Aydınlar konuştu yer yerinden oynadı!
"Fenerbahçe 3-4 yıl ceza alacak.. Masum çıkarsa 45 milyon euroyu cebimden öderim.."
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlığı görevinden kısa zaman önce istifa eden Mehmet Ali Aydınlar, yaşanan tüm sıkıntılı zamanlara karşın, bu görevi üstlenmekten dolayı pişmanlık yaşamadığını söyledi.
Mehmet Ali Birand tarafından Kanal D televizyonu için hazırlanan 32. Gün programının konuğu olan Mehmet Ali Aydınlar, kendisine gündemle ilgili yöneltilen soruları yanıtladı.
TFF Başkanı olmasının ardından Türk futbol tarihinin en büyük kriziyle karşı karşıya kalması nedeniyle, üstendiği görevden dolayı pişmanlık yaşamadığını vurgulayan Mehmet Ali Aydınlar, ''TFF Başkanı olduğuma pişman değilim. Kadere inanan biriyim. Bunların yaşanması gerekiyormuş. Biraz farklı bir deneyim oldu. Kriz yönetimi gerçekleştirdim'' dedi.
Futbolda şike ve teşvik iddialarına yönelik yürütülen soruşturmayla ilgili gözaltına alınmalar başlayana kadar hiçbir bilgisinin olmadığını vurgulayan Aydınlar, '''Eğer bilseydim, görev almazdım'' derken, ''Ben başkan seçildim ve cuma akşamı Bodrum'a uçtum. Pazartesi sabahı teknemdeydim, telefonu da kapatmıştım. Salı sabahı telefonu açtığımda ardı ardına mesajlara geldi. Geri aradığımda bana isimler sayılmaya başlandı, Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu... 'Eyvah kaza geçirdiler' diye düşündüm. Daha sonra televizyona bakınca yaşananları öğrenmiş oldum. Gerçekten şaşkındım ve bekledim. Ertesi gün de emniyetten aradılar. Savcının benimle görüşmek istediğini belirttiler'' ifadelerini kullandı.
-''Durum vahim olmasa, bu kadar tutuklu olur mu?''-
Mehmet Ali Aydınlar, soruşturma savcısı ile yaptığı görüşme sonrası açıklamasında, ''Durum vahim'' dediğini ve bunun çok eleştirildiğini hatırlatarak, ''Eleştiriliyor bu sözüm. Durum halen vahim. Bu kadar tutuklu yönetici var. Vahim olmasa bu kadar tutuklu olur mu?'' serzenişinde bulundu.
Savcı ile görüşmesinin ardından içinde bir şüphe oluşup oluşmadığı sorusuna Aydınlar, ''Gayet tabii bu endişeyi herkes taşıdı. Hiçbir şey olmamış diyemem. Sadece Fenerbahçe değil, 8 kulüp var. Bu kulüp sayısı da artabilir. Aslında bir an önce karar vermek gerekir. Böyle bir soruşturma ile futbolu devam ettirmek zor. Biz zoru başardık. Bir tarafta disiplin soruşturması var, öbür tarafta ceza hukuku var. Bunların örnekleri de var. Yunanistan federasyonu karar verdi ve Olympiakos Volos takımını küme düşürdü. Tahkim kurulu ise iptal etti. UEFA devreye girdi ve o takımı 3 alt lige düşürdüler. Avrupa kupalarından men ettiler. Ama masumiyet karinesini gözden kaçırmamak lazım'' yanıtını verdi.
UEFA'nın kendilerinden bir an önce karar almalarını istediğini aktaran Aydınlar, şöyle devam etti:
''Türkiye'de bu olayı ortaya çıkaran emniyet güçleri, TFF değil. Dolayısıyla bu süreç başladığında önünüzü göremiyorsunuz. UEFA'nın medya takipçisi var. Çıkan tüm haberler UEFA'ya gidiyor. Burada ne oluyorsa haberleri var. Benim bu konuşmalarım bile yarın gidecek. Temmuz ayında herkesin şaşkınlığı vardı. İsmi geçen kulüplerin yöneticileriyle görüştük, herkes panik havasındaydı. Avrupa maçları da başlamıştı. Ön eleme oynayan takımlar başlamıştı. İsmi geçen takımlar var. 29 Mayıs 2011'de lig sonuçlarını tescil ettik. Eğer suçları çıkarsa o zaman cezaları verilir. Herkesin Avrupa kupalarında yoluna devam edeceğini söyledik o dönem. Çünkü bu kulüplerin hepsinin temiz beyanları var. 15 Ağustos tarihinde ben Swissotel'de yaptığım toplantıda, (Şüphesi olan Avrupa'ya gitmesin) dedim. Etik Kurulu raporuyla ilgili toplantıydı ve rapor sadece bendeydi. Raporun genel içeriğini paylaştım orada. Bir takım maçlarda şike, bir takım maçlarda girişim olduğu gibi bazılarında da transfer talimatına aykırı davranışlar olduğu yazıyordu. O gün karar almamız doğru olmazdı. Bugün söylediğimizin yarın tersini yapmadık. Aldığımız her kararda, o gün için en doğrusunu yaptık. Mesela o raporda İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un ismi geçmiyordu. Bize savcılıkta gelen bilgilerde de yoktu. Ama sonra onlar da sürece dahil oldu. Ya o gün karar alsaydık ne olacaktı. Bu süreci de ilk defa yaşıyoruz. 'Bu süreç iyi yönetilemedi' deniliyor. Bu süreç gayet başarılı bir şekilde yönetilmiştir. Biz yönetemeseydik, bugün lig oynanmazdı.''
