Bir tokat Sabri'ye bir tokat Volkan'a..
Yaklaşık iki yıl önce profesyonel futbol hayatına nokta koyup, kariyeri boyunca yaşadığı her şeyi kaleme almaya başlayan Tümer Metin, A Haber’de Şirin Sever’in sunduğu Jurnal programına konuk oldu.
Yunanistan'a gittiğimde bir hiç olduğumu anladım diyen Metin, futbolda yaşananların hepsinin kaybetme korkusundan olduğunu söyledi. Kitap okuduğu için haber olduğunu ve bundan her zaman rahatsızlık duyduğunu da ifade eden Tümer Metin, Hakan Şükür'ün yorumculuk yapması tartışmaları ile ilgili de "Bu ülkede Hakan Şükür futbolu konuşmayacaksa kim konuşacak?" Dedi. "Rıza Çalımbay bana kitap nedeniyle alınmış olabilir, ben de alınmıştım" diyen Tümer Metin, "yaşananlar karnımı ağrıtıyordu, yazdım rahatladım" şeklinde konuştu.
FUTBOLDA YAŞANANLARIN HEPSİ KAYBETME KORKUSUNDAN
Volkan da Sabri de çok iyi arkadaşım, milli takımdan arkadaşlarım. 2008 yılında 55 gün yurt dışında birlikte kalmıştık. Bir masanın etrafında Arda'sı, Volkan'ı, Sabri'si, Tuncay'ı, Hamit'i, Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı hep beraber toplanmışken ve 545 günün ardından o kadar birbirimize alışmış o kadar samimiyetle yaklaşmışken, Hedefe giden yolda tek bir birey olma yolunda o kadar bütünleşmişken ben bir gün dedim ki Ben Yunanistan'a gideceğim, futbol hayatım orada devam edecek. Görürsem ki ilk derbide birbirinizle sürtüşme halindesiniz, keşke sahanın içinde olsam. Şiddetle yol gösterilmez, tamamen karşıyız ama bazen söz ile anlamayanın hakkı kötektir diye bazen ifade etmek gerekir. Dedim, bir tokat Sabri'ye, bir tokat Volkan'a, bir tokat Arda'ya, bir tokat Uğur'a her kimse sahada. Ben de formamı çıkarırım, sahayı terk ederek futbolu bırakırım demiştim masada. Bana da birileri sorar Tümer ne yaptın, ne oluyor niye böyle bir şeye başvurdun diye. Gidin onlara sorun dediğimde sizin de diyecek bir şeyiniz olmaz. Tamamen dostane bir tavsiyeydi, bir yol gösterme adınaydı bu söylediklerim. Ben Yunanistan'a gittim, ilk derbi Ali Sami Yen'deki maç buna benzer olaylar oldu bu kadar olmasa da. Beni rahatsız eden en önemli şey şu. Bir hafta, on gün sonra büyük bir ihtimalle Volkan ile Sabri milli takım çatısı altında karşı karşıya gelecekler. Nasıl yüz yüze bakacaksınız. Burası kötü. Nasıl birbirinizin yüzüne bakacaksınız. Bunların hepsinin nedeni kaybetme korkusu.
FUTBOLCU OLARAK KİTAP OKUDUĞUM İÇİN HABER OLURDUM, BUNA KIZARDIM
Yaptığım röportajlarda, Tümer Metin gazete, kitap okuyormuş deniliyordu. Güneş balçıkla sıvanmaz. Hangisi doğru. Benim okumam mı yanlış olan, yoksa okumayan mı doğru. Sorunun sorulması gereken ben miyim yoksa muhatap öbür taraf mı? Bunu tartmak lazım. Ben hayatım boyunca bu konudan rahatsız oldum. Ne kadar okuyorsun? Sen ne kadar okuyorsan ben de o kadar okuyorum. Mesele neyi ne kadar okuduğun değil ki, içinden neyi ne kadar aldığın. Okuyoruz her okuduğumuzla gelişiyoruz, hayat her gün bir şeyler öğretiyor.Ben algıları açık olan bir adamım, farkındalığı yüksek olan bir adamım bunu biliyorum. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar kapmaya..
HAKAN ŞÜKÜR FUTBOLU KONUŞMAYACAKSA KİM KONUŞACAK
Bu ülkede Hakan Şükür futbolu konuşmayacaksa kim konuşacak? Son 20 seneki tarihimize bakalım. Hangi taşı kaldırsak kral çıkıyor. Atılan en önemli gollerde, maçlarda imzası var. Ülkenin kaderini tarihini değiştirmiş, spor tarihini.
RIZA ÇALIMBAY BANA KİTAP NEDENİYLE ALINMIŞ OLABİLİR, BEN DE ALINMIŞTIM
Rıza Hoca (Çalımbay) benim yazdıklarıma alınmış mı? Ben de çok alınmış, gücenmiştim, 75'de tabela kalktığında. Bakın bunun polemik olmasını istemiyorum. Kitapta sadece Rıza Hoca ile yaptığım kavgalar yok. Benim bazı kocalarla da bir çok tartışmalarım oldu. Küçük çaplı da olsa, büyük çaplı da olsa bütün detaylarıyla yazdım... Sadece Rıza Hoca da yok. Bir deneyim, bir tecrübe yaşandı, yazıldı, dile geldi, kaleme geldi.
YAŞANANLAR KARNIMI AĞRITIYORDU, YAZDIM RAHATLADIM
Rıza hocanın alınıp çekinmesini istemiyorum. Ben rıza hoca ile hala görüşüyorum. Onlar geçmişteydi, yaşandı ve yazılması gerekiyordu. Karnımı ağrıtıyordu yazdım, şu anda çok rahatım.
