Hakem Direnç Tonusluoğlu'na eleştiri bombardımanı: Konya'da kapkara gece
Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig'in 19. haftasında Konyaspor'u 3-2 yenerek zirve yarışında hata yapmadı. Maçın hemen başında 1-0 geriye düşen Fenerbahçe geri dönmeyi bilerek lider Galatasaray ile olan 8 puanlık farkı korudu. Karşılaşmaya hakem Direnç Tonusluoğlu'nun ve VAR'ın verip vermediği kararlar damga vurdu. Spor yazarları Fenerbahçe'nin kritik galibiyetini yorumladı. Sabah Gazetesi Yazarı Ahmet Çakar yazısında 'Konya'da kapkara bir gece yaşadık. Ben hayatımda böyle bir soykırım, böyle bir rezillik görmedim. Hiçbiri masum hata değil.Türk hakemliği çürümüş ve kamu vicdanını ağır şekilde zorlar hale gelmiş.' ifadelerini kullandı.
Trendyol Süper Lig'in 19. haftasında TÜMOSAN Konyaspor'u deplasmanda 3-2 mağlup eden Fenerbahçe, zirve yarışında hata yapmadı.
KANARYA 42 PUANA YÜKSELDİ
MEDAŞ Konya Büyükşehir Stadı'nda oynanan maçın 25. saniyesinde Pedrinho'nun golüyle 1-0 geriye düşen Fenerbahçe, 14. dakikada Mert Müldür ve 24. dakikada Çağlar Söyüncü'nün golleriyle öne geçti. Konyaspor, 45. dakikada Blaz Kramer'in golüyle skoru 2-2 yaptı.
Karşılaşmanın ikinci yarısına baskılı başlayan ve 61. dakikada Dusan Tadic'in golüyle 3-2 öne geçen Fenerbahçe, sahadan galibiyetle ayrıldı.
Fenerbahçe bu sonuçla ligde puanını 42'e çıkartırken, TÜMOSAN Konyaspor ise 20 puanda kaldı.
SPOR YAZARLARI YORUMLADI
Sarı lacivertlilerin zafere ulaştığı maça hakem ve VAR kararları damga vurdu. Özellikle Dzeko ve Kostic'in yaptığı müdahaleler tartışma neden olurken spor yazarları kritik karşılaşmayı yorumladı.
MURAT ÖZBOSTAN-TADIC F.BAHÇE'Yİ DE YÖNETİMİ DE KURTARDI!
Fenerbahçe taraftarı yine yüreği ağzında bir maç izledi. Öldü öldü dirildi. Hiç kolay geçmedi Konyaspor deplasmanı. Maç seçme lüksü yok Fenerbahçe'nin. Çıkıp kazanacak... Tek yol, tek seçenek bu... Liderle arasındaki fark 11'di sahaya çıktıklarında. Galatasaray maçı bittikten sonra da bu oyuncular paylaşımlar yaptılar. Galatasaray karşılaşmasının hakemine isyan ettiler.. Ama oyun olarak o isyan sahada yoktu. Daha 25. saniyede gol yediler. Kötü oynayıp hayati bir maç kazandılar! Hepsi bu... Fenerbahçe amatör seviyesinde goller yedi. Günlerdir yazılıp çizilen stoper transferlerinin bir an önce yapılması şart olmuş... Zaten Konya maçını gördükten sonra yönetim hafta sonuna kadar stoperleri de bitirir, Talisca'yı da açıklar. Fenerbahçe'nin orta sahasını Konyaspor kolay geçti. Zayıf kaldılar. Sarı-lacivertli takım pas da yapamadı, oyun da kuramadı. Stoperleri de bu rolü oynayamadı. İki gol stoperlerden geldi ama Çağlar ve Djiku ikilisi hatalar yaptı. Bu arada Mert Müldür için kötü diyemem. Kanatları da iş yapmayınca Fenerbahçe'de her şey evlere şenlikti. Kadere bakın ki Tadic kurtardı; hani şu geçen hafta protesto edilen takımın en skorer adamı, yıldızı. Tadic yuhalanır mı? Takımın sahadaki lideri, duruşu olan adam! İşte o Tadic, Fenerbahçe'yi ipten aldı ipten... O sakinlik, o nefis vuruş. Toplam 9 gol, 12 asist. Son günlerin popüler konusu hakemler. Artık her maçta oyuncular birbirlerine öyle ağır fauller yapıyor ki... Düşman kardeş gibiler! Hakem de VAR da kartlarda uyudu. Çıkmayan sarı ve kırmızı kartlar vardı. VAR'a yabancı yetmez, ortaya da gelmeli!
