURUKAN - OSIMHEN VE AÇmaar!
Galatasaray, daha maça ısınamadan golü kalesinde gördü. Yenilen golde tutabileceği topu çelen Muslera'nın ve golü atan Ruben van Bommel'e hamlede geç kalan Nelsson'un ortaklaşa hatası vardı. Nelsson belki ki kafasında Galatasaray'ı bitirmiş. Nerde o eski savaşçı Nelsson! O yüzden ocak ayında 3'e 5'e bakmadan gönderilmeli. Zaten kendisi de gitmek istiyormuş... Çok arar Galatasaray'ı... Golde hatası olan Muslera, 8. dakikada üst üste iki mucizevi kurtarış yaparak Galatasaray'ı oyunda tuttu. Galatasaray kötü başladığı maçta ilk yarım saatten sonra oyunda dengeyi kurdu ve pozisyonlar bulmaya başladı. Galatasaray, ilk kez bir Avrupa Ligi maçında rakibine bu kadar net pozisyonlar verdi.
Ama o Galatasaray, Mertens'in ortasına iyi vuran Osimhen ile öne geçti. Maçın hakemi Fesnic, yaklaşık 1 metre içeriden çıkarılan topu nasıl görmedi? Golü neden kendisi vermedi ve VAR'a bıraktı, onu da anlamış değilim. İlk yarıda Galatasaray'ın en etkisiz ismi Batshuayi idi. Osimhen'den çok uzak oynadı, ikili mücadelelere girmekten kaçındı.
İkinci yarının hemen başında Batshuayi'nin harika bir kafa vuruşu vardı ama kaleci Zoet, biraz da üzerine gelen topu iyi çıkardı. Bunun dışında zaten etkili olamadı Batshuayi ve yerine 64'te Kerem'e bıraktı. Kerem hem orta sahaya bir güç kattı, hem de savunmaya gelip toplar çıkardı. İkinci yarıda oyunun hakimi Galatasaray'dı. Metehan'ın girmesiyle savunmada daha az hata yapan bir Galatasaray izledik. Metehan, kritik hamleleri ile göz doldurdu.
AZ Alkmaar; genç bir takım ama sahanın her noktasında savaş verdiler. Çılgınca koştular ve hiç yorulmadılar. Felaket bir oyun iştahları var! Alkmaar değil de AÇmaar desek yeridir! Futbola aç futbolcular topluluğu Alkmaar! Ceza sahasına yapılan her ortaya Osimhen kafayı vurdu. Helal olsun koca yürekli Osimhen! Sen bir dünya yıldızısın ama Alkmaar'lı oyuncular kadar futbola ve gole açsın! Dün sahada bir Atom Karınca gibiydi Osimhen! Çok büyüksün! O yüzden değerin tam 75 milyon euro!
Oyunun son bölümünde çok iyi oynadı Galatasaray! Abdülkerim'in kafa vuruşunda top direkte patladı adeta. Okan Buruk, yaptığı değişikliklerle Galatasaray'ı kendine getirdi. Ama bu değişiklikler 3 puanı getirmeye yetmedi. Başlangıç 11'ini eleştirebiliriz ama bitiren 11 iyiydi. Sonuçta Galatasaray yenilmeden yoluna devam ediyor. İlk 8 yolu açık Galatasaray'ın! Durmak yok, yola devam ASLANLAR!
LEVENT TÜZEMEN - HAMLE: ORKESTRA ŞEFİ
Okan Buruk eğer Galatasaray'ı 3'lü defans ile oynatacaksa üçlünün göbeğinde mutlaka Davinson Sanchez oynamalıdır. AZ Alkmaar önünde iki farklı Galatasaray izledik. İlk yarı üretemeyen, çok pas hatası yapan, rakibe orta alanda geniş alan bırakan ve kalesinde tehlikeler yaşayan bir Galatasaray vardı. Neden? 3'lü savunmanın sağında Sanchez, göbeğinde Nelsson oynadı. Galatasaray ritim yakalayamadı. Bir de buna Batshuayi'nin top tutamaması ve isabetli pas kullanamaması eklenince AZ Alkmaar oyuna hakim oldu. Özellikle Hollanda ekibinin hızlı atakları yanlış kurulan 3'lü savunmanın dağılmasına yol açtı. Yenilen gol de Nelsson'un hamle yapmakta ağır kalması yüzünden oldu. Osimhen'in istekli hali, çalışkanlığı ve attığı gol ilk yarı için kötü oyuna moral getirdi.