-''Avrupa'da olmamak Fenerbahçe'nin menfaatine, Beşiktaş ve Trabzonspor risk taşıyor''-
Mehmet Ali Aydınlar, Şampiyonlar Ligi'ne katılamaması durumunu Fenerbahçe'nin menfaatine gördüğünü söylerken, soruşturmada adı geçen ve Avrupa kupalarında devam eden Beşiktaş ile Trabzonspor'un ise büyük risk altında olduklarını kaydetti.
Şampiyonlar Ligi'ne katılamama sürecinde Fenerbahçe Kulübü yöneticileri Nihat Özdemir ile Ali Koç'a, ''Etik Kurulu raporuna baktım. Bu sene Şampiyonlar Ligi'ne gitmemesi Fenerbahçe'nin menfaatine. Giderseniz, Fenerbahçe çok daha büyük cezalara muhatap olabilir'' dediğini vurgulayan Aydınlar, şu anda UEFA Avrupa Ligi'nde yollarına devam eden ve adları şike soruşturmasında geçen Beşiktaş ile Trabzonspor'a da değinerek, ''Beşiktaş ve Trabzonspor Avrupa kupalarında devam ediyorlar ve büyük risk taşıyorlar. Eğer bir suç ortaya çıkarsa, 8 yıl Avrupa kupalarından men edilebilirler. Eğer suçlu çıkarlarsa tabii. Umarım çıkmazlar'' diye konuştu.
Kendilerinin hep dik durmamakla eleştirildiklerini aktaran ve UEFA'nın şike konusunda ''sıfır tolerans'' ilkesini benimsediğini tekrarlayan Aydınlar, transfer talimatına aykırılık nedeniyle Sion takımına FIFA'nın istediği yaptırımları uygulamayan İsviçre Futbol Federasyonu'nun düştüğü durumu hatırlatarak, ''İsviçre Federasyonu dik durarak, 'Hayır' dedi. Sonra ne oldu? FIFA bir yazı göndererek, 13 Aralık'a kadar süre tanıdı. Sion'un tüm maçları için 3'er puan silinmesini istedi. Onlar da 31 puanla lider olan takımın 36 puanını sildiler. Ben, yüzde 1 bile risk olsa, TFF'yi, Milli Takım'ı, diğer takımları riske atamam. UEFA ile neyin kavgasını yapacağız. Verdiğiniz kararlar UEFA normlarında olursa UEFA iç işlerinize karışmıyor. Göz yumma söz konusu değil'' şeklinde görüş belirtti.
-''Fenerbahçe ile problem, Şampiyonlar Ligi'ne Trabzonspor'un alınmasıyla çıktı''-
Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmaması yönünde sarı-lacivertli yöneticilerle oturup anlaştıklarını, ancak UEFA'nın Trabzonspor'u Şampiyonlar Ligi'ne almasıyla problem yaşandığını açıkladı.
UEFA'dan gelen yazıyı Nihat Özdemir ve Ali Koç'a verdiğini anlatan Aydınlar, Özdemir'in, ''Şimdi yönetimi topluyoruz ve Şampiyonlar Ligi'ne katılmama kararı alıyoruz'' dediğini, Ali Koç'un ise hiçbir şey söylemediğini ifade ederek, ''Ertesi gün Ali Koç, avukat Emin Özkurt'la bana geldi. Zaman darlığı nedeniyle karar alamayacaklarını, bütün maddi ve manevi hakları saklı kalmak kaydıyla kararı bizim vermemizi istediler. Ben de, Fenerbahçe'nin daha büyük bir ceza yememesi için bu kararı biz alalım dedim. Aramızda hiçbir problem yoktu. Herkes mutlu, güle oynaya ayrıldık. Problem, Şampiyonlar Ligi'ne Trabzonspor'un alınmasıyla çıktı. Trabzonspor'u gönderenin TFF olduğunu söylediler. Katılmayanın yerine bir sonraki takım gönderilirmiş, UEFA talimatı böyle. Ama orada Trabzonspor'un da şüpheli kulüpler arasında olduğu konusunda UEFA'yı uyarmıştık. Şampiyonlar Ligi, UEFA'ya ait. Tavırlarını koymuşlar. Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne bizim göndermediğimiz konusunda ağır eleştiriler oldu ve bunlar beni derinden yaraladı. Aykut Kocaman ve Rıdvan Dilmen'le yaptığım görüşmede, Rıdvan benden özür diledi eleştirileri için'' diye konuştu.
