Emre Belözoğlu: Her Türk vatandaşı Barış Pınarı Harekatı'nı desteklemeli
Fenerbahçe ve A Milli Takım kaptanı Emre Belözoğlu Türkiye'nin terör koridorunu yok etmek için başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na destek verdi. Belözoğlu "Barış Pınarı Harekatı'nda canla başla mücadele veriyor Mehmetçiğimiz. Buradan şehitlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Devletimiz, ülkemizi korumak için bu harekatı başlattı. Her Türk vatandaşının da bu harekatı desteklemesi ve askerimiz için dua etmesi gerekiyor.
Milli takım ve Fenerbahçe Kaptanı Emre Belözoğlu GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalar yaptı. "Yurt dışında oynadığım zamanlarda hep ülkemi temsil etmeye çalıştım" diyen ünlü futbolcu, uzun süre kalmasına rağmen yurt dışında hiç yatırım yapmadığını söyledi.
39 yaşında olmanıza rağmen performansınızı nasıl böyle yüksek tutmayı başarıyorsunuz?
Hayatımın merkezinde ailem ve futbol var. Futbolun kıymetini ve değerini biliyorum. Aslında futbolun değerini biraz geç anladım. 26 yaşında farkına vardım ne kadar değerli bir iş yaptığımın. Herkes hayal ettiği mesleği yapamıyor ya da o imkanlar eline geldiğinde kıymetini bilemiyor. Ben de böyle dönemler yaşadım. Allah'ın bana verdiği bu nimetin geç de olsa farkına vardım. Çok şanslıyım.
BÜYÜK SAKATLIKLAR YAŞADIM
Yaşadığınız bir olay mı bu farkındalığı oluşturdu sizde?
Yaşadığım büyük sakatlıklar mesleğime daha çok sarılmama neden oldu. Yaş aldıkça elindeki nimetlerin kıymetini anlamaya başlıyorsun. Evlilik, çocuk gibi sorumluluklar da farkındalığımı artırdı. Hatalarım da, doğrularım da sahanın içinde oldu. Hiç sahanın dışına çıkmadım çünkü futbolu merkezime koydum. Böyle olması da ilerleyen yaşıma rağmen hâlâ yüksek seviyede oynamamı sağlıyor. Benim adıma dünyanın en güzel mesleği futbolculuk. Mesleğine sahip çıkan sporculara hep büyük saygı duyuyorum. Gençlere de mesleklerine sahip çıkmalarını ve kendilerini geliştirmelerini tavsiye ediyorum. Çok çalışmak ve disiplinli olmak başarı için çok önemli.
FB'LİSİNİZ AMA KARİYERİNİZE GALATASARAY'DA BAŞLADINIZ...
Ben babadan Fenerbahçeliyim. Benim için önemli olan futbol oynamaktı. Galatasaray alt yapısında yetiştim ve A takımına çıktım. Çok şey öğrendim Galatasaray'dan. 1996-2000 arasında GS'de büyük başarılar kazandık. Sekiz sene yurt dışına gittim ve dönüşümde de Fenerbahçe'den teklif gelince kabul ettim. Hem camianın, hem de taraftarın bana sevgisini görünce de "Ne kadar doğru bir karar vermişim" diyorum. FB formasını yürekten giyiyorum. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum.
Fransa ile maçınız var! Milli takım kaptanı olarak neler söylemek istersiniz?
Milli takımda olmak benim için büyük bir gurur. Allah bana milli takımda böyle seviyelerde oynamayı nasip etti. Çok iyi bir jenerasyonumuzun olması Türk futbolu adına çok önemli. Milli takım olarak çok iyi bir ekibimiz var. Şenol Güneş gibi çok bilgili ve değerli bir hoca var takımın başında. Şenol Hocam çok iyi bir eğitmen. Kendisiyle çok iyi anlaşıyoruz. Büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.
Sizin futbola başladığınız dönemle bugün arasında ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?
