El Tigre ne demek? Falcao’nun lakabının anlamı nedir?

El Tigre ne demek? Falcao'nun lakabı El Tigre anlamı futbol severler tarafından araştırılmaya başlandı. Dünyaca ünlü futbolcu Falcao'nun Galatasaray'a transferi sadece Türkiye'de değil dünyada da yankı uyandırdı. Yıldız isim River Plate, Porto, Atletico Madrid, Manchester United, Chelsea ve Monaco takımlarının formasını giymişti. Peki, El Tigre ne demek? İşte yanıtı!

EL TİGRE NE DEMEK?

Falcao, çocuk yaşında hızı ve yeteneğiyle izleyenleri "Farklı bir şey" olduğuna ikna ediyordu. Sadece saf bir yetenek değildi aynı zamanda çalışkan, azimli ve 15 yaşında ülkesini terk edecek kadar cesurdu. "El Tigre" yani "Kaplan" lakabını da genç takım maçında sergilediği gözü kara performansı sonrası elde etti. Ona "Bugün kaplan gibi oynadın" diyen kişi Gonzalo Luduena'ydı.

FALCAO'NUN HAYATI

Radamel Falcao'nun babası Radamel Enrique Garcia King, Kolombiya milli takımında da forma giymiş bir savunma oyuncusuydu. 1957 doğumlu Radamel, 3 Ocak 2019'da hayatını kaybetti.

Oğlu, babasını izlerken bir futbolcunun gol atmaya çalışmak varken savunma yapmakla yetinmesini çok sıkıcı buluyordu: "Babamı savunmacı olarak izlemek beni üzüyordu. Onun hep ileri çıkıp gol atmasını isterdim."

Oğluna futbol sevgisini aşılayan savunmacı Baba Radamel'in onun için daha büyük hayalleri vardı. Diğer adını bu yüzden Falcao koydu.

"Orijinal Falcao", 1982 Dünya Kupası'nın anlatıla anlatıla bitirilemeyen Brezilya milli takımının yıldızlarındandı. Orta sahadaki takım arkadaşları Zico ve Socrates gibi o da teknik becerisi çok yüksek bir isimdi ve Internacional, Roma, Sao Paulo gibi takımların formasını terletti. '80'lerde bir dönem dünyanın en pahalı futbolcusu olan Falcao, bu kariyeriyle geleceğin en önemli golcülerinden birinin ismine ilham verdi.

İşte Falcao'nun kariyeri hakkında tüm merak edilenler...

13 YAŞINDA İLK RESMİ MAÇINA ÇIKTI

Ailesiyle 4 yaşındayken taşındığı Venezuela'da ülkenin en popüler sporu beyzbola merak salan Falcao, 1995'te Kolombiya'ya dönüşünde yeniden futbolla haşır neşir oldu ve yeteneği çok küçük yaşta kendisini gösterdi. Babasının Arjantinli arkadaşı Silvano Espindola, Falcao'daki yeteneği ilk fark edenlerdendi. Epey dindar bir isim olan Espindola, sadece yeteneklerine değil kişisel özelliklerine göre seçtiği genç futbolculardan bir Hristiyan futbol akademisi kurmuştu ve Falcao'yu başkent Bogota'nın Santa Fe ve Millonarios kulüplerinin tekliflerine rağmen Lanceros Boyaca'ya gitmeye ikna eden de oydu. Falcao, 2. lig ekibi Lanceros Boyaca takımında ilk resmi maçına çıktığında 13 yaşındaydı. 28 Ağustos 1999'daki maçta 20 dakika süre alan Falcao, bir sonraki sezon yani 14 yaşında bu kez 7 maçta forma giydi ve Kolombiya tarihinin en genç golcüsü oldu. Falcao, 15 yaşında 500 bin dolar karşılığında Arjantin'in River Plate takımına transfer oldu.