-''Mart ayında bu karar verilebilir''-
Şike soruşturması sürecinde UEFA yetkililerinin, TFF tarafından işin savsaklanmadığını anladığını aktaran Aydınlar, insanların savunmasını yapabilmesi için bu sürecin yaşanması gerektiğine dikkat çekerken, ''İşin sonuna gelinmiş artık. Bu karar mart ayı içerisinde rahatlıkla verilebilecek durumda. Burada alınacak kararlar infiallere sebep olabilir. 15 Nisan'da Play-Off'lar başlamadan önce Tahkim Kurulu nihai kararı verebilir. Bu işin çok boyutu var. Sportif, ekonomik, toplumsal boyutu var. Türk futbolunun değeri 1 milyar Avro olarak görülüyor. Fenerbahçe'nin düşmesi bunu ciddi şekilde etkileyecektir. Çok ciddi ödemeler var. UEFA'dan devamlı ihtarlar geliyor. Önümüzdeki yıl bazı kulüpler bu yüzden Avrupa kupalarına alınmayacak'' dedi.
Aydınlar, TFF Genel Kurulu'nda yaşadığı hayal kırıklığına değinirken, Beşiktaş Kulübü ve Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören'in fikir değişikliklerini hatırlatarak, ''Biz burayla geldik ve spor tarihinin en büyük problemiyle karşılaştık. Bu problemi biz yaratmadık, çözmeye çalışıyoruz. Bu problemi el birliği ile çözmemiz gerekirken, bir kısım kulüpler küçük çıkarları için sürekli sabote etmeye çalıştı. İyi niyetli değiller. Beni esas üzen burasıdır'' diye konuştu.
-''Fenerbahçe'yi yöneticileri uçuruma götürüyor''-
Mehmet Ali Aydınlar, TFF Genel Kurulu'nda söz alan 4 Fenerbahçeli konuşmacının da kendisini hedef almasına büyük tepki gösterirken, sarı-lacivertli yöneticileri sert bir dille eleştirdi.
Hep bir suçlu arandığını kaydeden Aydınlar, şöyle konuştu:
''Polis suçlu, savcı suçlu, siyasiler suçlu, bir grup suçlu, Lutfi Arıboğan, İlhan Helvacı suçlu, ben suçluyum. Nereye koşuyoruz, ne yapmaya çalışıyoruz? Nihat Özdemir'in yerinde olsam samimi ve dürüst olurdum. Fenerbahçe değil başka takım da olsa aynı şekilde davranırdım. Belirli mevkilere gelmiş insanların elbette camialarını koruma hakkı var ama bu işin bütünlüğünü de gözetmeleri şart. Sırf sevimli gözükmek için tarafları ateşe atamazsınız. Ben bütün samimiyetimle yardımcı olmaya çalıştım. Biraz ağır kaçacak belki ama bu arkadaşların karar verme yetkileri de yok. Ben onlara bir şey diyorum, belirli bir zaman geçtikten sonra karar verebiliyorlar. Artık TFF Başkanı değilim ve konuşabilirim, Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna zarar veriyorlar. İnşallah ben haksız çıkarım ama Fenerbahçe'nin bugünkü yöneticileri kulübü uçuruma götürüyor. Fenerbahçe, tedavisi mümkün olmayacak büyük kayıplarla karşı karşıya kalabilir. Bu yönetim kuruluna ben de oy verdim ama iyi yönetsinler diye verdim. Bu tavır, bu tutum Fenerbahçe'ye zarar veriyor. Bu yanlış yoldan bir an önce dönmeleri gerekir. Bu iş kavgayla olmaz. Herkesle kavgalılar. Sürekli taktik değiştiriyorlar. CAS'ta davaları var. Davayı kaybederlerse ne olacak? Fenerbahçe'yi Disiplin Kurulu'na verecekler. Fenerbahçe belki 3-4 sene ceza alacak. Bunun sorumlusu yönetim olur. Ben uygulamalarımla şayet Fenerbahçe'ye bir zarar verdiysem, bu zararı şahsen tazmin etmeye hazırım. Bedeli ne olursa olsun. Ama bugün Fenerbahçe'yi yöneten yöneticilere şunu söylüyorum. Bu davranışlarından dolayı Fenerbahçe zarar görürse, ben de onlardan bu zararı tazmin edeceğim Fenerbahçe adına. Fenerbahçe bu işlere bulaştırıldıysa, 100 yıllık kulübe leke sürülürse, bilsinler ki takipçisi ben olacağım. Fenerbahçe yöneticileri bu zararı karşılamaya hazır olsun. Fenerbahçe'de sessiz bir çoğunluk var. Sessiz çoğunluk da yarın ayağa kalkacaktır.''
Geçmişte en büyük idealinin Fenerbahçe'ye başkan olmak olduğunun altını çizen Aydınlar, şu aşamada bunu mümkün görmediğini ancak geleceğin neyi getireceğinin bilinemeyeceğini vurguladı.
Aydınlar, Fenerbahçe'yi ligden düşüren başkan olarak da anılmayacağını aktararak, ''Fenerbahçe'ye tek dünya şampiyonluğu kupasını ben getirdim. Müzedeki en büyük kupa. Benim Fenerbahçeliliğimi tartışacak insanlar, benim kadar hizmet etmediler. Ben yöneticiyken, bazıları kulüp üyesi bile değildi'' dedi.
-''İlhan Helvacı'dan özür diliyorum''-
Mehmet Ali Aydınlar, istifa sürecinde yaşananları anlatırken, kendisinden belge saklamakla itham ettiği TFF Baş Hukuk Müşaviri İlhan Helvacı'dan özür diledi.