Geçmişe göre daha fazla oyuncumuz yurt dışına gidiyor. Eskiden bu kadar transfer olan yoktu. Bu Türk futbolu adına önemli. Kulüpler bakımından ise maddi açıdan Avrupa ile makas çok açıldı. Bunda kulüplerimizin geçmişte doğru yönetilmemesinin payının olduğunu düşünüyorum. Devletimiz büyük takımlara çok destek oluyor şu anda. Devlet desteği olmasa büyük kulüpler ayakta durmakta zorlanırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok teşekkür ederim. Hep sporun ve sporcunun yanında yer alıyor. Bu anlamda şanslıyız. Umarım kulüplerimiz bu desteği doğru değerlendirir. Doğru yönetim ve futbolcu yapılanmasıyla Avrupa ile aramızdaki makası kapatırız. Türk futbolu geçmişte kendi değerlerine sahip çıkarak bir yerlere geldi. Mesela A Milli Takım. Galatasaray veya Fenerbahçe'nin başarılı olduğu zamanlara bakıldığında mevcut kadrosunda iyi Türk oyuncular olduğunu görürsünüz. Yabancı futbolcu sınırlaması olsun anlamında söylemiyorum bunu. Ancak Türk oyuncu merkezli takımların futbolumuzu daha yukarıya çektiğine inanıyorum.
BU SEZON FUTBOL HAYATIMA GÜZEL BİR FİNAL YAPACAĞIM
Ne zaman futbolu bırakmayı düşünüyorsunuz?
Üç-dört senedir bana soruyorlar bu soruyu. Ben de hep "Bu son senem" diyorum. Ama artık yaşım 40'a yaklaştı. Bu yaşlarda oynamak gerçekten kolay değil. Hele bu mevkide oynamak hiç kolay değil. Performans verebilmek çok önemli saha içinde. Ben de mükemmeliyetçi biriyim. Eğer performans eksikliğimi görürsem bunun kırgınlığını yaşayabilirim. O yüzden bazı şeyleri zirvede bırakmak gerekiyor. Bu sezonu hem Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşayıp, hem de Milli Takım'ın büyük başarılar kazanmasıyla bitirerek güzel bir final yapmak istiyorum futbol hayatıma.
SAHA İÇİNDE ELEŞTİRİLEBİLİR PROFİLİM VAR
Hem milli takımda, hem de Fenerbahçe'de kaptansınız. Bu sorumluluğu taşırken neler hissediyorsunuz?
İlkokula giderken bana sınıf başkanlığı, ortaokulda futbol oynarken kaptanlığı vermişlerdi. Galatasaray'da da, yurtdışında oynadığım takımlarda da bana kaptanlık vermişlerdi. Bu anlamda hiçbir şeyi kendim almadım, bana verdiler. Galiba benim yapımla alakalı. Kaptanlık; her duyguyu daha olgun bir şekilde yaşamayı, daha sakin olmayı getiriyor. Benim saha içinde eleştirilebilir bir profilim var. Aslında birçok oyuncudan daha sakin olmam gereken yerlerde agresif olabiliyorum. Bu konuda özeleştiri yapıyorum. Bu benim mağlubiyete, haksızlığa karşı tahammülsüzlüğümden kaynaklanıyor. Ama yine de elimden geldiğince takım arkadaşlarıma doğru bir örnek ve kaptan olmaya çalışıyorum.
SIRALAMAMDA DEVLETİM, MİLLETİM SONRA AİLEM GELİR
Yurt dışında neden devam etmediniz futbol kariyerinize?
Sekiz sene kaldım yurt dışında. Hayalimin çok ötesinde bir futbol hayatım oldu ama şimdi baktığımda yurt dışında daha uzun süreli, verimli ve istikrarlı bir kariyerim olabilirdi. Evlilik kararım ve ülke özlemim dönmemde etkili oldu. Tabii bir de çok sakatlık yaşadım yurt dışında oynarken. Kararımda bunun da etkisi var.
Şunu öncelikle söylemek isterim ki; Türkiye dünyanın en güzel ülkesi, İstanbul dünyanın en güzel şehri bana göre. Ben yurt dışında oynadığım zamanlarda hep ülkemi temsil etmeye çalıştım. Uzun süre kalmama rağmen oralarda hiç yatırım yapmadım. Ne bir ev aldım, ne de başka bir şey yaptım. Tüm yatırımımı Türkiye'ye yaptım. Ülke sevgisi ailemden geliyor benim. Çocuklarımı da böyle yetiştiriyorum. Devletimize, bayrağımıza her zaman sahip çıkmamız gerekiyor. Askerimize de öyle. Barış Pınarı Harekatı'nda canla başla mücadele veriyor Mehmetçiğimiz. Buradan şehitlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Devletimiz, ülkemizi korumak için bu harekatı başlattı. Her Türk vatandaşının da bu harekatı desteklemesi ve askerimiz için dua etmesi gerekiyor.