Okan Buruk ikinci yarı ne yaptı? Sanchez 3'lünün göbeğine geldi, Nelsson çıkıp Metehan girdi ve sağ savunmaya yerleşti. Bu hamle Galatasaray'ın asık yüzünü güleç hale getirdi. Sanchez'in geriden oyunu yönetmesi Sara'yı da Mertens'i de Yunus'u da toparladı. Sanchez orkestra şefi gibi arkadaşlarını uyumla yönetti. Galatasaray oyunun kontrolünü eline geçirdiği gibi AZ Alkmaar kalesinde pozisyonlar üretti. Abdülkerim'in direkten dönen kafa vuruşu şanssızlıktı. İlk yarı Muslera art arda gelişen iki pozisyonda net gollük şutları önledi. Okan Buruk, Nelsson- Metehan değişikliğini ilk yarı bitmeden yapmalıydı. Kritik anlarda AZ Alkmaar ataklarını önleyen Metehan artık G.Saray'da daha fazla süre almalıdır. Bu arada Mertens'in liderliğinin yanı sıra çalışkanlığını, rakibini kovalamasını ve önde baskı yapmasını alkışlıyorum. İkinci yarı çok baskın oynayan Galatasaray kazanamadı ama yoluna yenilgisiz devam ediyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL - BURUK İLK 11'İ İLE HARAKİRİ YAPTI
Saray dün gece maça çok erken yediği golle adeta yenik başladı. Devre sonuna kadar çok sıkıntılı bir dönem geçirdiler. Galatasaray oyunu karşı alana yıktı. Ama rakibin çok koşan ve deparlı oyuncuları her kazanılan topta geniş alanlardan arka arkaya pozisyonlar buldular. İki tane Muslera'nın çok önemli kurtarışı var. İki tane de gençliklerinden dolayı acemice kaçırdıkları goller var. Yani maç farklı bir yenilgiye gidecekken devre sonunda Osimhen'den skora denge geldi. İkinci yarıya G.Saray oyunu kontrol altına alarak başladı. İlk yarının aksine de rakibe etkili atak şansı verilmezken hücum girişimlerinde ise bazı tehlikeler yaratsalar da net bir üretkenlik sağlayamadılar ve 90 dakika deplasman için iyi bir skorla döndüler. Gelelim Okan Buruk hocaya; sahaya çıkardığı ilk 11, bu tip fizik açıdan güçlü ve hızlı takımlara karşı tam bir harakiriydi. Çift santrfor da nereden çıktı? Madem İcardi'den sonra çift santrforla devam etmek istiyordun neden Bodrum maçına böyle başlamadın? Gelelim en büyük hataya... Nelsson yedek kaldığı için zihinsel ve fiziksel hazır değil. 3'lü defansa monte ediyorsun hem de ortasına! Bu şekilde Sanchez'in süpürücülüğü de hayal oluyor. Metehan-Nelsson değişikliğine gidip Sanchez'i orta stopere çekti. Sonra da Batshuayi çıkarıp çift santrfora son verdi . Sonuçta yine Okan Buruk'un şansı dün gece de devam etti. Genç ve acemi rakip ilk yarı bulduğu rekor fırsatları değerlendiremeyince önemli 1 puan kazanıldı. Tabii ki bu eleştirileri yaptık ama kazanan her zaman haklıdır!
BÜLENT TİMURLENK - BARDAĞIN DOLU TARAFI
Transfer dönemi kapandığından beri Galatasaray'ın ulaştığı bir oyun tavanı var. Elbette tabanı da… Fenerbahçe derbisi ve zirve noktası Tottenham maçı... Diğer tarafta ise Rigas ve Kasımpaşa karşılaşmalarının ikinci yarıları ile Bodrum deplasmanındaki ilk 45 dakika.
Okan Buruk'un rakip analizi için Fenerbahçe maçını izlemesi yeterliydi. Hollanda ekibinin atletizmi ve geçiş oyunu sorun yaratacaktı. Erken gelen golle ve ardından her an iki olacakmış gibi duran oyun iki kulvarda yola namağlup devam eden Galatasaray için endişe vericiydi. Nelsson bitik, Barış ve Yunus verimsiz, Sara ve Davinson gibi sezonun liderleri de vasatın altındaydı. İlk yarının son çeyreğinde Barış'ın sol kanada geçmesi verimlilik getirdi ve sahada en büyük mücadeleyi veren Osimhen ile golü buldular. İkinci yarıda Metehan'ın girişi ile birlikte üçlü defanstan vazgeçmeyen Okan Buruk'un takımının rakibe bu kez çok da fazla hücum imkanı vermediğini, ikinci golü bulmak için de yeterli sayıda pozisyona girdiğini söylemek lazım. Kaan ve Jakobs sakatken 'Bu takım dörtlü defans oynamalı' diyebilmek mümkün değil. Ancak İcardi'nin önce isminin ağırlığı ve elbette sahada yaptıklarıyla Buruk'un kafasına yerleşen çift santrfor mecburiyetini Batshuayi karşılayamıyor.
'Bu futbolun karşılığı galibiyetti' diyebilmek mümkün değil. O yüzden '5. maçı 11 puanla geçmek iyidir' deyip bardağın dolu tarafından bakmak lazım. Buruk'un Avrupa maçlarındaki yüksek hedeflerini rakiplerinden bir gün az dinleneceği Eyüp sınavı öncesinde net görebilmek mümkündü. Rotasyonsuz, ileri...