Kendisinin istifa etmemesi için Fenerbahçe dışında 17 kulübün baskısı olduğunun altını çizen Aydınlar, yaşananları şöyle aktardı:
''Ayrılmamam için 17 kulüpten ısrarlı baskılar geldi, kendi kulübüm hariç. Ben aday olurken de istemediler. Başkasına söz vermişlerdi. Göksel Gümüşdağ'a söz vermişlerdi. 'Bu tünelde ışık görünmüyor. Bu tünelin ucu karanlık' dedim. Türk futbolu için söylüyorum bunu. Bu tünelin ucu karanlık. Ben bu kadar ısrarlı olunca yönetimle konuştum. Gazetelerde bir takım haberler çıktı. Senin yanındayız dediler. İşin sonuna gelinmiş, devam edelim istedim. Akşam eve gittim ve televizyon açmamı istediler. CAS hakimi Kısmet Erkiner, UEFA'nın CAS'a yaptığı savunmada,TFF istese Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne gönderirdi dediğini kaydetti. Sinirlerim yıpranmış, Lütfi Arıboğan'ı aradım bu doğru mu diye sordum. Bilmediğini söyledi. TFF hukuk bölümünü aradım doğrumu diye. 'Evet, doğru başkanım' dediler. Yıkıldım o zaman. Demek ki bu benden saklanıyor diye düşündüm. İlhan Helvacı'ya ulaşamadım ve yardımcısına sordum. 'Sabah ben bu yazıyı istiyorum' dedim. Göksel Gümüşdağ sabah beni aradı ve istifa edeceğini söyledi. Beklemesin istedim. Yazıyı istiyorum diye baskı yapmaya başladım federasyona. İlhan Helvacı'nın teli kapalıydı ve üniversitede dersteymiş. Saat 3'te icra kurulunu çağırdım. Oturup istifa mektubunu kaleme aldım. Lütfi Arıboğan da, 'Siz yoksanız ben de yokum' dedi. Hüsnü Güreli'den vekaleten devam etmesini istedik. İstifa yazısı yayınlandıktan sonra İlhan Helvacı'dan bana mail geldi. Daha sonra gerçeği öğrendik. Maalesef Kısmet Erkiner'in dedikleri doğru değil. Yorum yapıyor çünkü. İlhan Helvacı düzgün, dürüst bir bilim adamı. TFF içinde son derece faydalı birisi. Biz bu insanları tuttukları takımlara göre değerlendirmeyelim. Helvacı'ya yüklenmeyelim. Ben sanırım o dönem üzdüm onu. Hak etmiyor, ondan da özür diliyorum. TFF'de yeni başkanı kim olacaksa onunla çalışmasını isterim. Katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu insanları karalayarak, taraftarların önüne atarak, ayıp ediliyor. Eşleri çocukları var. Yarın bunların başına bir şey gelirse, vicdan azabı çekerler. Bunlar kolay yetişmiyor. Sahip çıkalım. Toplumları tahrik ederek kötü durumlara götürmeyelim.''
Türk futbolu için tünelin ucunu karanlık gördüğünü yineleyen Aydınlar, Türk futbolu bu zihniyetle devam ederse, tarafların tamamı işbirliği yapmazsa ağır darbe alınacağını vurgulayarak, ''En ağırını da Fenerbahçe görecektir. Bu da yöneticilerin tavrı yüzündendir. Aklı selim olmaya davet ediyorum'' dedi.
-''Aziz Yıldırım dışarda olsa, süreç böyle gelişmezdi''-
Fenerbahçeli yöneticileri ağır dille eleştiren Aydınlar, başkan Aziz Yıldırım'ın dışarda olması halinde sürecin çok daha farklı gelişeceğine inandığını söylerken, ''Hastanede olduğu sırada ziyaret ettim. Nikahtaydım aslında. Başkanımız yoğun bakımdaymış denilince telaşlanıp ziyaretine gittim. Yarım saat görüşmemiz oldu. Aziz bey dışarda olsa süreç böyle gelişmezdi. Çünkü zeki bir insan ve oturup anlaşabilirsiniz. Bizim bir gün bile sürtüşmemiz olmadı ama aynı fikirleri paylaşmıyorduk. Tutuklu olmasaydı, Fenerbahçe bu kadar zarar görmezdi. Doğru bilgilendirilirseniz, doğru yanıtları alırsınız. Önümüzdeki hafta duruşmalar başlıyor ve umarım özgürlüklerine kavuşurlar'' diye konuştu.
TFF'nin bir an önce karar vermek zorunda olduğunu aktaran Mehmet Ali Aydınlar, ''Play-off öncesi karar verilecektir. Etik Kurulu ve Disiplin Kurulu ayrı ayrı çalışıyor. Savunmaları alıyor. Yetişmeyebilir ama kulüplerle ilgili Disiplin Kurulu karar verecek. Bu olay bitmezse, bitirtirler. UEFA gözlemci ama FIFA da devreye giriyor'' ifadelerini kullandı.
Ayrıca, soruşturma sürecinde Galatasaray Kulübü'nün takındığı tutuma da eleştiride bulunan Aydınlar, ''Bana göre Galatasaray'ın yanlışı şu. Söylemler hep medya üzerinden. Benimle konuşmayıp, siteye koyuyorsunuz. Olmadık yerlerde sürece zarar veren çıkışlar yapıldı. 'Ateş üfleyerek sönmez' gibi. Siz söylüyorsunuz, Fenerbahçeli taraftarlar ayağa kalkıyor. Üç ay susalım, bunu el birliğiyle ile çözelim. Taraftarlara sağlıklı mesajlar verelim'' şeklinde konuştu.
