Trabzon'dan Özerten'e sert cevap
Trabzonspor resmi internet sitesinden "Yönetim Kurulu" imzasıyla yayımlanan açıklamada, TFF 1.Başkan Vekili Ufuk Özerten'e yönelik sert ifadeler yer aldı.
- Spor
- Giriş Tarihi: 10.05.2012 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 10.05.2012 | 10:53
TFF 1.Başkan Vekili Ufuk Özerten'in "Sadri Şener'e acıyorum" demesinin ardından Trabzonspor cephesinden Özerten'e sert bir cevap geldi. Açıklamada, "Sadri Şener'in geçmişini sorgulamak Özerten'in haddine değildir" denildi.
Açıklamada; "Bu suçlamalar sırasında "Ona acıyorum" ifadesini kullanan Özerten onuruyla kulübümüzün hakkını koruyan Başkanımız'a acıyacağına düşürdükleri durumdan dolayı Türk futbolunun haline acımalıdır.
Ufuk Özerten'in söylemleri ayda 50 bin liranın insanı ne hale getirebildiğinin en çarpıcı örneğidir.
Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesiyken damadını Ankara TFF Bölge Müdürü yapan Ufuk Özerten, federasyonu nasıl kullandığını ve Türk futboluna ne yönde hizmet ettiğini çok iyi göstermektedir.
Ümit Milli Takım maçını düşünerek suç işleyenlere ceza veremeyen Ufuk Özerten'in içinde bulunduğu yönetimler, futbolda şiddetin bu boyutlara gelmesinin de yolunu açmışlardır.
Futbol Federasyonu Başkan Vekili o kadar gözü dönmüş bir üslupla konuşmaktadır ki; Disiplin Kurulu'na sevk ettikleri Başkanımız'ın durumunu düşünmeden Semih'le ilgili yorum yapmakta ve PFDK'yi etkileme yolunu tercih etmektedir.
Fenerbahçe'nin sözcüsü gibi konuşan Özerten'in o övgüyle bahsettiği yöneticilik anlayışı budur.
Federasyon Başkan Vekili'nin sadece Şener'i hedef alması bir anlam taşımamaktadır. Sayın Şener büyük bir camiayı temsil etmektedir. Bu nedenle ona yapılan saldırıların tamamı o camiayı ilgilendirir. Kulüplerin başarı ya da başarısızlıklarını sorgulamak ise federasyon yöneticilerinin işi değildir.
Kaldı ki Sayın Şener ve yönetimimiz başarısız değildir. Başkanımız döneminde Ziraat Türkiye Kupası, Süper Kupa kazanılmış, gecen yılki şampiyonluğumuz bilinen sebeplerle gasp edilmiştir.
Ufuk Özerten laf yetiştireceğine bu gaspı ortadan kaldırmalıdır. Faturayı başkalarına keseceğine sorumluluğunu bilmelidir.
Türk futboluyla asıl alay eden bugün görevde bulunan Futbol Federasyonu'dur. Açıklanan son kararlarla da kimin komik duruma düştüğü ortadadır. Ufuk Özerten'in nasıl bir insan olduğunu elbette hepimiz bilmekteyiz. Şike soruşturmasında kelepçeyle ifade vermeye giden bu arkadaşımız şimdi federasyonumuzun başkan vekilidir.
Özerten'in Sayın Başkanımız'ın ticari hayatıyla ilgili öne sürdüğü söylemler terbiye sınırlarının uzağındadır. Sadri Şener'in geçmişini sorgulamak Özerten'in haddine değildir. Sayın Başkanımız ekonomik anlamda yaşadığı problemler sırasında başkanlık yaptığı daha önceki donemde bugünün parasıyla 45 milyon dolar civarındaki bir bedeli sırf kulübümüze halel gelmesin diye bağışlamış, bu anlamda nasıl örnek bir kişilik olduğunu camiamıza ispatlamıştır. Ufuk Özerten bugünkü konumuyla bunun ne anlama geldiğini anlayamaz.
Değil Ufuk Özerten, Sayın Başkanımız'ın adamlığını sorgulamak da hiç kimsenin haddine değildir.