AHABER.COM.TR
YUNANİSTAN'A GİTTİĞİMDE BİR HİÇ OLDUĞUMU ANLADIM
Buradaki hayat başka bir hayat. Gerçekten. Oraya (Yunanistan'a) gittiğinizde hem yaşadıklarınız, hem bu zamana kadar görüp geçirdiklerinizden tamamen farklı bir hayatla karşı karşıya kalıyorsunuz. Hepimizin sosyal statüsünü ya da avantajlarını kullandığı zamanlar var bu hayatta ya da İstanbul'da benim de kullandığım çok zaman oldu. ama oraya gittiğiniz zaman bazı gerçeklerle yüz yüzesiniz. Yabancı dil öğrenmek zorundasınız, internet faturanız geldiği zaman gidip kendiniz yatırmak zorundasınız.
FUTBOLDA YAŞANANLARIN HEPSİ KAYBETME KORKUSUNDAN
Volkan da Sabri de çok iyi arkadaşım, milli takımdan arkadaşlarım. 2008 yılında 55 gün yurt dışında birlikte kalmıştık. Bir masanın etrafında Arda'sı, Volkan'ı, Sabri'si, Tuncay'ı, Hamit'i, Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı hep beraber toplanmışken ve 545 günün ardından o kadar birbirimize alışmış o kadar samimiyetle yaklaşmışken, Hedefe giden yolda tek bir birey olma yolunda o kadar bütünleşmişken ben bir gün dedim ki Ben Yunanistan'a gideceğim, futbol hayatım orada devam edecek. Görürsem ki ilk derbide birbirinizle sürtüşme halindesiniz, keşke sahanın içinde olsam. Şiddetle yol gösterilmez, tamamen karşıyız ama bazen söz ile anlamayanın hakkı kötektir diye bazen ifade etmek gerekir. Dedim, bir tokat Sabri'ye, bir tokat Volkan'a, bir tokat Arda'ya, bir tokat Uğur'a her kimse sahada. Ben de formamı çıkarırım, sahayı terk ederek futbolu bırakırım demiştim masada. Bana da birileri sorar Tümer ne yaptın, ne oluyor niye böyle bir şeye başvurdun diye. Gidin onlara sorun dediğimde sizin de diyecek bir şeyiniz olmaz. Tamamen dostane bir tavsiyeydi, bir yol gösterme adınaydı bu söylediklerim. Ben Yunanistan'a gittim, ilk derbi Ali Sami Yen'deki maç buna benzer olaylar oldu bu kadar olmasa da. Beni rahatsız eden en önemli şey şu. Bir hafta, on gün sonra büyük bir ihtimalle Volkan ile Sabri milli takım çatısı altında karşı karşıya gelecekler. Nasıl yüz yüze bakacaksınız. Burası kötü. Nasıl birbirinizin yüzüne bakacaksınız. Bunların hepsinin nedeni kaybetme korkusu.
FUTBOLCU OLARAK KİTAP OKUDUĞUM İÇİN HABER OLURDUM, BUNA KIZARDIM
Yaptığım röportajlarda, Tümer Metin gazete, kitap okuyormuş deniliyordu. Güneş balçıkla sıvanmaz. Hangisi doğru. Benim okumam mı yanlış olan, yoksa okumayan mı doğru. Sorunun sorulması gereken ben miyim yoksa muhatap öbür taraf mı? Bunu tartmak lazım. Ben hayatım boyunca bu konudan rahatsız oldum. Ne kadar okuyorsun? Sen ne kadar okuyorsan ben de o kadar okuyorum. Mesele neyi ne kadar okuduğun değil ki, içinden neyi ne kadar aldığın. Okuyoruz her okuduğumuzla gelişiyoruz, hayat her gün bir şeyler öğretiyor.Ben algıları açık olan bir adamım, farkındalığı yüksek olan bir adamım bunu biliyorum. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar kapmaya..
HAKAN ŞÜKÜR FUTBOLU KONUŞMAYACAKSA KİM KONUŞACAK
Bu ülkede Hakan Şükür futbolu konuşmayacaksa kim konuşacak? Son 20 seneki tarihimize bakalım. Hangi taşı kaldırsak kral çıkıyor. Atılan en önemli gollerde, maçlarda imzası var. Ülkenin kaderini tarihini değiştirmiş, spor tarihini.
RIZA ÇALIMBAY BANA KİTAP NEDENİYLE ALINMIŞ OLABİLİR, BEN DE ALINMIŞTIM
Rıza Hoca (Çalımbay) benim yazdıklarıma alınmış mı? Ben de çok alınmış, gücenmiştim, 75'de tabela kalktığında. Bakın bunun polemik olmasını istemiyorum. Kitapta sadece Rıza Hoca ile yaptığım kavgalar yok. Benim bazı kocalarla da bir çok tartışmalarım oldu. Küçük çaplı da olsa, büyük çaplı da olsa bütün detaylarıyla yazdım... Sadece Rıza Hoca da yok. Bir deneyim, bir tecrübe yaşandı, yazıldı, dile geldi, kaleme geldi.
YAŞANANLAR KARNIMI AĞRITIYORDU, YAZDIM RAHATLADIM
Rıza hocanın alınıp çekinmesini istemiyorum. Ben rıza hoca ile hala görüşüyorum. Onlar geçmişteydi, yaşandı ve yazılması gerekiyordu. Karnımı ağrıtıyordu yazdım, şu anda çok rahatım.
AHABER.COM.TR