Mehmet Ali Birand tarafından Kanal D televizyonu için hazırlanan 32. Gün programının konuğu olan Mehmet Ali Aydınlar, kendisine gündemle ilgili yöneltilen soruları yanıtladı.
TFF Başkanı olmasının ardından Türk futbol tarihinin en büyük kriziyle karşı karşıya kalması nedeniyle, üstendiği görevden dolayı pişmanlık yaşamadığını vurgulayan Mehmet Ali Aydınlar, ''TFF Başkanı olduğuma pişman değilim. Kadere inanan biriyim. Bunların yaşanması gerekiyormuş. Biraz farklı bir deneyim oldu. Kriz yönetimi gerçekleştirdim'' dedi.
Futbolda şike ve teşvik iddialarına yönelik yürütülen soruşturmayla ilgili gözaltına alınmalar başlayana kadar hiçbir bilgisinin olmadığını vurgulayan Aydınlar, '''Eğer bilseydim, görev almazdım'' derken, ''Ben başkan seçildim ve cuma akşamı Bodrum'a uçtum. Pazartesi sabahı teknemdeydim, telefonu da kapatmıştım. Salı sabahı telefonu açtığımda ardı ardına mesajlara geldi. Geri aradığımda bana isimler sayılmaya başlandı, Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu... 'Eyvah kaza geçirdiler' diye düşündüm. Daha sonra televizyona bakınca yaşananları öğrenmiş oldum. Gerçekten şaşkındım ve bekledim. Ertesi gün de emniyetten aradılar. Savcının benimle görüşmek istediğini belirttiler'' ifadelerini kullandı.
-''Durum vahim olmasa, bu kadar tutuklu olur mu?''-
Mehmet Ali Aydınlar, soruşturma savcısı ile yaptığı görüşme sonrası açıklamasında, ''Durum vahim'' dediğini ve bunun çok eleştirildiğini hatırlatarak, ''Eleştiriliyor bu sözüm. Durum halen vahim. Bu kadar tutuklu yönetici var. Vahim olmasa bu kadar tutuklu olur mu?'' serzenişinde bulundu.
Savcı ile görüşmesinin ardından içinde bir şüphe oluşup oluşmadığı sorusuna Aydınlar, ''Gayet tabii bu endişeyi herkes taşıdı. Hiçbir şey olmamış diyemem. Sadece Fenerbahçe değil, 8 kulüp var. Bu kulüp sayısı da artabilir. Aslında bir an önce karar vermek gerekir. Böyle bir soruşturma ile futbolu devam ettirmek zor. Biz zoru başardık. Bir tarafta disiplin soruşturması var, öbür tarafta ceza hukuku var. Bunların örnekleri de var. Yunanistan federasyonu karar verdi ve Olympiakos Volos takımını küme düşürdü. Tahkim kurulu ise iptal etti. UEFA devreye girdi ve o takımı 3 alt lige düşürdüler. Avrupa kupalarından men ettiler. Ama masumiyet karinesini gözden kaçırmamak lazım'' yanıtını verdi.
UEFA'nın kendilerinden bir an önce karar almalarını istediğini aktaran Aydınlar, şöyle devam etti:
''Türkiye'de bu olayı ortaya çıkaran emniyet güçleri, TFF değil. Dolayısıyla bu süreç başladığında önünüzü göremiyorsunuz. UEFA'nın medya takipçisi var. Çıkan tüm haberler UEFA'ya gidiyor. Burada ne oluyorsa haberleri var. Benim bu konuşmalarım bile yarın gidecek. Temmuz ayında herkesin şaşkınlığı vardı. İsmi geçen kulüplerin yöneticileriyle görüştük, herkes panik havasındaydı. Avrupa maçları da başlamıştı. Ön eleme oynayan takımlar başlamıştı. İsmi geçen takımlar var. 29 Mayıs 2011'de lig sonuçlarını tescil ettik. Eğer suçları çıkarsa o zaman cezaları verilir. Herkesin Avrupa kupalarında yoluna devam edeceğini söyledik o dönem. Çünkü bu kulüplerin hepsinin temiz beyanları var. 15 Ağustos tarihinde ben Swissotel'de yaptığım toplantıda, (Şüphesi olan Avrupa'ya gitmesin) dedim. Etik Kurulu raporuyla ilgili toplantıydı ve rapor sadece bendeydi. Raporun genel içeriğini paylaştım orada. Bir takım maçlarda şike, bir takım maçlarda girişim olduğu gibi bazılarında da transfer talimatına aykırı davranışlar olduğu yazıyordu. O gün karar almamız doğru olmazdı. Bugün söylediğimizin yarın tersini yapmadık. Aldığımız her kararda, o gün için en doğrusunu yaptık. Mesela o raporda İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un ismi geçmiyordu. Bize savcılıkta gelen bilgilerde de yoktu. Ama sonra onlar da sürece dahil oldu. Ya o gün karar alsaydık ne olacaktı. Bu süreci de ilk defa yaşıyoruz. 'Bu süreç iyi yönetilemedi' deniliyor. Bu süreç gayet başarılı bir şekilde yönetilmiştir. Biz yönetemeseydik, bugün lig oynanmazdı.''