GÜRCAN BİLGİÇ-KORKAKÇA
Kazanılması gereken maçı kaybetmek için strateji üreten bir teknik adamı var Fenerbahçe'nin. Hareketli maçta orta sahayı ve defans arkasını Konyaspor'a hediye etmekle kalmadı Portekizli hoca, önlem almak veya kontrol sağlamak adına da hamle yapmayı tercih etmedi. Bir defans hatasından, golü çıkartan Tadic'e şükretsin yatıp-kalkıp. İkinci yarıyı ele geçiren, tüm dönen toplara hakim olan, maçı doğru bir şekilde oynayıp, Fenerbahçe ceza sahasında karambol arayan Konyaspor'u seyretti. Hamlesi dörtlü defansif dizilişten, Osayi ile beşliye dönmek oldu. Sonrasında yine Yusuf'u oyuna alarak Samsun'daki kabullenişi tekrarladı. "Korkak" bir bakış açısı ve kaderci yaklaşım ile maçın galibi olmanın "gururunu" yaşıyordur muhtemelen. Jesus döneminden beri çift santrforlu oyunlar Fenerbahçe'nin baş belası. O dönem hiç olmazsa önde baskıyı korakor yapıyorlar, dönen topları da alıyorlardı. Mourinho'da o da yok… Fred ile Szymanski'yi oradan oraya koşturmak dışında, takımın bütününü kurguya dahil edecek görüntü de yok. İlk yarı kaçırılan pozisyonlar veya farklı bir skordan da bahsedebiliriz. Fakat bu teslim oluşu, ikinci 45'i açıklamaz. Başakşehir galibiyeti sonrasında Galatasaray yorumlarında "kötü oynarken kazanmak"tan bahsedildi. Fenerbahçe için de aynı cümle kurulur. Ancak bu cümlenin hak edeni Mourinho'dur, Fenerbahçe oyuncuları değil… Eğer "yapı" veya "sistem" ile mücadele edecekse Fenerbahçe yönetimi, böyle "yüreksiz" kararlarla bunu yapamaz.
