Popüler diyetler hüzünlü biter!
‘Obeziteyi diyetle yenmek mümkün’ diyen Dr. Dyt. Tapan uyardı: Şok diyet-lere kanmayın. Bunlar sağlığınızı bozar. Kalbinizi yorar. Hayatınızı riske atar
Genetik faktörlerin yanı sıra yanlış beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı obeziteyi çığ gibi artırdı. Şişli Florence Nightingale Hastanesi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Dyt. Tuba Kayan Tapan, obezite tedavisi ve yönetiminde asıl amacın kilo kaybı değil, sağlığı tehdit eden risklerin de azaltılması olduğunu söyledi. "Obezitenin derecesi ve tipine bağlı olarak değişik düzeylerde ağırlık kaybı sağlanması, kilo hedefine sağlıksız koşullarda ulaşmaktan çok daha iyidir" diyen Dr. Tapan, şok diyetlere karşı da önemli uyarılardı:
"Kısa sürede hızlı zayıflatan diyetler ile bilimsel olmayan popüler diyetler, sağlık sorunlarına neden olur. Çok düşük kalorili diyetler kısa süre etkili olur ama uzun dönemde vücut kas kütle, vitamin, mineral kaybına neden olur. Bu da ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirir" diyerek obezite beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
Obezite tedavisinde kilo kaybıyla beraber kan basıncı, insülin direnci, trigliseritlerin ve LDL kolesterolün düşürülmesi de amaçlanmalıdır.
Şeker ve şekerli besinlerin tüketimi azaltılmalı, yerine, sebze- meyve, tahıllılar ve baklagillerin tüketimi arttırılmalıdır.
Süt ve süt ürünlerinin arttırılması, vücut ağırlığı ve yağ dokusu azaltmada etkindir.
Tuzdan kaçınmak gerekir.
Günde 6 gram tuzu aşmayın.
Yeterli miktarda sıvı alın.
Günde en az 2-3 litre su için.
Obezite tedavisinde davranış değişikliğinde amacın; yaşam boyu sürecek davranış değişikliğini oluşturmak ve böylece ağırlık kaybının korunmasını sağlamak olduğunu unutmayın.
"Kısa sürede hızlı zayıflatan diyetler ile bilimsel olmayan popüler diyetler, sağlık sorunlarına neden olur. Çok düşük kalorili diyetler kısa süre etkili olur ama uzun dönemde vücut kas kütle, vitamin, mineral kaybına neden olur. Bu da ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirir" diyerek obezite beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
Obezite tedavisinde kilo kaybıyla beraber kan basıncı, insülin direnci, trigliseritlerin ve LDL kolesterolün düşürülmesi de amaçlanmalıdır.
Şeker ve şekerli besinlerin tüketimi azaltılmalı, yerine, sebze- meyve, tahıllılar ve baklagillerin tüketimi arttırılmalıdır.
Süt ve süt ürünlerinin arttırılması, vücut ağırlığı ve yağ dokusu azaltmada etkindir.
Tuzdan kaçınmak gerekir.
Günde 6 gram tuzu aşmayın.
Yeterli miktarda sıvı alın.
Günde en az 2-3 litre su için.
Obezite tedavisinde davranış değişikliğinde amacın; yaşam boyu sürecek davranış değişikliğini oluşturmak ve böylece ağırlık kaybının korunmasını sağlamak olduğunu unutmayın.
YEŞİL ÇAY GÖBEK ERİTİR
Diyet ürünlerinde şeker olmasa da içinde bulunan un, yağ veya meyve şekeri kilo aldırır.
Yeşil çay, göbekteki yağlanmayı azaltır.
Tarçın, insülinin hücrelere bağlanmasını sağlayan enzimi etkinleştirir. TİP-2 diyabetlilerde, kan şekeri ve kötü kolesterolü düşürücü etki gösterir.
Keten tohumu zengin Omega-3 içeriğiyle sindirimi düzenler.
Ananas, sindirime yardımcı olur ama kilo kontrolü üzerinde etkili değildir.
Elma sirkesi, mineral ve vitamin içerir fakat bunların kilo vermede ne kadar etkili olduğu bilinmiyor.
HANGİ ÖĞÜNDE NE YEMELİ?
Gıdaların kan şekerini yükseltme hızına 'glisemik indeks' denildiğini söyleyen Dr. Dyt. Tuba Kayan Tapan, "Glisemik indeksi yüksek besin alımıyla obezite, diyabet gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı paraleldir" dedi.
Dr. Tapan düşük glisemik indeksli besinlerin tüketilmesi gereken öğünleri şöyle anlattı:
Kahvaltı sofrasında börek, poğaça gibi hamur işleri yerine, peynir-zeytin, haşlanmış yumurta olmalı.
Akşam yemeğinde, karbonhidratlı gıdalar yerine lif zengini ıspanak, pazı, kereviz gibi gıdalar yenilebilir.
Patates, pirinç, makarnadan uzak durulmalıdır.
Gece ara öğününde içilecek 1 bardak tarçınlı süt kan şekerini dengeler. Ayrıca ceviz, fındık ya da badem de lif ve Omega-3'ten zengin olduğu için tüketilebilir.
Elma, şeftali, vişne ve erik gibi meyveler de kan şekerini düzenler.
Akşam yemeğinden sonra yenilebilir.
Ozellikle akşam yemeğinde probiyotik yoğurt veya gece ara öğününde kefir içilebilir.
PORSİYON MİKTARI ÖNEMLİ
Ara öğünlerde aşırıya kaçıldığını söyleyen Dr. Dyt. Tapan, şöyle konuştu: "Her öğünde olduğu gibi ara öğünde de porsiyon miktarlarına dikkat edilmelidir. Gereğinden fazla tüketilen karbonhidratlı ve yağlı besinler vücutta yağa dönüşür. Diyabetli hastalarda ara öğünlerde şekerli besinleri tüketmek, kan şekerinde ani yükselmelere ve sonrasında ani düşüşlere sebep olacaktır. Ara öğünlerde 100-200 kalori civarında sağlıklı seçimler yaparak, kilo kontrolü sağlanır, kan şekerindeki dalgalanmalar engellenmiş olunur."
LİFLİ GIDALAR TOK TUTAR
Lifli besinlerin midede kalma süreleri fazla olduğundan, daha uzun süre tok tutarlar. Bu gıdalar ile kan şekerinizi kontrol altına alacak, dengeli ve düzenli kilo verebileceksiniz..