Bunları yiyenlerin ömrü kısa oluyor
Çayı-kahveyi şekerli içen, her yemekten sonra canı tatlı isteyen, çikolata-kekten vazgeçemeyenlerin ömrü kısa oluyor. Prof. Dr. Osman Erk, ‘Rafine şeker öldürücü zehirdir. Yasaklanması gerekir’ diyor
Sağlıklı ve uzun bir hayatın sırrı yüzde 40 beslenmeden, yüzde 10 huzurdan, yüzde 10 cinsellik ve uykudan, yüzde 10 fiziksel çevreden, yüzde 10 aşılardan, yüzde 20 de spor ve egzersiz yapmaktan geçiyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, uzun ömürlü olmanın yollarını anlatıyor.
100 YIL YAŞAYIN
'Sağlığını Yeniden Keşfet' adlı kitabında, "Yedikleriniz, içtikleriniz ve çevreniz kadar sağlıklısınız" diyen Prof. Dr. Osman Erk, "Çok fazla boş kalori tüketiyoruz. Hareketsiz bir yaşamımız var, stresli ve gerginiz. Sağlığın korunması, fit ve uzun yaşamak için dengeli-yeterli beslenme ile birlikte toksinlerden uzak durmak ve yaşam tarzını değiştirmek en önemli unsurlardır. Bu sayede en az 100 yıl yaşamak mümkündür" diyor. Prof. Dr. Osman Erk, bugünkü yazı dizimizin ilk bölümünde rafine şekerin zararlarına dikkat çekerek, şu uyarılarda bulunuyor:
MORFİN GİBİ...
- Rafine şeker uydurma bir antibesindir ve öldürücü zehirdir.
- Marketlerdeki fabrikasyon ürünlerde raf ömrünü uzatan, tat artıran rafine şeker morfin benzeri etki yaratarak bağımlılık yapar.
- Sadece 2 tane kesme şeker bile vücudun dengesini bozar ve bu durum saatlerce sürebilir.
- Şeker, insülin direncine yol açar. İnsülin direnci yağ depolamasına neden olan bir hormondur. İnsülin yağ depolarken karaciğerde fazla kolesterol üretimine neden olur.
- İnsülinin yükselmesiyle şişmanlık, tansiyon, kalp-damar ve kalp hastalıkları ortaya çıkar.
- Bel bölgesi ne kadar kalınsa pankreas o kadar çok insülin salgılıyor demektir.
- Şeker bağırsaklarda kötü bakterileri de artırır. Hastalıklar kaçınılmaz olur.
100 YIL YAŞAYIN
'Sağlığını Yeniden Keşfet' adlı kitabında, "Yedikleriniz, içtikleriniz ve çevreniz kadar sağlıklısınız" diyen Prof. Dr. Osman Erk, "Çok fazla boş kalori tüketiyoruz. Hareketsiz bir yaşamımız var, stresli ve gerginiz. Sağlığın korunması, fit ve uzun yaşamak için dengeli-yeterli beslenme ile birlikte toksinlerden uzak durmak ve yaşam tarzını değiştirmek en önemli unsurlardır. Bu sayede en az 100 yıl yaşamak mümkündür" diyor. Prof. Dr. Osman Erk, bugünkü yazı dizimizin ilk bölümünde rafine şekerin zararlarına dikkat çekerek, şu uyarılarda bulunuyor:
MORFİN GİBİ...
- Rafine şeker uydurma bir antibesindir ve öldürücü zehirdir.
- Marketlerdeki fabrikasyon ürünlerde raf ömrünü uzatan, tat artıran rafine şeker morfin benzeri etki yaratarak bağımlılık yapar.
- Sadece 2 tane kesme şeker bile vücudun dengesini bozar ve bu durum saatlerce sürebilir.
- Şeker, insülin direncine yol açar. İnsülin direnci yağ depolamasına neden olan bir hormondur. İnsülin yağ depolarken karaciğerde fazla kolesterol üretimine neden olur.