AHMET ÇAKAR-KONYA ALEYHİNE 4 MAJÖR HATA
Konya'da kapkara bir gece yaşadık. Konyaspor hakem tarafından soykırıma uğratıldı ve Fenerbahçe takımı hakemle zar zor bir galibiyet alıp, farkın açılması engellendi. Fenerbahçe lehine ya da diğer bir deyimle Konya aleyhine en az 4 tane majör hata var. Çağlar'ın kornerden gelen topa vurduğu kafayla attığı gol öncesi korner korner değil. Bariz şekilde top En- Nesyri'den çıkıyor. Hatalı kornerden de gol geliyor. Yine ilk yarıda Kostic'in, Konyasporlu oyuncunun kaval kemiğine tabanla basması var. Ağır bir güç transferi mevcut. Ama bırakın kırmızı kartı, hakem sarı kart bile vermiyor. İkinci yarı Dzeko'nun bir hareketi var. Kend-i si bile utandı, üzüldü, mahcup oldu. Yerde yatan Konyasporlu defans oyuncusunun kavalına bilerek, isteyerek, ağır bir şekilde basıyor. Bilin bakalım hakem ne verdi? İnanmayacaksınız ama bırakın kırmızıyı, yine sarı kart bile gösteremedi. Oyunun son dakikaları oynanıyor. Konyaspor 3-2 mağlup, soldan bir ortada Kostic, rakibin suratına tokadı vuruveriyor. Kostic'in topla oynamaya niyeti yok. Sadece rakibi bozuyor. Karar penaltı olmalıydı ve ikinci sarıdan atılmalıydı. Bilin bakalım hakem ne karar verdi? Sadece 'oyna' dedi. Bütün bu olaylarda VAR odasında turist gibi oturan, çayını-kahvesini içen bir VAR hakemi vardı. Hiçbirinde hakemi davet etmedi, edemedi. 45 yıldır hakemlik camiasını bilirim, tanırım. Ben hayatımda böyle bir soykırım, böyle bir rezillik görmedim. Hiçbiri masum hata değil. Bunlar hakemlerin kulağına üflenmiş, ağır baskı altında tutulmuş, manipüle edilmiş ve bunların sonunda verilmiş kararlar. Türk hakemliği bitmiş demiyorum, Türk hakemliği çürümüş ve kamu vicdanını ağır şekilde zorlar hale gelmiş.
MUSTAFA ÇULCU-DZEKO'NUN KIRMIZI KARTI KAYNADI
Konyaspor maça golle başladı. Her hızlı çıkışında F.Bahçe kanatlarından büyük boşluklar yakaladı. Fenerbahçe'nin yediği ikinci golde Kramer, stoperlerin arasından kafayı vuruyorsa çevre kontrolü yapmayanlarla 3'lü savunma yapılamayacağı görüldü. Tadic, kalecinin hediyesiyle sağ kanattan elini kolunu sallayarak kolayca Konyaspor ceza alanına girdi ve golü attı. Yine bir Mourinho klasiği izledik. Oyun kötü, üç puan güzel. Hakem Direnç Tonusluoğlu verilmeyen fauller, sarı ve kırmızı kartlar, penaltı… Bu nasıl hakemlik? Sen şimdi "Ben Süper Lig hakemiyim" mi diyorsun?
İlk yarıda Tadic ve Oğulcan'a gösterdiği sarı kartlar doğru ancak 36'da Oğulcan'a yaptığı kontrolsüz hareketi dolayısıyla Kostic'e sarı göstermeliydi, göstermedi. Fenerbahçe'nin 2. golü öncesi verdiği korner hatalıydı, çünkü top en son En-Nesyri'den çıkıyor. 52'de Dzeko topa vurmada geç kalıyor, topa Uğurcan vuruyor, Dzeko adım frekansını ayarlayacak zamanı ve basacağı alan varken Uğurcan'ın ayağına, kaval kemiği bölgesine basıyor. Bu pozisyon kırmızı kart olmalıydı. VAR müdahale etmeliydi, ne hakem verdi ne de VAR devreye girdi. Kırmızı kart kaynadı gitti. Hava topuna çıkışta Kramer önce rakibin ayağına basıyor, sarı olmalıydı. 67'de yüksek hava topunda Kostic sol el ile rakip Prip'e yaptığı eylem net penaltı ve sarı kart ama bu majör kararda hakem de VAR da yine yoklar. Tacı, korneri, autu, orta alan faullerini herkes verir. Hakemin varlığı, cesareti, kalitesi, markası büyük kararlarda belli olur. Direnç Tonusluoğlu ve Sarper Barış Saka tası tarağı toplayın gidin, bırakın bu işi. Sizden hakem falan olmaz. Yazıklar olsun.