Futbol Federasyonu'nun paralı Başkan Vekili'nin görevi kulüp başkanlarına laf yetiştirmek değil, ülke futbolunu içine düşürdükleri kaos ortamından kurtarmak olmalıdır. Bu söylemlerden sonra Ufuk Özerten istifa etmeli, varsa hesabı ondan sonra görmeye çalışmalıdır." denildi.
Açıklamada; "Bu suçlamalar sırasında "Ona acıyorum" ifadesini kullanan Özerten onuruyla kulübümüzün hakkını koruyan Başkanımız'a acıyacağına düşürdükleri durumdan dolayı Türk futbolunun haline acımalıdır.
Ufuk Özerten'in söylemleri ayda 50 bin liranın insanı ne hale getirebildiğinin en çarpıcı örneğidir.
Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesiyken damadını Ankara TFF Bölge Müdürü yapan Ufuk Özerten, federasyonu nasıl kullandığını ve Türk futboluna ne yönde hizmet ettiğini çok iyi göstermektedir.
Ümit Milli Takım maçını düşünerek suç işleyenlere ceza veremeyen Ufuk Özerten'in içinde bulunduğu yönetimler, futbolda şiddetin bu boyutlara gelmesinin de yolunu açmışlardır.
Futbol Federasyonu Başkan Vekili o kadar gözü dönmüş bir üslupla konuşmaktadır ki; Disiplin Kurulu'na sevk ettikleri Başkanımız'ın durumunu düşünmeden Semih'le ilgili yorum yapmakta ve PFDK'yi etkileme yolunu tercih etmektedir.
Fenerbahçe'nin sözcüsü gibi konuşan Özerten'in o övgüyle bahsettiği yöneticilik anlayışı budur.
Federasyon Başkan Vekili'nin sadece Şener'i hedef alması bir anlam taşımamaktadır. Sayın Şener büyük bir camiayı temsil etmektedir. Bu nedenle ona yapılan saldırıların tamamı o camiayı ilgilendirir. Kulüplerin başarı ya da başarısızlıklarını sorgulamak ise federasyon yöneticilerinin işi değildir.
Kaldı ki Sayın Şener ve yönetimimiz başarısız değildir. Başkanımız döneminde Ziraat Türkiye Kupası, Süper Kupa kazanılmış, gecen yılki şampiyonluğumuz bilinen sebeplerle gasp edilmiştir.
Ufuk Özerten laf yetiştireceğine bu gaspı ortadan kaldırmalıdır. Faturayı başkalarına keseceğine sorumluluğunu bilmelidir.
Türk futboluyla asıl alay eden bugün görevde bulunan Futbol Federasyonu'dur. Açıklanan son kararlarla da kimin komik duruma düştüğü ortadadır. Ufuk Özerten'in nasıl bir insan olduğunu elbette hepimiz bilmekteyiz. Şike soruşturmasında kelepçeyle ifade vermeye giden bu arkadaşımız şimdi federasyonumuzun başkan vekilidir.
Özerten'in Sayın Başkanımız'ın ticari hayatıyla ilgili öne sürdüğü söylemler terbiye sınırlarının uzağındadır. Sadri Şener'in geçmişini sorgulamak Özerten'in haddine değildir. Sayın Başkanımız ekonomik anlamda yaşadığı problemler sırasında başkanlık yaptığı daha önceki donemde bugünün parasıyla 45 milyon dolar civarındaki bir bedeli sırf kulübümüze halel gelmesin diye bağışlamış, bu anlamda nasıl örnek bir kişilik olduğunu camiamıza ispatlamıştır. Ufuk Özerten bugünkü konumuyla bunun ne anlama geldiğini anlayamaz.
Değil Ufuk Özerten, Sayın Başkanımız'ın adamlığını sorgulamak da hiç kimsenin haddine değildir.
Futbol Federasyonu'nun paralı Başkan Vekili'nin görevi kulüp başkanlarına laf yetiştirmek değil, ülke futbolunu içine düşürdükleri kaos ortamından kurtarmak olmalıdır. Bu söylemlerden sonra Ufuk Özerten istifa etmeli, varsa hesabı ondan sonra görmeye çalışmalıdır." denildi.
DİĞER