- İnsülinin yükselmesiyle şişmanlık, tansiyon, kalp-damar ve kalp hastalıkları ortaya çıkar.
- Bel bölgesi ne kadar kalınsa pankreas o kadar çok insülin salgılıyor demektir.
- Şeker bağırsaklarda kötü bakterileri de artırır. Hastalıklar kaçınılmaz olur.
RAFİNE ŞEKER NE DEMEK?
Çay şekeri, fruktozlu mısır şurubu, süt şekeri, bal, pekmez, meyve suları, meyve konsantreleri rafine şeker olarak adlandırılan gıda türlerinin başlıcalarıdır. Toz şeker marketlerdeki birçok ambalajlı işlenmiş gıdada değişik isimlerle satılır. Aşırı tüketilmediği takdirde meyvelerdeki şeker zararsız olmasına rağmen, fabrikasyon üretimle elde edilen rafine şeker sahte ve ölü bir antibesindir. Hiçbir besleyici değeri yoktur. Aksine vücutta kaotik bir tablo yaratarak insülin direncine ve kronik hastalıklara yol açar.
TURŞUDA YOĞURTTA BİLE VAR!
Rafine şekerden kaçmanın imkansız olduğunu söyleyen Prof. Dr. Osman Erk, "Beyaz toz veya kesme şekerin yanı sıra früktoz ve diğer şeker bileşikleri işlenmiş ürünlerin çoğunda vardır" dedi. Ekmek, pasta, kurabiye, kek, gofret, çikolata, dondurma, ketçap, mayonez, çorba, soslar, yoğurt, turşu, kolalı içecekler ve meyve suları başta olmak üzere raflardaki gıdaların en az yarısında rafine şeker bulunduğunu belirtti.
HANGİ HASTALIKLARA YOL AÇIYOR?
Ani ölüm
Erken ölüm
İnsülin direnci ve obezite
Tip-2 diyabet
Safra kesesi taşı
Tiroid hastalıkları, guatr
Koroner kalp hastalığı
Kanser (ağız, mide, kolon, göğüs)
Akciğer hastalıkları
Erken yaşlanma
SÜT GEREKSİZDİR BOŞUNA İÇMEYİN
Doğal olmayan süt ve süt ürünlerindeki kazein proteini sindirim sisteminde parçalanarak morfine benzeyen bileşikler ortaya çıkarır. Bu madde beyindeki hücrelerde morfin gibi etki yapar. Kişi kendini mutlu hisseder ve bağımlılık ortaya çıkar. 1 bardak sütte ortalama 6 gram kazein vardır. Kazein miktarı yağı alınmış sütte daha fazla, en çok da peynirde bulunur. Süt şişmanlatır, diyabet riskini artıır.Osteoporoza iyi gelmez. Kalsiyum ihtiyacınızı brokoli, pazı, lahana, karahana gibi yeşil yapraklı sebzelerden karşılayabilirsiniz. Homojenizasyon kutu sütler kalp-damar hastalıklarına neden olur.
ÇOCUKLARI HAMBURGERLE UYUŞTURMAYIN
Okul çocuklarının yüzde 30 kadarı obez, yüzde 50 kadarı ise fazla kiloludur. Az posalı, bol kalorili şekerden zengin besinlerden oluşan beslenme düzeni, obezite ve başta diyabet, kalp hastalıkları ile kanser olmak üzere birçok yıkıcı hastalığın ileriki yaşlarda ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Yetişkinlerde içki, sigara ve uyuşturucu nasıl kötü bir alışkanlık ise çocuklar için de, hamburger, patates kızartmaları, kek, pasta, kurabiye, kolalı içecekler ve tüm abur cubur ürünler o kadar zararlıdır. Meyve suları ve çikolatalı sütler de en az kolalı içecekler kadar, hatta daha fazla rafine şeker ve fruktoz içerir..