ÖMER ÜRÜNDÜL-ÇOK YANLIŞ VAR
Fenerbahçe kötü oynadığı, Mourinho'nun büyük hatalar yaptığı, son 15 dakikasında ciddi sıkıntılar yaşadığı 90 dakikada 3 puanı kazandı. Aslında bu 3 puanın kazanılmasındaki en önemli faktör, Konya kalecisinin ikinci ve üçüncü gollerdeki yaptığı çok önemli hatalardı. F.Bahçe, maça 25. saniyede yenik başladı. Kısa süre sonra da çok net bir ikinci gol tehlikesini Livakovic kurtararak takımı oyunda tuttu. Ondan sonra iki duran top golüyle skor avantajı sağlandı. Ama takımın yapısına hiç uymayan öyle bir düzen vardı ki devre sonunda beraberlik golü yendi.
İkinci devrede işler daha da zor olacakken kalecinin hediyesiyle Tadic takımını öne geçirdi. Sonrasında ise durağan bir futbol, skoru korumak için takım halinde geriye yaslanmak ve zor da olsa gelen 3 puan…
Gelelim Mourinho'ya; Öylesine büyük teknik adam yanlışlıkları yapıyor ki inanılır gibi değil. Çift santrfor biri 39 yaşında, arkalarında fizik açıdan güçsüz Tadic ve 3'lü defans. Bu tarz bir uygulamada öncelikle orta sahada çok diri, savaşan oyunculara ihtiyacın var. Kadroda 3 tane ön libero var. Amrabat cezalı, İsmail sakat, Bartuğ da sadece Türkiye Kupası'nda oynadı. Formsuz Fred ve Szymanski orta sahada. Bu tabloda bir takımın iyi bir futbol oynaması, üretken olması, en önemlisi de savunma güvencesini oluşturması mümkün olmaz. Zorlukla öne geçmişsin, takım artık çıkamıyor, hiç olmazsa Tadic'le Dzeko'yu çıkarıp iki hareketli oyuncuyu sahaya sür. Onu da yapmadı.
BÜLENT TİMURLENK-SIRTINI YASLAMIŞ
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un kendi döneminde üçlü defans ile iyi hatıraları yok, başkanı olduğu kulübün futbol takımının bu dizilişle başarıya ulaşabileceğine inanmıyordu. Mourinho kupa dahil son üç maçta defansı üçlü kuruyor, bu hem En-Nesyri hem Dzeko'nun sahada olması demek, üstüne sezona sağ kanatta başlattığı Tadic'e de forvet arkasında özgürlük tanımak manasına geliyor. Dün F.Bahçe lig tarihinde kalesinde en erken gördüğü golde rakibi üçlü karşılayan Çağlar'ın çaresiz fotoğrafını verdi. Altıncı dakikada Livakovic, Kramer'in şutunu çıkarmasa başka bir maç izleyecektik.
Portekizli hocamın rakip analizden daha çok bence kadro tercihinde kariyeri boyunca Avrupa futbolunda iz bırakmış, tecrübeli isimlere sırtını yaslamak fikri var. Kim bunlar? Dzeko, Tadic, Kostic ve Fred. Amrabat ve İsmail'in olmadığı orta sahada oyunun hamallığını hücum yönü güçlü ikili Fred ve Szymanski'ye yüklemek, gol atsa da maç boyunca Tadic'i takımın sırtında taşımak, bunları Mourinho görmüyor mu? Görüyor…
Dün F.Bahçe ikincisi aut olan iki duran toptan ilk yarıda iki gol, bir de rakip kalecinin hatasıyla "akan oyunda'' Tadic ile üçüncü golü buldu. Oyuna iki golle ortak olan Konyaspor son bölümde beraberlik sayısını da bulabilirdi. Mourinho üçlü defansla yola devam edebilir, edecek gibi de görünüyor ama bu dizilişte ne yeni kontrat imzalamış İrfan Can'a ne maliyeti yüksek Cengiz'e ne de 1 yıllık külfeti 8 milyon Euro olan Maximin'e yer var. Eldeki derin kadroyu isteseniz bu kadar daraltamazsınız.