-''Avrupa'da olmamak Fenerbahçe'nin menfaatine, Beşiktaş ve Trabzonspor risk taşıyor''-
Mehmet Ali Aydınlar, Şampiyonlar Ligi'ne katılamaması durumunu Fenerbahçe'nin menfaatine gördüğünü söylerken, soruşturmada adı geçen ve Avrupa kupalarında devam eden Beşiktaş ile Trabzonspor'un ise büyük risk altında olduklarını kaydetti.
Şampiyonlar Ligi'ne katılamama sürecinde Fenerbahçe Kulübü yöneticileri Nihat Özdemir ile Ali Koç'a, ''Etik Kurulu raporuna baktım. Bu sene Şampiyonlar Ligi'ne gitmemesi Fenerbahçe'nin menfaatine. Giderseniz, Fenerbahçe çok daha büyük cezalara muhatap olabilir'' dediğini vurgulayan Aydınlar, şu anda UEFA Avrupa Ligi'nde yollarına devam eden ve adları şike soruşturmasında geçen Beşiktaş ile Trabzonspor'a da değinerek, ''Beşiktaş ve Trabzonspor Avrupa kupalarında devam ediyorlar ve büyük risk taşıyorlar. Eğer bir suç ortaya çıkarsa, 8 yıl Avrupa kupalarından men edilebilirler. Eğer suçlu çıkarlarsa tabii. Umarım çıkmazlar'' diye konuştu.
Kendilerinin hep dik durmamakla eleştirildiklerini aktaran ve UEFA'nın şike konusunda ''sıfır tolerans'' ilkesini benimsediğini tekrarlayan Aydınlar, transfer talimatına aykırılık nedeniyle Sion takımına FIFA'nın istediği yaptırımları uygulamayan İsviçre Futbol Federasyonu'nun düştüğü durumu hatırlatarak, ''İsviçre Federasyonu dik durarak, 'Hayır' dedi. Sonra ne oldu? FIFA bir yazı göndererek, 13 Aralık'a kadar süre tanıdı. Sion'un tüm maçları için 3'er puan silinmesini istedi. Onlar da 31 puanla lider olan takımın 36 puanını sildiler. Ben, yüzde 1 bile risk olsa, TFF'yi, Milli Takım'ı, diğer takımları riske atamam. UEFA ile neyin kavgasını yapacağız. Verdiğiniz kararlar UEFA normlarında olursa UEFA iç işlerinize karışmıyor. Göz yumma söz konusu değil'' şeklinde görüş belirtti.
-''Fenerbahçe ile problem, Şampiyonlar Ligi'ne Trabzonspor'un alınmasıyla çıktı''-
Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmaması yönünde sarı-lacivertli yöneticilerle oturup anlaştıklarını, ancak UEFA'nın Trabzonspor'u Şampiyonlar Ligi'ne almasıyla problem yaşandığını açıkladı.
UEFA'dan gelen yazıyı Nihat Özdemir ve Ali Koç'a verdiğini anlatan Aydınlar, Özdemir'in, ''Şimdi yönetimi topluyoruz ve Şampiyonlar Ligi'ne katılmama kararı alıyoruz'' dediğini, Ali Koç'un ise hiçbir şey söylemediğini ifade ederek, ''Ertesi gün Ali Koç, avukat Emin Özkurt'la bana geldi. Zaman darlığı nedeniyle karar alamayacaklarını, bütün maddi ve manevi hakları saklı kalmak kaydıyla kararı bizim vermemizi istediler. Ben de, Fenerbahçe'nin daha büyük bir ceza yememesi için bu kararı biz alalım dedim. Aramızda hiçbir problem yoktu. Herkes mutlu, güle oynaya ayrıldık. Problem, Şampiyonlar Ligi'ne Trabzonspor'un alınmasıyla çıktı. Trabzonspor'u gönderenin TFF olduğunu söylediler. Katılmayanın yerine bir sonraki takım gönderilirmiş, UEFA talimatı böyle. Ama orada Trabzonspor'un da şüpheli kulüpler arasında olduğu konusunda UEFA'yı uyarmıştık. Şampiyonlar Ligi, UEFA'ya ait. Tavırlarını koymuşlar. Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne bizim göndermediğimiz konusunda ağır eleştiriler oldu ve bunlar beni derinden yaraladı. Aykut Kocaman ve Rıdvan Dilmen'le yaptığım görüşmede, Rıdvan benden özür diledi eleştirileri için'' diye konuştu.
-''Mart ayında bu karar verilebilir''-
Şike soruşturması sürecinde UEFA yetkililerinin, TFF tarafından işin savsaklanmadığını anladığını aktaran Aydınlar, insanların savunmasını yapabilmesi için bu sürecin yaşanması gerektiğine dikkat çekerken, ''İşin sonuna gelinmiş artık. Bu karar mart ayı içerisinde rahatlıkla verilebilecek durumda. Burada alınacak kararlar infiallere sebep olabilir. 15 Nisan'da Play-Off'lar başlamadan önce Tahkim Kurulu nihai kararı verebilir. Bu işin çok boyutu var. Sportif, ekonomik, toplumsal boyutu var. Türk futbolunun değeri 1 milyar Avro olarak görülüyor. Fenerbahçe'nin düşmesi bunu ciddi şekilde etkileyecektir. Çok ciddi ödemeler var. UEFA'dan devamlı ihtarlar geliyor. Önümüzdeki yıl bazı kulüpler bu yüzden Avrupa kupalarına alınmayacak'' dedi.