2005 yılında River Plate'in yolunu tutan Radamel Falcao, 2008-2009 sezonunda Arjantin ekibinin değişilmez golcüsü oldu. Kolombiyalı golcünün 32 maçta attığı 13 gol, onu Avrupa devlerinin takibine almasını sağladı. Yıldız oyuncu, 2009 yılında 5,5 milyon Euro karşılığında Portekiz devi Porto'nun yolunu tuttu. Falcao'nun Porto'ya attığı bu imza onu Avrupa'nın en iyi golcülerine arasına sokacak bir kariyer adımıyıdı.

2009/10 sezonunda Porto'ya gelen Falcao, burada lig şampiyonluğunun yanı sıra 2011'de UEFA Avrupa Ligi kupasını da kaldırdı. 2 sezonda 87 resmi maçta 72 gol atan Falcao, özellikle UEFA şampiyonluğunun kazanılmasında 16 maçta attığı 18 golle başrolü oynadı. River Plate performansının üstüne Porto'da harikalar yaratan Falcao, adını dünya futboluna yavaş yavaş duyurmaya başladı.

ATLETİCO MADRİD DÖNEMİ

Porto'da 81 maçta 66 gol atan Falcao'nun yeni durağı İspanya oldu. 2011/12 sezonunda yaklaşık 50 milyon avro karşılığında Atletico Madrid'in yolunu tutan golcü, burada da klasını konuşturmayı sürdürdü ve 2 sezonda çıktığı 91 maçta 70 gol attı. 2012 yılında bu kez Atletico Madrid'le UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu yaşayan Falcao, bu kulvarda attığı gollerle "UEFA Avrupa Ligi'nin kralı" olarak da anılmaya başlandı.

MONACO'YA GİTTİ

Falcao, 2013/14 sezonu başında 60 milyon Euro karşılığında Monaco'ya transfer oldu. "Vergisiz" Monaco'nun yıldızları kadrosuna topladığı dönemin rekor transferi olan Falcao, ligin ilk yarısında 19 resmi maçta 11 gol kaydetti. 22 Ocak günü AS Chasselay'la oynanan hazırlık maçında amatör futbolcu Soner Ertek'in darbesiyle sol dizinden sakatlanan golcü, 2014 Dünya Kupası'nı kaçıracak kadar ciddi bir sakatlık yaşadı. Bu, Falcao'nun sol dizinden kariyeri boyunca geçirdiği üçüncü sakatlıktı ve kendisi için talihsiz "Van Basten" imaları yapılmaya başlanmıştı. Çünkü golcülüğüyle benzetildiği Van Basten de diz sakatlıkları nedeniyle 29 yaşında futbolu bırakmak zorunda kalmıştı.

SAKATLIK SONRASI

Sakatlığı sonrası 2014/15'te Manchester United'a kiralanan Falcao, ailesinin kökenlerinin geldiği Britanya'ya aslında çok yabancı olduğunu öğrendiği bu sezon zor dönemler yaşadı. Sakatlığının etkisi ve İngiliz futboluna ayak uyduramamanın getirdiği özgüven kaybıyla Manchester United için 26 lig maçında yalnızca 4 gol atabildi. Teknik Direktör Louis Van Gaal tarafından genç takımla maça çıkarıldığı bu zor dönemin ardından 2015/16 sezonunun başında bu kez Chelsea'ye kiralandı ancak burada da beklenen performansı sergileyemedi.

39 MAÇTA 16 GOL

Herkesin kariyerini sorguladığı bir süreçte 2016/17 sezonuyla birlikte küllerinden doğan Falcao, Monaco ile lig şampiyonluğunu kazandığı yıl, 43 resmi maçta 30 gol attı. Falcao sonraki iki sezonunda da golcülüğünü konuşturmayı sürdürdü ve 75 resmi maça 40 gol sığdırdı. Geçtiğimiz sezon Monaco formasıyla 39 maça çıkan Falcao, 39 maçta 16 gol kaydetti. Kariyeri boyunca 481 resmi maçta 276 gol atan Falcao, Kolombiya milli takımıyla çıktığı 89 maçta ise 34 gol kaydetti.