Ümit kesilmez
- Spor
- Giriş Tarihi: 18.06.2016 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 18.06.2016 | 09:16
İlk golü yediğimiz 34. dakikaya kadar, oyunu iyi tuttuk. Kenarları yardımlaşmalı kapattık. 18 önünde kalabalık şekilde bloke ederek, alan daralttık.
Zaman zaman da hazırlık pasları yaparak, İspanya'ya hücumda devamlılık şansı vermedik. İleride Burak, istekli ve hareketliydi ama ofansif açıdan organize olamadığımızdan, Burak'a pozisyona girecek ortamı hazırlayamadık. Skorda denge varken, çok önemli hücumumuzda da yanlış pas tercihinden pozisyon şansımızı kaçırdık. Bu arada üst üste stoper hatalarından iki gol yiyince, hem moral hem de taktik olarak çöktük.
İkinci yarının hemen başında İspanya üçüncü golü bulup, işini tam garantiye alınca frene bastı. Ondan sonra karşılıklı etkisiz ataklarla iki takım da 90 dakikanın sonunu beklediler. Tabii bu farklı yenilgiyle, son maçta Çek Cumhuriyetini yensek bile en iyi üçüncülerden biri olma şansımız çok azaldı. Şimdi doğal olarak eleştiriler yapılacak. Bence eleştirilerin odak noktası bizim başta medya olmak üzere, futbolun içindeki tüm birimlerin yanlışıdır. Ligde yetersiz performans veren oyunculara prim tanımak, onları methetmek bugünkü durumu yaratmıştır. Bir örnek Oğuzhan için vereyim... Önemli yeteneklerini hiçbir zaman tartışmam ama hep de fizik gücü ve devamlılığı günümüz futboluna uygun değil diye eleştiriler yapmıştım.
İşte bugün şampiyona takımlarının yetenekli orta saha oyuncularının temposunu Oğuzhan ile karşılaştırınca ortaya gerçekler çıkıyor.
Dün yıldızımız Arda da seyirciden tepki gördü. Ama Arda, 5 ay mesai yapmadı, Barcelona'da çok az görev yaptı. Onun eski performansını göstermesi zaten eşyanın tabiatına aykırı bir durum. Diğer kilit oyuncularında fiziki sıkıntıları göz önüne alırsak, Terim'in de yapacağı fazla bir şey olamazdı. Yine de çıkmadık candan ümit kesilmez. Çek Cumhuriyeti maçını bekleyelim.