Aydınlar, TFF Genel Kurulu'nda yaşadığı hayal kırıklığına değinirken, Beşiktaş Kulübü ve Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören'in fikir değişikliklerini hatırlatarak, ''Biz burayla geldik ve spor tarihinin en büyük problemiyle karşılaştık. Bu problemi biz yaratmadık, çözmeye çalışıyoruz. Bu problemi el birliği ile çözmemiz gerekirken, bir kısım kulüpler küçük çıkarları için sürekli sabote etmeye çalıştı. İyi niyetli değiller. Beni esas üzen burasıdır'' diye konuştu.
-''Fenerbahçe'yi yöneticileri uçuruma götürüyor''-
Mehmet Ali Aydınlar, TFF Genel Kurulu'nda söz alan 4 Fenerbahçeli konuşmacının da kendisini hedef almasına büyük tepki gösterirken, sarı-lacivertli yöneticileri sert bir dille eleştirdi.
Hep bir suçlu arandığını kaydeden Aydınlar, şöyle konuştu:
''Polis suçlu, savcı suçlu, siyasiler suçlu, bir grup suçlu, Lutfi Arıboğan, İlhan Helvacı suçlu, ben suçluyum. Nereye koşuyoruz, ne yapmaya çalışıyoruz? Nihat Özdemir'in yerinde olsam samimi ve dürüst olurdum. Fenerbahçe değil başka takım da olsa aynı şekilde davranırdım. Belirli mevkilere gelmiş insanların elbette camialarını koruma hakkı var ama bu işin bütünlüğünü de gözetmeleri şart. Sırf sevimli gözükmek için tarafları ateşe atamazsınız. Ben bütün samimiyetimle yardımcı olmaya çalıştım. Biraz ağır kaçacak belki ama bu arkadaşların karar verme yetkileri de yok. Ben onlara bir şey diyorum, belirli bir zaman geçtikten sonra karar verebiliyorlar. Artık TFF Başkanı değilim ve konuşabilirim, Fenerbahçe'ye ve Türk futboluna zarar veriyorlar. İnşallah ben haksız çıkarım ama Fenerbahçe'nin bugünkü yöneticileri kulübü uçuruma götürüyor. Fenerbahçe, tedavisi mümkün olmayacak büyük kayıplarla karşı karşıya kalabilir. Bu yönetim kuruluna ben de oy verdim ama iyi yönetsinler diye verdim. Bu tavır, bu tutum Fenerbahçe'ye zarar veriyor. Bu yanlış yoldan bir an önce dönmeleri gerekir. Bu iş kavgayla olmaz. Herkesle kavgalılar. Sürekli taktik değiştiriyorlar. CAS'ta davaları var. Davayı kaybederlerse ne olacak? Fenerbahçe'yi Disiplin Kurulu'na verecekler. Fenerbahçe belki 3-4 sene ceza alacak. Bunun sorumlusu yönetim olur. Ben uygulamalarımla şayet Fenerbahçe'ye bir zarar verdiysem, bu zararı şahsen tazmin etmeye hazırım. Bedeli ne olursa olsun. Ama bugün Fenerbahçe'yi yöneten yöneticilere şunu söylüyorum. Bu davranışlarından dolayı Fenerbahçe zarar görürse, ben de onlardan bu zararı tazmin edeceğim Fenerbahçe adına. Fenerbahçe bu işlere bulaştırıldıysa, 100 yıllık kulübe leke sürülürse, bilsinler ki takipçisi ben olacağım. Fenerbahçe yöneticileri bu zararı karşılamaya hazır olsun. Fenerbahçe'de sessiz bir çoğunluk var. Sessiz çoğunluk da yarın ayağa kalkacaktır.''
Geçmişte en büyük idealinin Fenerbahçe'ye başkan olmak olduğunun altını çizen Aydınlar, şu aşamada bunu mümkün görmediğini ancak geleceğin neyi getireceğinin bilinemeyeceğini vurguladı.
Aydınlar, Fenerbahçe'yi ligden düşüren başkan olarak da anılmayacağını aktararak, ''Fenerbahçe'ye tek dünya şampiyonluğu kupasını ben getirdim. Müzedeki en büyük kupa. Benim Fenerbahçeliliğimi tartışacak insanlar, benim kadar hizmet etmediler. Ben yöneticiyken, bazıları kulüp üyesi bile değildi'' dedi.
-''İlhan Helvacı'dan özür diliyorum''-
Mehmet Ali Aydınlar, istifa sürecinde yaşananları anlatırken, kendisinden belge saklamakla itham ettiği TFF Baş Hukuk Müşaviri İlhan Helvacı'dan özür diledi.