3 Temmuz sürecini yaşayan Fenerbahçe'ye transferiniz de çok tartışıldı. Başkan Ali Koç çok eleştirildi...
3 Temmuz sürecinin neresindeydim? Herkes konuşurken biraz vicdanlı ve samimi olsun lütfen. 3 Temmuz sürecinde ben merkezindeydim olayın. Fenerbahçe'nin her basın toplantısında yer aldım. Fenerbahçe'nin tertemiz olduğunu da her basın toplantısında söyledim. Algı oluşturmak için kendi değerleri veya ideolojileri uğruna beni ya da Fenerbahçe'yi kimse malzeme edemez. Benim ülkeme ve Fenerbahçe'ye olan sevgimi kimse böyle kullanamaz. Benim devletime ve milletime olan sevgimi, bağlılığımı böyle bir şey için ifade etmek zorunda kalmak bana zul geliyor açıkçası. Benim için vatan sevgisi her şeyin önündedir. 3 Temmuz sürecini bahane ederek de kimse beni vurmaya çalışmasın. Kimsenin de haddi değil bu. 3 Temmuz sürecinde ben hedef alındım. Vatan Caddesi'ne polis eşliğinde savcılığa gidip ifade veren tek futbolcu bendim. Herkes arşivlere baksın konuşmadan önce. Fenerbahçe'ye kuş tüyü kadar zararım olsa zaten bir saniye durmam kulüpte. Transfer kararı hem benim için, hem de takım için kolay bir karar değildi. Ama karşılıklı olarak anlaştık. Tek amacım takımımın başarısı.
FENERBAHÇE'YE ŞAMPİYONLUĞU YAŞATACAĞIZ
Fenerbahçe, geçen sezon beklenenin altında bir başarı gösterdi. Bu sezon için neler söylemek istersiniz?
Fenerbahçe lige iyi başladı. Önemli olan lig sonuna kadar böyle gitmek. Fenerbahçe'de yakalanmış takım ruhu var, umarım bunu devam ettiririz. Şampiyonluğa ancak böyle gideriz. Ben ve takım arkadaşlarım inşallah bu sezon Fenerbahçe'ye şampiyonluğu yaşatırız.
FETÖ DAHİL HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜYLE BAĞLANTIM YOK
Futboldaki FETÖ yapılanmasına ilişkin soruşturmada geçtiğimiz günlerde sizin için takipsizlik kararı verildi. Bu karara yönelik kamuoyunda eleştiriler oldu...
Bu konu hakkında hiç konuşmayı düşünmüyordum. İlk ve son kez size konuşacağım. Türkiye bir hukuk devleti ve devletin belli kademelerinin benim hakkımda böyle bir araştırma yapması çok normal. Takipsizlik kararının insanların benim hakkımda bazı şeyleri düşünmesini de ortadan kaldırmış olduğunu düşünüyorum. Devletine ve milletine bağlı bir insan olduğum için benim bu konuda vicdani açıdan hiçbir rahatsızlığım yoktu başından beri. Devletime, bayrağıma olan sevgimin önüne ne bir kimse, ne de bir değer geçebilir. Devletim, milletim ve ailem gelir benim sıralamamda. Bunun dışında hiçbir hiyerarşim yok. FETÖ başta olmak üzere hiçbir terör örgütüyle bağlantım yok, olamaz da. O yüzden bu konuda vicdanım çok rahat.
KIZ ÇOCUKLARI BENİ BİRAZ DAHA BABA YAPTI
Baba olmak sizin yaşamınızı nasıl değiştirdi?
İlk çocuğum 2-3 yaşına geldiğinde baba olduğumu daha net hissettim. Yaşamım kamplarda geçtiği için çocuklarla çok ilgilenemedim. Eşim (Tuğba Belözoğlu) onlarla çok ilgileniyor. Ömer'den sonra iki kızım daha oldu. Aslında kız çocukları beni biraz daha baba yaptı diyebilirim. Çocuk sahibi olduktan sonra her şeyin önüne onları koyuyorsunuz. Size çok büyük sorumluluklar yüklüyor. Çok şanslıyım Allah bana üç evlat verdi.
SOSYAL MEDYADA YOKUM
Sosyal medya kullanıyor musunuz?
Hayır, kullanmıyorum. Sebebi ise sosyal medyadaki üslubun kirliliği. Bu kirlilik de beni açıkçası sosyal medyadan uzak tutuyor. Sosyal medyada vakit harcamak yerine kitap okumayı tercih ediyorum. Bana çok daha fazla şey katıyor çünkü.
Sabah