Kendisinin istifa etmemesi için Fenerbahçe dışında 17 kulübün baskısı olduğunun altını çizen Aydınlar, yaşananları şöyle aktardı:
''Ayrılmamam için 17 kulüpten ısrarlı baskılar geldi, kendi kulübüm hariç. Ben aday olurken de istemediler. Başkasına söz vermişlerdi. Göksel Gümüşdağ'a söz vermişlerdi. 'Bu tünelde ışık görünmüyor. Bu tünelin ucu karanlık' dedim. Türk futbolu için söylüyorum bunu. Bu tünelin ucu karanlık. Ben bu kadar ısrarlı olunca yönetimle konuştum. Gazetelerde bir takım haberler çıktı. Senin yanındayız dediler. İşin sonuna gelinmiş, devam edelim istedim. Akşam eve gittim ve televizyon açmamı istediler. CAS hakimi Kısmet Erkiner, UEFA'nın CAS'a yaptığı savunmada,TFF istese Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne gönderirdi dediğini kaydetti. Sinirlerim yıpranmış, Lütfi Arıboğan'ı aradım bu doğru mu diye sordum. Bilmediğini söyledi. TFF hukuk bölümünü aradım doğrumu diye. 'Evet, doğru başkanım' dediler. Yıkıldım o zaman. Demek ki bu benden saklanıyor diye düşündüm. İlhan Helvacı'ya ulaşamadım ve yardımcısına sordum. 'Sabah ben bu yazıyı istiyorum' dedim. Göksel Gümüşdağ sabah beni aradı ve istifa edeceğini söyledi. Beklemesin istedim. Yazıyı istiyorum diye baskı yapmaya başladım federasyona. İlhan Helvacı'nın teli kapalıydı ve üniversitede dersteymiş. Saat 3'te icra kurulunu çağırdım. Oturup istifa mektubunu kaleme aldım. Lütfi Arıboğan da, 'Siz yoksanız ben de yokum' dedi. Hüsnü Güreli'den vekaleten devam etmesini istedik. İstifa yazısı yayınlandıktan sonra İlhan Helvacı'dan bana mail geldi. Daha sonra gerçeği öğrendik. Maalesef Kısmet Erkiner'in dedikleri doğru değil. Yorum yapıyor çünkü. İlhan Helvacı düzgün, dürüst bir bilim adamı. TFF içinde son derece faydalı birisi. Biz bu insanları tuttukları takımlara göre değerlendirmeyelim. Helvacı'ya yüklenmeyelim. Ben sanırım o dönem üzdüm onu. Hak etmiyor, ondan da özür diliyorum. TFF'de yeni başkanı kim olacaksa onunla çalışmasını isterim. Katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu insanları karalayarak, taraftarların önüne atarak, ayıp ediliyor. Eşleri çocukları var. Yarın bunların başına bir şey gelirse, vicdan azabı çekerler. Bunlar kolay yetişmiyor. Sahip çıkalım. Toplumları tahrik ederek kötü durumlara götürmeyelim.''
Türk futbolu için tünelin ucunu karanlık gördüğünü yineleyen Aydınlar, Türk futbolu bu zihniyetle devam ederse, tarafların tamamı işbirliği yapmazsa ağır darbe alınacağını vurgulayarak, ''En ağırını da Fenerbahçe görecektir. Bu da yöneticilerin tavrı yüzündendir. Aklı selim olmaya davet ediyorum'' dedi.
-''Aziz Yıldırım dışarda olsa, süreç böyle gelişmezdi''-
Fenerbahçeli yöneticileri ağır dille eleştiren Aydınlar, başkan Aziz Yıldırım'ın dışarda olması halinde sürecin çok daha farklı gelişeceğine inandığını söylerken, ''Hastanede olduğu sırada ziyaret ettim. Nikahtaydım aslında. Başkanımız yoğun bakımdaymış denilince telaşlanıp ziyaretine gittim. Yarım saat görüşmemiz oldu. Aziz bey dışarda olsa süreç böyle gelişmezdi. Çünkü zeki bir insan ve oturup anlaşabilirsiniz. Bizim bir gün bile sürtüşmemiz olmadı ama aynı fikirleri paylaşmıyorduk. Tutuklu olmasaydı, Fenerbahçe bu kadar zarar görmezdi. Doğru bilgilendirilirseniz, doğru yanıtları alırsınız. Önümüzdeki hafta duruşmalar başlıyor ve umarım özgürlüklerine kavuşurlar'' diye konuştu.
TFF'nin bir an önce karar vermek zorunda olduğunu aktaran Mehmet Ali Aydınlar, ''Play-off öncesi karar verilecektir. Etik Kurulu ve Disiplin Kurulu ayrı ayrı çalışıyor. Savunmaları alıyor. Yetişmeyebilir ama kulüplerle ilgili Disiplin Kurulu karar verecek. Bu olay bitmezse, bitirtirler. UEFA gözlemci ama FIFA da devreye giriyor'' ifadelerini kullandı.
Ayrıca, soruşturma sürecinde Galatasaray Kulübü'nün takındığı tutuma da eleştiride bulunan Aydınlar, ''Bana göre Galatasaray'ın yanlışı şu. Söylemler hep medya üzerinden. Benimle konuşmayıp, siteye koyuyorsunuz. Olmadık yerlerde sürece zarar veren çıkışlar yapıldı. 'Ateş üfleyerek sönmez' gibi. Siz söylüyorsunuz, Fenerbahçeli taraftarlar ayağa kalkıyor. Üç ay susalım, bunu el birliğiyle ile çözelim. Taraftarlara sağlıklı mesajlar verelim'' şeklinde konuştu.